-->

23 Kasım 2023

kimsesizler adası; cyprus - kıbrıs

 

İki ay önce yeni okul macerası nedeniyle yolcu gemisiyle geldiğim Kıbrıs'tan, şimdi başka bir yolcu gemisiyle ayrılıp geldiğim limana geri dönüyorum. Gelişim gidişim toplamda 2 ay sürdü ve eğer birikip işe dönüşen işlemlerim uzamazsa 3-5 gün sonra buraya tekrar döneceğim.

Gelip kaldığım bu iki ay zarfında, boş bi ev tuttum, bi kaç parça eşyayla uyunacak hale getirdim, götüme patlayan bi kaç ev arkadaşı denemesi yaptım, en sonunda ise okulun cafetaryasının merdivenlerinde tüm umutsuzluğunu suratına, 21 yıllık hayatını ise elindeki bavula sıkıştırmış gencoyu görünce "nereye gidiyorsun, kalacak yerin var mı" sorularım karşısında "uzun uzun kemkümleyince" ise "tamam tamam boş ver hepsini, siktir et. hadi gel bana gidelim. kalacak yer bulunca gidersin. beğenirsen de para verir kalırsın" diyerek, tutup eve götürerek ev arkadaşı buldum ve harcamalarımı yarıya indirdim lakin bunu yapabilinceye kadar da sağda solda biraz çekmedim değil. O da tadı tuzu oldu işte. (bana hâlâ tuz yasak. kendim esktra katmadığım müddetçe azına ses çıkarılmıyor)

Peki ben neden burdayım.
Neden tekrar Kıbrıs'tayım. Yoksa "suyunu içen bi daha buradan kopamaz" cümlesi koca bi gerçek mi?
Evet öyle.
Burası benim gibiler tarafından bilinçli olarak yaşanılabilecek tek ülke. Bizler, yani benim gibiler burada varlıklarını kimseye bağlamadan, kimseye ihtiyaç duymadan nasıl devam ettirebilirler ve sıçıp batırdıkları hayatlarını nasıl toparlayabilirler adlı düşünceler tarafından ele geçirilmiş halde yaşayıp gidiyorlar. Bazılarımızın koca sorunları var, bazılarımızın diğerlerinden daha büyük sorunları var, bazılarımız ise sorunsuz başımıza sorun arayıp duruyoruz. Kalkıp geldiğimiz o haritasız şehirler, kara kıtalar, sarışın ülkeler, dili damağından ayrılmayan lehçelerin varoşlukları hepimiz burdayız. Burası, tanınmayanların, varlığı kabul edilmeyenlerin ülkesi. 

Canım kıbrıs. Herkesin, hatta dünyanın senin varlığını kabul etmemesine rağmen VAR olmaya devam eden şirin ülkem. Canım benim, sen varsın. Sen benim gibilerin ülkesisin ve hep öyle kalacaksın. Seninde, benim gibi birileri tarafından onaylanmaya ihtiyacın yok. Varlığının, sikik bi kaç kağıt parçasındaki iki damla mürekkeple belirtilerek ispatlanmasına gerek yok. Çünkü sen havası koklanarak, gece yarısı sokakları arşınlanırken ağaçlarına işenerek varlığı tescillenen kocaman bi gerçek kara parçasısın. Boş ver sen, senin varlığını kabul etmeyen o orospuçocuklarını. Sen varsın. İşte bak; ekmeğini yedim, suyunu içtim, evsizken tenha bi kaç sokağında yattım kalktım, sende doğup büyümüş insanlarınla kavga ettim, arkadaş oldum, seks yaparız diye tanıştım ama sevişip sağ kalçasına boşalıp "benden bu kadar" deyip hemen kaçtım. Sen gerçeksin, varsın. Şimdi boş ver o sikilmek için dönüp duran götverenleri.
Sen kimsesizler adası, kendini kaybetmişlere, hayatı anlamayan ama karnını doyurmak için durmadan çabalayanlara büyük büyük kucak açan karaparçam