-->

27 Şubat 2022

si yu leydır

Yaş amın, hayat ın, dün yanın en güzel tarafı her halde insanı sürekli şaşırtabiliyor olması olsa gerek. "Yaşadım yaşayacağımı, artık ne sikecek göt kaldı, ne de yalayacak yarrak" dediğin anda, Hayat sana ordan sakin sakin gülümseyerek kıllı bir lolipop uzatıveriyor ve sen "yalacak bi bu kalmıştı, dur şunuda yalıyım da iyice mişın komplited olsun" diye yalamaktan geri kalmamak için ağzını açıyorsun ve hayat ağzına bi güzel sıçıyor.
Tam bu sefer sıçıldı, bitti diye düşünerek kendini sakinleştirebilirsin ama yaşam sürpriz yapmayı sever ve sana daha çok şey yalatacak.
Benim bu ara öyle oldu ve sanırım artık bitmeyeceğini kabullenmem lazım.

He bu arada İstanbul'dan memlekete döndüm ve kontrollerim de iyi geçti gibi, yani en azından kemoterapi ilaçlarını almamı ve 3 ay sonra tekrar mr çekip kontrole gelmemi söyledi doktorhanımceğiz.

İstanbul'dayken neler yaptım derseniz; pek bi bok yapmadım ve bi ara eve gidip, eşyalarımın tümünü Öküz Herif'e 5.000 TL'ye bıraktım ve cebimde parayla dönmüş oldum memlekete. Ben aslında birilerine satmak amacıyla fotoğraflarını çekmeye gitmiştim ve ona da "senin hakkın daha çok, istersen sen al" diye teklifte bulunmuştum ama o galiba eşyalara karşılık trilyon isteyeceğimi düşündüğü için daha teklifimi duymadan red etmişti, fakat ben eski ev arkadaşlarımdan birine 8.000 TL teklif edince ve o ağırdan alınca, Öküz'ün 5.000 tl'ye alayım demesiyle sesimi çıkarmadım ve verip, başımdan savdım.
Yani böylece eşyalardan kurtulmuş ve aslında bi nevi İstanbul defterini kapatmış oldum.
Evet uzunca bir süre için, mecbur kalmadıkça İstanbul'a gitmeyi düşünmüyorum. 

Şimdi memleketteyim ve geldiğim şu 3. günde bile ailemle daha doğru dürüst bir kaç kelime edemedik. Bana karşı olabildiğince mesafeliler, bende mesafeyi kapatmak için herhangi bir şey yapmıyorum, yapmaya niyetim de yok. Ne olacaksa olsun.
Evde ne yapıyoruma gelirsek; fotokopiciden aldığım EKPSS notlarına bakıp bir şeyler anlamaya çalışıyorum diyebilirim. Onun dışında ise bazen dışarı çıkıp turladıktan sonra tekrar eve dönmek dışında bir halt ettiğim yok. Yani sanki gerçek bir emekli amca'ya dönüşmüş gibiyim. Kendimi; bedeni genç, ruhu yaşlı biri olarak hissediyorum artık.

Buraya bir şeyler yazmak zorunda hissettiğim için bu satırları yazıyorum ama açıkçası pek yazasım yok. Sanırım zorla değil de, güzellikle yani gerçek anlamda bile isteye yazmak istediğimde gelip yazsam daha iyi olur. Zaten istanbul'da yaşadığım bir olay, hevesimi iyice kırdı. 
kapatmadan son olarak Ukrayna ve Rusya'nın atıştığını, insanların öldüğünü söylemem gerek.
sii yu leydır blog.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

düşüncelerini kendine saklama, benimle de paylaş.