-->

19 Ocak 2024

anamın amı ve mülkiyet tartışmaları

saçmalamaya şurda başladımi tıkla:  KİTAPSIZ https://hayaterkegi.blogspot.com/2024/01/kitapsz.html

 …ve bu satırları okuyunca şaşırmış gibi yapan çok sığ sığır okuyucu sana dönecek olursak; tüm bu mantık yürütmelerim sana uymuyorsa boş ver gitsin. Aklım fikrim seni ikna edip cebindeki üç kuruşta ve bu yüzden hayatın bana öğrettiği tüm numaraları başvurmaya çalışıyorum. Çünkü çok kandırıldım ve iyi tarafı şu ki; kandırırken canımı hiç yakmadılar. Kandırıldıktan sonra anladım ve canım o sıra yandı biraz ama hemen beni kandıracak birini bulup unutmayı seçtim. Bu seçimlerimde de yine çok vicdanlı, merhametli orospu ve çocuklarına denk geldim ve açıkçası şimdi sen tüm bunları boş ver. Boş vermesen de sikimde değil aslında. Çünkü benim her şeye şöyle hafif ağlak bi bahanem var;

Bana okul okutmadılar abila, liseye kayıtların biteceği o son gün “ne okulu lan, okul mokul okumayacaksın ki” dedi abim bana ve o an donduğumdan dolayı içimde kaldı tüm ama ama, ama ama’lar.
İnanır mısın o “ne okulu lan, okul mokul okumayacaksın ki” denildiği gün dilim tutuldu, bi hafta konuşamadım fakat kimsede “bu niye konuşmuyor lan” demedi. O kadar önemsizdim ve önemsizlik derecemi öğrendiğim o günlerde kendime o kadar üzülmüştümki, hâlâ aklıma geldikçe, o günkü kendime üzülürüm fakat elimden bir şey gelmiyor. Geçmişte bıraktım onu. Sadece ara ara dönüp bakıyorum ve gördüğüm şey ise; kuş uçmaz kervan geçmez o dağ başındaki taşların arasında kendi kendine bitip yağmurdan yağmura yeşeren bi ağaçtan düşüp taşların arasına sıkışıp kalmış çaresiz bi yapraktan başkası değil. Üstelik esen rüzgâr’ında onu alıp götüreceği yok. Öylece kaldı orda. Bi fotoğraf gibi donuk ve aralarına sıkışıp kaldığı taşlardan biri kadar ağır.

Şimdi dönüp baktığım tüm bu çaresiz haline rağmen de “belki bu küçük orospuçocuğunu o son gün liseye kayıt etselerdi ve o da okula, açıldığı ilk gününden itibaren tüm hevesiyle gitmeye başlasaydı, şimdi küfürleri albenili veya dolaylı olduğu, bu satırları okuyanları aşağılamaları ise böyle ayan beyan olmadığı için daha az şoke edici olabilirdi ama işte göndermediler ve bundan dolayı da o’da insanları dolaylı yolda aşağılayamıyor,  yapamıyor. Ve işte tamda şimdi onu savunmam gerekirse;
Açıkçası “ananı sikeyim”in dolambaçlısı yoktur canım Okur’cum. Cümleleri istediğin kadar süsle püsle, ANANIN AMMINI SİKEYİM’in kibarcası yoktur. Ama olduki bir gün biri sana benim gibi yazarak değil de şöyle ağzı dolu dolu tükürükle iştahlı bi şekilde yüzüne karşı ANANIN AMMINI SİKEYİM diyerek, seni doğuran kadını sikmek istediğini söylerse, ona “annemi sikmek istiyorsan gidip bunu ona söylemelisin. Çünkü annemin amı kendisine ait, bana değil.” diyebilmelisin. Asla tartışma. Çünkü annen senin malın değil, bunu kabullen ve amıyla ne yapacağı sadece anne’ni ilgilendirir. Bunu unutma.

Evet ben bu konuşmayı yıllar önce henüz 23 yaşımdayken bi kalabalıkta yaptım ve bi daha, ordaki hiç kimse bana annemi sikmek istediğini söylemedi. Çünkü annemin amı üzerinde söz söyleme hakkım yok ve farkındaysan Allah o amı anneme verdiği için amı’yla ne yapacağı da sadece onu yaratan güzel Allah’ım ve Annem’i ilgilendirir. Üçüncü olan beni ilgilendiren kısmı, ben ondan çıktığım an bitti.
Senin de öyle.
Konudan konuya atlayarak geldiğim buraya kadar olan kısma kadar anlattıklarım mantıklı geliyor mu? mantıklı buldun mu? Şimdi mesela sana “ananı sikeyim” dersem kızar mısın yoksa, artık ananın ammı üzerinde sadece ananın hakkı olduğunu biliyor olduğun için bu isteğimi boş verip alttaki cümleye devam mı edersin?

Okul konusuna dönecek olursak;
Okuyarak eğitim almadığımı öğrenen hemen hemen herkes, allah’a bile kafa tutabilecek kadar büyük gizli kibirlerini “okul okutmadılar abila” cümlesiyle uyandırdığım için beni ezmeye dair haklı bi neden bulmuş olmanın verdiği büyük bi zevkle, ağızlarından saçılmaya başlayan salyalarını adeta yüzüme püskürtmeye de özen gösterircesine “okul okutmadılar demek, kendin okusaydın ya! niye okumadın??” cümlelerinin aynılarını, bazense farklı kelimelerle aynı anlama gelenlerini beni azarlayarak ve küçümseyebilecekleri kadar küçümseyebildikleri şekilde kulaklarıma tıka basa doldurdular. O anlarda, bu kadar empati yoksunu olabileceklerini daha öncesinde düşünemediğim için içten içe kendime kızsamda, zamanla “içinde, üç harflı erkek cinsel organı olan” iki kelimelik cümlerle cevap verebilecek seviyeye çıktım ve ordan aşağıya ayaklarımı sallandırarak hepsini, o uyandırmış olduğum kibirleriyle beraber boş vermeye başladım.
Zaten böyle insanlarla tartışamazsın. Çünkü, tüm geçip gitmiş o çocuksu çaresizliğine üzülerek “ya okutmadılar işte” dediğinde bile, hemen büyük bi zevkle “onlar okutmadıysa sen okusaydın” diye hunharca gardlanmış halde karşılık veriyorlar ve sen “Orospuçocuğu, okutmadılar işte. Ben nasıl okuyayım. Hem o zamanlar boyum senin taşşaklarına bile varmıyordu, nah işte şu kadarcık bi şeydim ve günü dayaksız geçirme derdimden başka derdim yoktu! Onların beni okutmayışına karşılık benim kendi kendime okuyabileceğime de kafam henüz basmıyordu!” diyemiyorsun. De’sen bile siklemezler ya neyse..


DEVA MI için TIKLA: https://hayaterkegi.blogspot.com/2024/01/insan-allah-ve-ibne-ben.html

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

düşüncelerini kendine saklama, benimle de paylaş.