-->

01 Şubat 2018

Hayata, bıyık altından gülümsemek

Az önce bıyığım kaşındığında, otomatikleşmiş olan hareketlerle bıyığımı kaşıdığımı fark ettim. Kendi bıyığımı, hiç farkında olmadan kaşımak ve kaşırken, bir parçamın farkına varmak.
Ne zamandır böyle otomat bi şekilde yaşıyorum. Ne zamandır böyle yaşıyoruz.
Bazı önemsiz hareketleri o kadar sıradan ve alışılmış bir şekilde yapmaya başlıyoruzki, o hareketlerin altındaki rahatlığın anlamını atladığımızı düşünüyorum. Tüm bu önemli hareketler, birer anlamsız hareket topluluğuna dönüşüp duruyorlar.

Belki de yaşlanmak, bi parçacık da olsa böyle bir şeydir; kendini unutmak ve her şeyi otomatik bir şekilde farkına varmadan yapmak. Sahi yaşlanıyoruz değil mi?

İnsan yaş aldıkça kafası daha da karışıyor. Oysa eskiden yaşlanınca aydınlanacağımı, bir çok fikir konusunda daha net bilgiler toplayıp, fikirlerimin, eskiye oranla şimdi daha da kesinleşeceğini sanırdım. Ama öyle olmuyor; yaşlılık kafa karışıklığının artmasından, hayat hakkında daha fazla düşünmekten, kendini sürekli sorgulamaktan, öğrenmişliklerinden, öğrendiklerinden ve öğrenmekte olduklarından şüphe etmekten, sürekli en doğruya ulaşmaya çalışmaktan, kendini daha fazla bireysel kabul etmekten ama aynı zamanda toplumun bir parçası olarak da görmeye başlamaktan başka bir ey değil. Benim, yaş almaktan anladığım bu oldu. Yaş almak bende böyle oldu, oluyor, olmaya devam ediyor.

Aynı zamanda yaşlanmak benim için; insanların her kusurunu doğal ve güzel bulmaya başlamak, yaptıklarını insan olmalarına bağlamak ve onları sorgulamayı bırakmaya da başlamak oldu. Şimdi sanırım gerçekten yaş almış biri olduğumu kabullenmeliyim. ama bunu yapamıyorum. bir kaç gün becersem bile, sonraki günlerde yine yaşlı olduğumu unutuyorum.

Bu okula geldiğimde yaşım 33 oldu ve 30'un üstünde biri olduğumu, öğrenciler sayesinde biraz daha kabullendim. İlk zamanlar bunun çok farkında değildim ama yaşımı soranlara söyledikçe ve onlar şaşırdıkça, ben de içimde yavaş yavaş yaşlı birine dönüştüm. Bu güzel bir deneyim. Paha biçilemez ve üstelik, değeri bilinmeyecek kadar muhteşem bir şey. Çünkü bu deneyim sadece bana özel. Ve onu belki de bu kadar değerli kılan şey, onu anlatabilecek doğru kelimeleri bilemiyor olmakta.

Evet, kendimi hiçbir zaman 30 larımda hissetmemiştim ve aslında hala da hissetmiyorum. Ama artık 30'larımda olduğumu biliyorum. Bunun farkındayım ve bu inanılmaz güzel bir his. Yani 30 yaş üstü olduğunu biliyor olmak, hatta; biliyor olduğunu da biliyor olmanın verdiği ayrı bir huzur var.
Üstelik tüm bu bilmelere rağmen kendimi 23-24 yaşında hissediyorum. Ve hatta hissetmek de değil. En fazla 23 yaşındayım. Neden böyle hissediyorum ki? Hem yaşlıyım, hem değilim gibi. Hem yaşlanıyorum, hem de aslında 23'e takılıp kalmışım gibi.
Zaten okuldaki herkes de bana "erken doğmuşsun. hayır ya sen 33 değilsin, yalan söylüyorsun. o zaman kimliğini göster inanayım. gerçekten 33 yaşında mısın?" gibi onca soruyla beraber 23 yaşımda olduğum konusunda bana, farkında olmadan büyük bi inançla eşlik ediyorlar.

Tüm bu genç hissetmelerimin ve genç görünmemin nedeni belki de aslında gençliğimi yaşayamamış olmamdandır. Allah ordan bi yerden beni izleyip, en sonunda da "madem gençliğini yaşayamadın, seni sürekli genç göstermeteyim de, 30'larında gençliğini yaşamaya daha yeni yeni başladığında çok dikkat çekme" demiştir. Bu güzel bir hediye. Teşekkürler allah'ım..



1 yorum:

  1. Aslında herkek herkesin kaç yaşında olduğunu bilir. Ayrıntılarda saklıdır her şey. Sorun şu ki ergenlik ve ilk gençlik yıllarında otuz yaş bir kriter olarak skonmuştur ve olgunluk yaşı olarak bilinir. Oysa otuzuna girdiğinizde öyle hemen değişen bir şey yoktur, sanki binden bire üzerinize 30 yaş çuvalı geçirilecekmiş gibi saçma sapan bir yargı vardır. Bu yüzden 30 üzeri özellikle 32+33 yaşlarındaki birinin 27+28 göstermesi de gayet makuldür, aradaki fark zor anlaşılır hele ki kişi kendisine çok bakıyor ise. Tarkan 45 yaşındadır ama en fazla 28 gösterir mesela. Ama gerçek şu ki 45 yaşındadır. Bu yüzden yaşa takma, çoğu aklı başında insan da partnerini 27+37 arasında seçer. Mesela ben. Çünkü aklı başında oturmuş ve ne istediğini bilen yaşlardır bunlar. Bu yaşın altı ergenlik ve kafa karışıklığı bu yaşın üzeri de bakımlı olup olmamak ile alakalı sorunlar barındırır. Özün özü en güzel yaşındasın tadını çıkar ve buna takma. 26 Yaşında görünen ama 33 olman ise senin en büyük avantajı elinde tuttuğnunu kanıdır.

    YanıtlaSil

düşüncelerini kendine saklama, benimle de paylaş.