Dün, devlet hastanesi'ndeki psikiyatriste gittim yine. Ona geçen hafta verdiğim ( http://hayaterkegi.blogspot.com/2021/09/hayatm-ozetinin-ozeti.html ) şu yazının çıktısını okuyup okumadığını sordum ve o da;
-biraz göz attım. çok argoydu diye tabiki hepsini okumadım
-bu size yönelik yazdığım bir şey değildi, sadece ikimizede zaman kazandırmak adına kendi hayatımı özetleyerek toparladığım bir yazıydı
-yeni mi yazdınız
-hayır. 10 yıl önce yazdıklarım, 1-2 yıl önce yazdıklarım, geçen yıl yazdığım da vardı ve hatta 3-5 hafta önce yazdıklarımdan toparladığım bir derlemeydi. ama bütünü hayatımın özetiydi.
-anladım
-bunu yapma nedenim, görüşmelerimizde sizin sürekli saatinize bakmanız yüzünden bana "vaktimizi boşa harcadığımızı" düşündürtmenizdi. Üstelik sürekli saate bakarak ve anlattıklarıma tepkisiz kalarak da bi yere varacak değildik. bu davranışınızla da bende "bu işi sevdiği için yapan değil, aksine sıradan parasını kazanmaya çalışırken psikiyatrist olmuş biri" izlenimi verdiniz. açıkçası bu yüzden sizi bir doktor olarak değil, dışardaki simitçiyle aynı kefede tutuyorum. yani bu işi yapmak yerine, size para kazandıran ve sevebildiğiniz başka bir iş yapabilirsiniz
-işimi seviyorum. ama burası bir devlet hastanesi ve ben günde 60 hastaya bakmak zorundayım. dikkat ettiyseniz siz girdikten sonra bile 2 sefer kapımız açıldı. burda özel bi psikiyatrist muayenesi olan biri olarak bulunmuyorum. keşke maddi durumunuz iyi olsaydı ve siz dışardan destek alabilseydiniz. ama onlarda size bir zaman vereceklerdi ve bu zaman aralığında yalnız görüşebilecektiniz. üstelik randevunuza gitmeseniz bile sizden ücreti alınır, randevuya geç kalırsanızda bu randevu görüşme saatinizden düşülerek gerçekleştirildi.
-anladım. özel psikiyatristler çok mu pahalı.
-bilmem. değişir galiba
-ok
-eve yerleştiniz mi?
-yerleştim gibi. komşulardan ve 2. el eşya satanlardan bi kaç parça eşya aldım onlarla idare ediyorum
-o zaman kalmaya kararlısınız.
-aslında kararlı değilim ama her siktir edilişten sonra gitmek yerine, buna son vermek adına birde burda kalmayı, kalıp neler olacağını görmeyi istiyorum. biraz deneysel, biraz inattan, birazda her kovuluşta gururlu ve kibirden kaynaklı olarak çekip gitmek yerine, kalmayı deneyeceğim diyelim. bir de iyi biri olmayı da bıraktım (dedim ve gözlerim dolduğu için durup sonra devam ettim) iyi biri olmak, iyi davranmak daha fazla sömürülmek ve hatta her anlamda sömürüye açık olmaktan başka bir işe yaramıyor.
-anladım
-ben çok zor ve inatçı mıyım, çok mu baskın biriyim?
-bilmem, ne demek istediğinize bağlı
-yani mesela işte evden ve hatta ailem tarafından bu şehirden kovulmama rağmen gitmiyorum ve tüm zorluklarıma rağmen kalacağım. sizinle konuşurken de soruma net cevap almayınca ikinci defa soruyorum, cümlelerinizi kesiyorum, direkt konşmaya başlıyorum
-bunlar çok net şeyler değil. ama öyle olsanız bile size söyleyemem. kişiliğiniz için biraz daha zaman lazım
-haklısınız.
Biraz daha boş muhabbet ettikten sonra, memure hanıma teşekkür edip kalktım. Sanırım burda kalırsam, önceki psikolog'a görünmek daha doğru olacak. Kalmazsam da bakalım hayat daha başka neler gösterecek.
yaşadıklarını göz önüne alınca psikiyatristen destek almak cidden en doğru karar olmuş. şahsi fikrim ve gözlemlerim: psikiyatristlerden yardım alırken onların sorunlarımıza çözüm yollarını sunmalarından ziyade, kendi kararlarımızı verirken bizi daha sağlıklı bir zihin yapısına ulaştırmalarını beklemek daha doğru.
YanıtlaSilhayat bizim hayatımız ve kendimizden başka hiç kimse buna yön veremez.