-->

29 Kasım 2015

Boook

Öyle odun, öyle hissiz bir şekilde, sadece ölmeden yaşıyorum. Kendime işkence edercesine.
Zaten insanın doğal bir sonla, ne zaman öleceğini bilememesi gerçek bir işkence. Keşke bilseydim ve buna bir son verebilseydim.

Ama diğer anlamıyla baktığımızda ise aslında ne zaman öleceğimiz meçhul değil, hatta allahın bize duyduğu saygıdan dolayı olsa gerek, kararı sadece bize bırakılmış güzel bir seçim. Allahın büyük bir lutfu. Buna rağmen kendimizi öldürmüyor oluşumuz ise; ya kendimizi öldürebiliyor olduğumuzu bilmeyişimizden, ya kendimize saygı duyuyor oluşumuzdan, ya da cahilliğimizden olsa gerek.
Ben üçünü de biliyorum. Dördüncü bir ihtimal daha var aklımda, ama aklımda kalsın.

Allah ölmek veya yaşamak tercihini bize bırakmış. Buna rağmen ölmek bana bırakılmış bir tercih iken kendimi öldürmüyor olmam da büyük bir çelişki. Belki de acı çekmeyi gerçekten seviyoru/m/z. Sahi neden yaşıyoruz.

Bugünlerde yeni insanlarla tanışıyorum. O eski heyecanımdan sperm tanesi kadar bile bir şey yok. Öyle sadece tanışıyoruz.
Saçma sapan laflamalarım, her espriye gülmelerim aklıma geldikçe, delirmiş olduğumu düşünmüyor değilim.
O telefonu şimdi yavaşşça yerine bırak. Çünkü henüz aklım başımda.

İnsanın içindeki o heyecan bittiğinde, geriye kalan beden hiçbir işe yaramıyor. Posalaşıyoruz. Posalaştım.

Gerçek hayatta dilimi tutup, sadece karşımdakinin konuşmasını istediğim bölüme geçmeye karar verdim. O eski, atlılar peşimden geliyormuş havamdan eser de kalmadı zaten.
Bir level mı atladım, bir level geri mi gittim bilmiyorum.

Yıllar önce bi arkadaşım "çok akıllı insanlardan bi bok olmaz" demişti, anıra anıra gülmüştüm.
Peki salağın teki olmama rağmen bi bok olamamamın açıklaması nedir? Yoksa ben büyüdükten sonra her şey tersine mi döndü?

Bu arada şu "içten içe kendimi bi bok sanıyor olmam"a bi çözüm bulmalıyım. Yoksa, çok yakında kalabalık içerisinde bir yerde "ben saksı değilim" patlaması yaşayacağım.

İnsanın hiçbir bok olmadığını kabullenmesi çok zor be.
Bu günlerde bunu kabullenmeye çalışıyorum.

Bir de zorla insanların hayatlarına girme çabam var. Onlara farkettirmeden (ki aslında farkındalar, kibar olduklarından dolayı farkında değillermiş gibi davranıyorlar) zorla arkadaşları olmam, zorla yakınlarıymışım gibi davranmam..

Bunu başka zaman tartışırız, şimdilik önemli değil. En azından farkındayım ve bir süre daha bu çabama göz yummalıyım. Çünkü biliyorum ki; kendimle çok uğraşırsam kafayı iyice tırlatacağım. Hazır aklım azcık bile yerindeyken, normal insanları taklit ederek yaşamaya devam etmem lazım............

1 yorum:

düşüncelerini kendine saklama, benimle de paylaş.