Ki onu bile bazen aksattığım olmadı değil. Buna rağmen hiçbir şey olmadı. Hiçbir şey.
Tüm bunlardan anladığım kadarıyla Allah'ın sevgili dağıtma sistemi "anlamadığım bi şekilde" çalışıyor. Olay seks yapmak, başkalarına yavşamakla alakalı değil. Geriye kaldı diğer milyonlarca olasılık.
İnşallah ömrüm diğer olasılıkları denemeye yeter de, bi gün sevgili edinirim. Çünkü olayın, kendimi tutmakla alakalı olmadığını anladığımdan bu yana, osbir çekmeye başladım ve artık osbir çekmekten sikimi de hissetmiyorum.
Bu aralar o kadar fazla osbir çektim ki, artık onunda zevki kalmadı. Garibana asıla asıla iyice yordum. Damarlarında derman kalmadı. Bi gün elimde kalacak diye de korkmuyor değilim. Hatta geçen gün bi iki sefer hafif teklemedi değil. Bu yüzden "yoksa adım kuşu ötmez'e mi çıkacak" diye şeyler düşünmedim değil. Ama bakalım artık.
Böyle düşünürken gittim bi kaç defa ayıplı şeyler yaptım. Öğütücü de sıkıntı yok, alet edavat sağlam çalışıyor ama açıkçası zevkte almadım. Sonrasında kendimi kötü de hissettim. Bunu partnerlerime de "ya kusura bakma. ne beni sikmenden zevk aldım, ne de seni sikmekten zevk aldım. galiba kafamdaki seks başka türlüydü" dedim. hönklediler.
bi kaç gün boyunca bu konu üzerine düşündüm. Dedim her halde iyice yaşlandım. Artık götüme şarapnel girse, arı soktu diye düşünücem. Zayn Malik'i 10 dakika ayakta siksem yine zevk almayacağım.
Kafamda bu cümleler ardı ardına kurulup dururken, anladımki; ben zaten oldum olası; kuytu köşevari yerlerdeki veya yarım saatliğine boş olan evlerdeki hızlı seksleri hiç sevmemiştim. Benim sevdiğim seks, sevgili ile olandı. Ya da sevgili ihtimalim ile olanlardaydı. Şöyle yatakta uzun uzun seviştikten sonra yorulup uyuya kalarak, sabah beraber uyanıp, birbirimizin salyalarını yaladıktan sonra, iki posta atarak, gün içinde salak salak mesajlaşıp akşamı ederek, akşam ise beraber yemek yapıp yedikten sonra yavaşça soyunup yatağa girerek yapılan sekslerdi.
Sevdiğim seksler; sabah yanımda uyumakta olan kişiden önce uyandığımda onu izlemek, uzun uzun kaşına gözüne, götüne, sikine, başına, burnuna öpücükler kondurduklarımdı. Ben böyle quick sesklerin adamı değilim. Fast Food bile yemeyi sevmeyen ben, nerdeyse şipşakçı olup çıkacaktım.
Oysa kendime yakıştırmıyordum böyle şeyleri. Ama bak ne hale geldim.
Öte yandan sevdiğim, beni seven biriyle de yatakta oyalanmayı da çok özledim. Kalbinin atışını dinlemeyi, salak salak bakışıp gülümsemeyi, saçlarını karıştırmak da özlediğim şeylerden bir kaçı. Tüm bunların sonrasında da sarılıp uyumayı, uyuyamayıp o tarafa bu tarafa dönmeyi ve en sonunda tam uyuya kalacakken, onun bana sarıldığını hissederek uyuya kalmayı da özledim. ve bunların sonrasında ise;
bir sabah sarılarak uyandırılmayı, bir başka sabah öpülerek uyandırılmayı özledim, bi başka sabah ise saxo çekilerek uyandırılmayı da hep özledim de özledim.
Ah ne zor bunlari ozlemek ve bulamamak.icinde insanin birine duydugu ozlemi kendine bile saklamaya calismasi.buldum sanip yanilmasi.cok zor.
YanıtlaSil