Üzerimde kaç gündür bi ağlak hava durumu var ne oluyo anlamadım.  Ammına koyım sanki bacaklarımı kesmişler yürüyemiyorum, sanki ellerimi  kesmişler bi iş yapamıyorum, sanki sikimi koparmışlar 31 çekemiyorum.  Böyle tuhaf bi bunalım havası yapıştı. Neyin nesidir, nerden geldi  yapıştı bi anlasam, böyle bi oturup ağlıyım vay başıma gelenler diye  dövünüp durayım diyorum, ama oda yok. Hani kalbim taş bağladığından olsa  gerek, göz yaşı dediğim merhamet belirtisinden bi eser yok. Onun yerine  öyle oturup karalar bağlıyım, başımı oraya buraya vurayım psikolojisi  hakim oldu.
Gerçi işte böyle yazdığım zaman falan ne olduğunu biraz  biraz anlıyorum, ama o değildir diye kestirip atıyorum. Hani malum ya parasızım, para  suyunu çekti ve kirayı ödeyemiyorum diye ev değiştirecem ya, herhalde  onun baskısından olsa gerek diye aklıma takılmaya başladı. Ama başka bir şey olduğunu da, alttan allatsan böyle hissediyor gibiyim de, ne olduğunu tam olarak bulamıyorum. Zaten böyle durumlar hakkında, çok kitap okuma hevesim falan varken bi yerde okumuştum, orda  diyordu ki; insanın hayatında 3 önemli evre vardır. Bu 3 önemli evre  aşılırken insan tuhaf olur kafayı yer falan diyordu. Yani böyle  demiyordu ama ben öyle ona yakın bişiler hatırlıyorum. Neyse işte bu 3  önemli evreyi sayıyorum, biri işte ayrılık, biri ölüm, birde  taşınmakmış.
Şimdi düşünüyorum, acaba ben bu 3evrenin  hangisini yaşadım. Beyinciğimi fazla yormama gerek kalmadan hooooop  bi  bakıyorum zaten 2 sini yaşamışım. Aileden ayrıldım, ayrılınca  otomatikman taşınmış oldum. Evet 3ünden 2sini yaşamışım. Ananı sikiyim çok  önemliymiş bu olay, ama ben ilk günden bu yana, öyle sikime takmıyor gibi yaşıyordum.  Aslında tam olarakta öyle değildi, geçen farkettim ki sikime takmıyor  gibi yaşıyorum ya, aslında hepsini bilerek öyle yapıyormuşum. Sonra ilk  ayrıldığım günler aklıma geldi. Evet o ilk günlerde kendi kendime hep  içten içe ''boş ver atlatırsın, rahat ol, takma kafaya'' diye diye  söylenip duruyordum. Hatta kimse anlamasın diye ota boka, sike göte gülümsüyordum. Lan ne keyifliydim  varya, bi arkadaşım o günlerde kafayı mı yedin deyip duruyordu da, o  zaman için bi anlam veremiyordum. Demek sorun oydu.
Eee neyse sorunun kaynağını azcıkda olsa bulduğuma göre, üzerimden bu ağlak  hava durumunu atmanın zamanı geldi de geçiyor. Hayatıma kaldığım yerden zort zort zort diye devam etmemin zamanı geldi. Yazınca da rahatladım valla. Sanki sırtımdan 10 deve yükü taşşak kalkmış gibi hafifledim. Ohhh misss

Çok amiyane olacak ama bir şeyin koyacağı varsa eninde sonunda koyuyor. bir süre etkisini bertaraf edebiliyosun ama içten içten oyuyo o adamı aslında.
YanıtlaSilbir de senin bu yeni adresin blogger kumanda panelinde güncellenmiyor bir türlü. eski adresinden gönderdiğin yazılar duruyo, bunlar gönderilmiyor. napmak lazım ki? onu takip etmeyi bırakıp bunu tekrar takibe almayı deneyeyim.
@B Koyuyo da fena koyuyo, hatta her gün götüne koyduğunu farkediyorsun da, götün mü başka yerin mi ağrıyor, emin olmadığından çok fazla üzerinde durmayıp geçiyorsun. Sonra işte göt böyle folloş olduğunda ters giden bir şeyler olduğunu farkediyorsun. bide bakıyorsun ki için küflenmiş, bitmişsin.
YanıtlaSilO günlerde (taşındığın için) bunalmadın ama bir gün illaki bunalacaktın. İşte o gün gelmiş o gün de bugünmüş. İlk gün bunalmazsan bile bunalım bir gün kapını çalıyor ve artık zamanım geldi diyor.
YanıtlaSil