-->

23 Ocak 2018

Dedi Kodu

"bunun bilinmesi seni neden rahatsız ediyor ki?
veya senin hakkında konuşmalarından niye rahatsızlık duyuyorsun ki?
boş ver ya ne düşünürlerse düşünsünler, sen böyle değil misin? kimin nasıl konuştuğunun ne önemi var ki?
"yok öyle demişler, yok böyle demişler" ne fark eder? bırak konuşsunlar.
ama buna rağmen konuşmalarından rahatsızlık duyuyorsan, sorun senin bunu henüz kabullenemediğin gerçeğinde. sorun sende. yoksa onların senin hakkında konuşmalarında değil." dedi.
bu konuşmamızdan hemen sonra ve aslında o anda bile biraz rahatlamadım değil. hatta çok çok rahatladım.

bu konuşma ve diğerlerinin gevezelikleri olduğunda biz onunla henüz seks yapmamıştık. sadece birbirimizi nedensizce çekici bulduğumuzu ve aslında birbirimizi beğenebilecek özelliklere sahip olmamamıza rağmen, belki de bizdeki şeytan tüylerinden dolayı biraz yakınlaşmış, akşamları ayrılırken de, gecenin karanlığından faydalanarak beni dudağımdan bi kaç kez öpmüştü.
ben de bir iki defa sımsıkı sarılmak istediğimi ve belki aramızda seks olmadan, ona sarılıp uyumak istediğimi belirtmeden edememiştim. (kahrolası çakma romantik ben.)
o ise bu cümlelerim üzerine gülmüştü.

ama tabii sürekli beraber gezmemiz ve yakın durmamız, insanların bizim hakkımızda konuşmalarına neden olmuştu.
bununla ilgili bana bir şey diyen yoktu, çünkü öyle bir konu açacak olsalar bunu rahatlıkla konuşabileceğimi, onlarla olan daha önceki konuşmalarımızdan biliyorlardı.
benimle konuşamayanlar, onunla bu konuda çok fazla takılıyorlardı ve o da tüm bu salak-saçma ucuz muhabbetleri devam ettirebiliyordu.
çünkü aramızda var olduğunu saydıkları ilişkimizde, erkek olarak gördükleri taraf oydu ve o ne yaparsa erkekliğinden, ben ne yaparsam dönekliğimdendi. böyle bir algı içerisinde, onunla açtıkları muhabbetleri o da bu yüzden rahatlıkla kaldırabiliyor, hatta bunun normalliği havasında devam da ettirebiliyordu. çünkü sikilen o değil bendim ve o da kendini siken olarak gördüğü için, bunun kötü bir şey olmadığını ve kötüye dair bir yakıştırma veya havada olmadığını belli ettiği cümlelerle yarı dalga geçer bi şekilde konuşmaları devam ettirip, işte şimdi de bunu bana söyleyebiliyordu.
yani aslında o, sadece skor yapıyordu, ben de skorun yapıldığı potaydım. oysa eğer olaya skor yapmak üzerinden bakacaksak, aslında aynı skoru ben de yapmış sayılmalıydım.

saçma muhabbetler bi yana, beni rahatsız eden şey de bu pota olarak görülme olayıydı. yani benimle konuşamamalarının nedeni, aslında beni dönek olarak görmelerinden ve aslında benim iğrenç bir iş yaptığımı düşünmelerinden ve tabii buna bağlı olarak da, bunun dalga geçilecek, hafife alınacak bir konu olarak görülüp, benim olmadığım ortamlarda rahatlıkla bunun esprisini yapabilmelerindendi. yoksa götümü siktirmemi ciddiye alıp, aslında dalga geçilecek bir konu olmadığını değil de, normal bir konu gibi ele alsalardı sanırım kızmazdım ve onunla da aramızda yazının ilk paragrafındaki konuşma geçmezdi.

kızdığım şey arkamdan konuşmaları, götümü siktirdiğimi kulaktan kulağa fısıldamaları veya  götümü siktiğini düşündükleri kişiyle bunu rahatlıkla konuşmaları değildi. kızdığım şey bunun dalga geçilecek, alay edilecek bir şekilde dile getirilmesiydi. yani aslında kendilerince aşağılamalarıydı. bunu sevmiyordum. sevemiyorum.
bi kaç gün daha bu konu üzerine kendi kendime kızdım ama sonra boş verebildim. sonuçta insanlar hep konuşacaklardı, çünkü ağızları vardı. üstelik beni aşağılık olarak görmeleri, beni aşağılık kılmazdı. bu onların kendileriyle alakalı bir sorundu.

öte yandan, onun da bu konuyu böyle rahat konuşmasına sevindim. sonuçta bunu iyi veya kötü olarak görmüyordu. sadece, bi erkekle yatmanın normalliğinin farkındaydı. bu normallik biraz varoşça (skor yapmaya dayalı bir bakış açısından dolayı) olsa bile, kendi içinde (nedenini bilmediğim bir şekilde)hoşuma giden bir anlam yüklüydü ve şimdilik buna odaklanmak yeterliydi. gerisi kimin umrundaydı ki?
hem benim için ona "bakıyorum onunla çok yakınsınız, hep takılıyorsunuz" diyen çocuğa "sen daha parlaksın, istersen biraz da sana takılayım" demişti. buna kahkaha atmıştım. hâlâ da aklıma geldikçe kâhkâha atıyorum. şu an olduğu gibi.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

düşüncelerini kendine saklama, benimle de paylaş.