-->

12 Temmuz 2021

Büyüdüğümde ibne olacağım hissedildiği için mi bana çocukken kötü davranılıyordu

Karımı Hangi Erkek Kardeşim Sikmeli yazısı( https://hayaterkegi.blogspot.com/2021/05/karn-hangi-erkek-kardesin-sikmeli.html )na şu yorum gelmişti;
"Askerde bile bu kadar ceviz kırdıysan (gerçi abartı geldi) çalışırken kırmaya çalıştığın cevizler abinin gözüne geldiyse ve bunu söze dökemediyse sinirini farklı şekilde göstermiş olabilir... "

Bu yoruma kadar aslında ara ara kendim ve abimler arasındaki gerilimin nedeni için buna yakın şeyler düşünmedim değil ve zaten eski yorumlarda/yazılarda da bi kaç defa bu konuya değinmiştim. Tabi direkt yorumdaki gibi düşünmemiştim ama, ibne olduğumun aslında ailem tarafından geçmişten bu yana bilindiğini, fakat Niiiiiw York, Menhetın, Peeeris, Yunenistean veyahutta Kenada'da falan filan yaşamadığımız için, entel dantel bi aileye mensup değildim ve entel olmayan ailem, ilerde götümü siktirme veya "illada erkek götü sikeceğim" diye tutturup sokaklarda çığırmadan yaşama potansiyeline sahip olduğumu anlayıp, olayı kendilerine özgü ilkel yöntemlerle de çözmüşlerdi. 

Çözüm ise, tabiki Menhetın'a yakışır şekilde her zemenki gibi;
-sorunu görmezlikten gelmek
-sorunun bizzat kendisini yok saymak
-soruna kaynaklık eden şeyi köşeye bucağa saklamak,
-sorunun erken yaşta ellenmemesi için el ayak altında dolanmasını engellemek vs vs vs idi.

Evet, şakasız ve dalgasız olarak söylemem gerekirse; bence çözümleri gerçekten bunlardı ve kendi çapları için gayet yeterliydi. Çünkü yine bence aile, toplum, kurukalabalıklar, et yığınları vesaire vesaire işte artık bu nefes alıp veren şeylerden ne kadar nefret ediyor veya onlara ne kadar sevgi besleyerek isimlendiriyorsanız, bunlar kendilerinden olan ve kendileriyle yaşayan bireyin ne olduğunu her zaman bilir, ama açıkça dile getirmezler ve yaşam deneyimlerine göre de başa bela olmayacak şekilde köşe bucak yaşayacağı bi şekilde ona ömrünü doldurturlar.

İbneliğimi toplumdan ayrıştırıp, yine sadece ailem özelinden bana bakacak olursak; bence onlar için atsan atılmaz, satsan satılmaz, siksen sikilmez cinstendim ve bu cinssizliğim yüzünden kafaları hep karışıktı.
Yoksa abimin çocukluğumda bana kızdığı zaman hakaret etmek için kullandığı "değişik biri"ni, ablamların deyişiyle "allah seni de böyle yaratmış"ı, konu komşunun tuhaf bakışlarının sahibini, diğer çocukların deyişiyle "kız gibi" olan beni ne yapacaklardı ki?
     1-Öldürüp bi yere gömseler, ibne olan leşim heteroseksüellere göre daha çok ve daha pis kokardı, ortalığa da gey kokusu hemencecik yayılır, yaygarası ise gay kokum uçup gittikten sonra bile kalıcı bi şekilde, şehirde ordan oraya dolanıp durur, böylece aile bireylerinin de başları çifte belaya girmiş olurdu. Bu yüzden de öldürmeye kötülüklerinden aldıkları cesaretleri olsada, götleri yemedi. Yaşattılar.

     2-ibne olduğumu belirterek, beni aile içinde açık açık dışlayabilirlerdi ama dışlamadılar. Çünkü ben de her gey gibi zaten dışlanmaya dünden razı olduğum bir potansiyelle dünyaya gelmiştim ve eğer götverenin teki olduğumu belirterek dışlayacak olsalar, hemencecik içimde biriktirdiğim gizli geysi intikamımı ortalığa dökmek için en haklı fırsatı bulmuş olur, küçük Anadolu kasapasında ibneliğimi özgürce yaşamaya başlar, kasapa'da sikini eliyle bileylemiş olan herkesin altına girer, üstüne çıkmadığım kimseyi bırakmaz, böylece bizimkileri de SOKAKa çıkmaz hale getirirdim.Yani dışlandıktan sonra sokaklar sadece özgürLEŞmiş olan bana yalnız kalırdı.
Onlar da bunu bildikleri için, beni açıkça dışlamadılar, dış dış dışlayamadılar. Bunun yerine beni kendileriyle beraber yaşatarrak her fırsatta ezmeyi tercih ettiler. 
Ben de bu arada ezilmelerime anlam veremeden büyüyor ve aklıma bir allahım olduğu geldikçe de el açıp, gökde bi yere odaklanarak "ya rabbil alemin, çile sendense, çare de sendendir. e hadi yeter artık bu kadar çile, çaremi ver artık" diye yalvarıp, inci gibi gözyaşlarımı da sırayla dökmekle meşgul oluyordum... 

     3-Küçükken, ilerde amcık yerine, sadece sik-göt sevecek biri gibi görünsemde, durum ilerdeki bir olasılıktan ibaret olduğu için, ibneliğimden emin olamadılar ve hatta, davranışlarımı çocukluğuma bağlayıp, kendilerince "ilerde düzelir" diye düşünerek, ibnelik potansiyelimi yok sayıp içlerini rahat ettirdiler.
Ettirdiler ettirmesine ama ben büyürken bastırdıkları öfkelerini, dışlarına en basit bahanelerle bile kusmaktan geri kalmadılar. Örneğin boğazlarında biriken balgamı temizlemek için bazen sıradan bir tükürük okkası olarak kullanılıyordum, bazen avuç içlerini sertleştirmek ve tokat atmakta ustalaşmak için cansız bir kum torbasıymışım gibi davranılıyordu. 

     4-Kendi yamuk yumuk inançları gereği "Allah bunu da böyle yaratmış" felsefesine sımsıkı sarılıp, bana bir şey yapamadılar. Çünkü bildikleri tek gerçek olan "bir insanı öldüren bütün insanları öldürmüş sayılırdı." sözünden korkuyorlardı. Bu yüzden yaşamama göz yumdular. Gözlerini yumduklarında yok oldum.

     5-ilerde bi gün "götveren-götsiken"in tekine dönüşecek olsam bile, bugünden itibaren o büyük güne kadar iş gücü olarak kullanılabilirdim. Sonuçta fuckir bi aileydik ve ailede iki eli-iki ayağı olan herkes kendi ekmek parasını çıkararak günü noktalıyordu. Yürümeyi öğrendiği günden bu yana eve kendi ekmeğini kazanıp getiren sübyan ben, büyüdüğümde biraz daha planlı ve iyi bi şekilde eziklenerek yönlendirilirsem kim bilir bunlara daha neler neler kazandıracaktım. 
Yani ailem, sadece ibnelik potansiyelimi değil, azimli çalışma potansiyeline sahip olan içimdeki beni de görmüştü ve bu yüzden öldürmek, dışlamak yerine, aralarında öğüterek ibneliğimi dile getirmemeyi seçmişlerdi.

Özetle; evet, bütün aileler gibi benim ailem içinde ibne olduğum, olacağım ayan beyan ortadaydı ve herkes ne olduğumu adı gibi biliyordu. Ama ibneliğimi yok saymak, görmezlikten gelmek onların ikiyüzlülüğüne daha çok yakışıyordu ve onlarda kendilerine nasıl yakışıyorsa öyle davrandılar. Tabii bende kendime yakıştığı gibi yaşadım. Zaten herkes kendisine yakışan nedir bilir ve ona göre davranır. 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

düşüncelerini kendine saklama, benimle de paylaş.