-->

25 Ocak 2021

soru n lar

Hiçbir şey yazmaya değer değil ve hiçbir şey önemli değil. Oysa eskiden her şeyin kayıt altına alınması, alınabilmesi veya imkânlar dahilinde kayıtlı olması gerektiğine inanırdım. Böyle inanmamın nedeni de, tabiki yaşanılanların önemli veya önemsiz ayırdı yapılmadan değerli olduğuna olan sarsılmaz inancımdı. Çünkü yaşıyorsun ve hiç kimsenin senin birilerine aşık olduğundan haberi yok, hiçkimse; senin, hoşlandığın birinin ağız ucuyla yaptığı iltifat için kendinden vazgeçebileceğini aklından bile geçirmiyordur, kimseler senin hiç sevilmemişliğinden haberi yoktur, sevilmemişliğin ruhunda açtığı o büyük kara deliği kapatma uğraşından haberleri yoktur kimselerin.
Ve o kara deliği kapatmak için elinden gelenin en iyisini yapmana rağmen kapatamayacağından da senin haberin yoktur. Ama işte en azından "belki kapanır" diye uğraşırsın, uğraşmaya devam edersin.
Hiç bıkmaz, hiç durmaz öyle yapmayı zamanla, vazgeçilmez bir  amaç haline getirerek yaşarsın ve işte tüm bu uğraşlarından, birilerinin ya da birinin okuyarak senden haberdar olmasını istersin. Bu yüzden yazarsın, yazarsın, yazarsın, yorulmadan, bıkmadan, usanmadan, yapacak daha iyi bir şey bulmadan yazarsın. yazmaktan aşka yapacak bir şeyin yoktur. 
Yani yazmak aslında hiç olduğunu kabullenmek ve kendinin hiçliğini ortadan kaldırma eylemidir. Bu yüzden yazarsın.
Zaten yazmak, bir şey olamamışların, kendini gösterme biçimidir. Yazarak görünür olursun. Hiçkimseye görünmesen bile, yazarak kendine görünürsün. kendini görmek sadece ayna ile olmaz, yazmak sayesinde aynada görünmeyini de görünürleştirirsin.

bir şeyler yazacaktım ama ne yazacağımı unuttum. bu şimdilik böyle kalsın. sonra yine gelip eklerim.

yazarsın. çünkü onca yoldan geldin ve yolda karşılaştıklarından bir kaçını atarak hafiflemeye ihtiyacın vardır.
yazarsın, sen hafiflemesen bile birileri için yazarsın ve en azından aynı yoldan geçecek birinin yolu çabucak bulması, karşılaşacağı şeylerin onun için sürpriz olmaması için yazarsın. bazen de birinin tüm ışıkları sönüp de karanlıkta kaldığında karanlıktan çıkması için, o karanlıkta bile aslında yalnız olmadığını bilmesi için yazarsın. birilerinin daha karanlıktan, o pis dolambaçlı yollardan, tenhada pusu kurmuşların arasından öylece geçtiğini, geçmekte olduğunu ve aslında sırf bu yüzden yalnız olmadığını ve aynı şeyleri ve hatta bazen daha fazlasını yaşadığını, yaşayacağını göstermek için yazmak yazmak ve yazarrak kayıt altına alıp böylece diğer insanlara göstermek istersin.

bi kaç gün sonra devam ediliyor:
yazarak "bakın hayatı bok gibi olan sadece siz değilsiniz, başı boktan çıkmayan, beladan kurtulmayan bir tek siz değilsiniz, bende varım" demek için yazarsın.

tekrar bi kaç gün sonra gelen ekleme;
Yazınca ne değişti ne oldu bilmiyorum ama şimdi dönüp yazdıklarıma bakıyorumda; kendime çok şey yaşattım. Üstelik kendime hiç acımadan, kendimi yorduğumun farkında olmadan, bazen ise hiç yorulmadan, hiç bıkmadan ve usanmadan yaşadım da yaşattım.
Bazen ne olduğunu anlamadığım için aynı şeyi tekrar tekrar yaptım, bazen ise önemsemediğim için tekrarladım ve evet bazen de hoşuma gitmişliğinden dolayı aynı şeyleri tekrar tekrar yaptım, yaşadım, yaşattım. ama şimdi dönüp kendime yaşattıklarıma bakmak istediğimde hiçbir şey görmüyorum. madem görmeyecektim neden o kadar güzel şeyi yaşadım. neden acı çektim, neden çekiyorum 31.

bir kaç gün daha sonra eklenen;
güzel veya çirkin, acı veya tatlı, uzun veya kısa hiçbiri farketmiyor. hepsi unutuluyor. madem o kadar çok unutuluyor, unutuyoruz neden bunların hepsini yaşıyoruz. neden hiç yorulmadan peşlerinden koştuk, düştük kalktık yine koşmaya devam ettik. derdimiz ne bizim. neden koşuyoruz. peşimizden. 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

düşüncelerini kendine saklama, benimle de paylaş.