-->

25 Kasım 2020

geçtin gittin sessizce kimseye görünemedin

Bi sabah gözünü açtığında 35 yaşına gelmiş oluyorsun ve öylece apışmış bi şekilde etrafa bakınıp neler olup bittiğini anlamaya çalışıyorsun. Oysa istediğin kadar bakın, istediğin kadar anlamaya çalış. Sanki yediğin tüm haltlar, senden habersiz bir şekilde olup bitmiş ve hatta senin başından geçmiş olmalarına rağmen sanki hiçbir şeyden haberin yokmuş ve sen daha az önce bu halinle dünyaya gelmiş gibi şaşkın bi şekilde bakınmaya devam edersin.

Sahi neler yaşadın öyle, neler gördün, neler geçti başından, kimler girip çıktı hayatına, kimler sıçtı ağzına hatırlıyor musun? Dur söyleme, tabiki hatırlamıyorsun. Hatırlamayacaksın da. Çünkü her şey o anda olup bitiyordu ve zaten sende sanki hep o yaşında, o anında kalacakmışsın gibi yaşıyordun. Öyleydi değil mi? Açıkçası benim için hep öyleydi ama buna rağmen senin aksine ben biraz allayıp pullayarrak, biraz olmasını istediğim gibi abartarrak ve hatta boş kalabalık cümleler arasına bir kaç anımı sıkıştırarak da olsa burada hangisinin doğru olduğunu bildiğim kendi yalancı tarihimi tutabildim.

Ya sen?
Not düşebildin mi bi yerlere, kimseye anlatabildin mi yaşamadığın ama yaşamak istediklerini, başkalarının hikâyelerini dinlerken hissettiklerini seninmiş gibi paylaşabildin mi kimseyle, ucundan azcık yaşadıklarının içini süsleyip püsleyip defalarca anlattın mı etrafındakilere?

Durdurulamayan o gençlik coşkunu, heyecanını, saman alevinden farksız aşklarını, yalancı arkadaşlıklarını, gelip geçen sahte duygularını, sırf yaşamış olmak için gözünü sımsıkı kapayıp daldığın o aptal ötesi maceralarından haberdar edebildin mi diğer insanları?

Ya da hepsini boşver, etrafında senin gerçekte neler hissettiğini bilerek yaşayan kimsen var mı?
Girip çıkanlardan kimseyi tutabildin mi yaşamında, yoksa geldikleri hızla siktir olup gittiler mi hayatından?
Tutamadın değil mi kimseyi? Bölünmüş kendinden başka hiç kimse yok değil mi hayatında? Ne kadar benzer ve acıklı. Aynısından ama biraz daha az acıtanından bende de var.
Yani şimdi bir sik gibi dik, ama tek başımızayız.

Herkese böyle oluyor. Böyle olacak. 
Ben henüz anladım ve evet dedikleri gibi, burun kıvırdığımız büyüklerimizin dediği gibi; bir anda olup bitttiyor her şey.
Hepsini tek tek yaşıyor olmaya rağmen, başından geçen hiçbir şeyin farkında olmuyorsun, farkına varmıyorsun, varamıyorsun. Sanki yaşamamış gibi bu yaşında öylece aptal aptal bakınakalıyorsun.
İşte böyle sıradan, sıradan bir sabah, sıradan bir anında uyandığında yaşın çoktaaaaan başından geçip gitmiş oluyor. Saçın beyazlamış, sakalın birbirine karışmış, hayallerin çoktan uçup gitmiş oluyor.
Üstelik gaza getirilmiş olarak yaşamış olduğunu da yeni yeni anlıyorsun. Ne tuhaf. 
Oysa bir zamanlar demişlerdi sana "her şey çabuk geçiyor, hiç fark etmiyorsun"
Sense klasik cümleler deyip gülüp geçmiştin. Zaten başka ne yapacaktın ki?


2 yorum:

  1. üzdün beni. 15imde seni okuyordum, 22 oluyorum ve bugünlerde ben de bunları düşünüyorum. uzunca bir zamandır da uğramamıştım buraya... belki 3 yıl oldu belki 2... girmemiştim işte buraya, bilsem de burayı. kendi hayatımı yaşıyordum, ne yaşadığımı fark etmeden. her şeyi silip gitmiş olmanı bekledim adres çubuğuna adını yazarken. ama buradasın ve benim hissettiğim gibi hissediyorsun.
    korkuyorum doğru olanı yapamamaktan.
    yani bir hakkım varsa yaşamak için, bunu olabildiğince iyi değerlendirmem gerekir sanırım. herkesin bakış açısından farklıdır bu iyi değerlendirme anlayışı ama... beni esas korkutan, ileride bir gün sahip olacağım o bakış açısı ile dönüp arkaya baktığımda pişmanlık duymak.
    hem de hiç pişmanlık hissetmeden yaşayan bir insan olan ben... pişmanlığın var mı? keşken var mı? diye sorulunca aklına hiçbir şey gelmeyen ben... çünkü pişmanlıkla, keşkeyle yaşamak istemeyen ben... ileride bir gün dönüp bakmaya korkuyorum bugünlere

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. canını sıkan şey, bugünkü eylemlerinden dolayı çok ilerde ne hissedeceğini bilmemekse, öneri olarak; bence bugün bir şey yaparken, o eylemi gerçekleştirmeden önce ne hissettiğini, ne hissettirdiklerinden emin olarak onları yaşa. böyle yaşarsan ve kimseyi üzmek-sevindirmek için değil de, doğru olanı yapmak için hareket ediyorsan pişmanlıkların olmaz. şımarık kararların için ise aynısını söyleyemeyeceğim. seni çok pişman ettirecekler. söylemesi benden.

      Sil

düşüncelerini kendine saklama, benimle de paylaş.