-->

25 Eylül 2019

neydik ne olduk

Sevginin saf halini bulmak o kadar zorki, insan sadece onunla baş başa kalıncaya kadar, sabırsızlığından dolayı çıktığı arayışta, yolunun kesiştiği kişiler arasında yatmadık beden bırakmıyor.
Ve bu yatmalar insanı o kadar yoruyorki, karşısına doğru biri çıksa bile artık yorgunluğundan dolayı tanımak için ona fırsat bile vermek istemiyor.
İşte bu yüzden olsa gerek, artık "insanın her şeyden önce sabırlı olmayı öğrenmesi lazım. İnsana, her şeyden önce sabırlı olmasının gösterilmesi, öğretilmesi lazım." diye düşünmeye başladım.
Çünkü sabırsız yürekler taşıyor, onunla hayatı yaşıyor ve günün sonunda da sabırsızlığın verdiği yorgunlukla karşımıza çıkan ilk bedene; adeta bunu yapmaya mecburmuşuz gibi sarılıp uyuya kalıyoruz.
Uyanınca ise, yatmanın verdiği pişmanlıkla, belki iyi bir arkadaşı red etmiş olarak kaçıp gidiyoruz.
Bunu o kadar çok tekrar ediyor, tekrar tekrar ediyoruzki; artık yola çıkışımızın amacını bile unutuyor, sanki hayatımız; birilerinin yatak odasını görmek, onunla o yatakta koklaşırken ölmek olduğunu, sanki dünyaya; insanlarla yatmaya gelmişiz gibi düşünerek yaşamaya başlıyoruz.
Hayat bu değil. Hayat salt sevişmekten ibaret değil.
ve evet kötü bir hayata gözlerimizi açmışsak bile, iyi olanı bulmak, güzele ulaşmak için çıktığımız doğru yolda, kendimizi kaybetmemeliyiz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

düşüncelerini kendine saklama, benimle de paylaş.