-->

24 Ekim 2020

herhangi bi konuda bağımsız

Depresyona mı giriyorum, yoksa depresyonda mıyım neyim anlamadım ama sürekli uzaklara dalıp gidiyorum. Ya da ağlayasım geliyor ama gözyaşı pınarlarım uzun zamandır kurumuş olduğu için yanaklarım bir türlü ıslanmıyor.
Sahi ağlayanlar nasıl ağlıyor, eminim ağladıktan sonra çok rahatlıyorlardır.

Zaten ağlayanları hep kıskanmışımdır. Çünkü bence ağlayabilmek çok müthiş bir şey. İnsanı gevşetiyordur. (benim kıskançlığımda ne tuhafmış. insan para, mal mülk vb kıskanır değil mi? vizyonsuzluk da işte böyle bir şey işte. gözyaşı dökenleri kıskanmak tam bir vizyonsuza göredir. dünyada en büyük vizyonsuz olduğumu da gözyaşı dökemediğim için anlamış bulunmaktayız.)
ve bu arada ağlayamama nedenim gerçekten depresyonda olmam ise, ona da yazıklar olsun. çünkü insan doğduğu andan itibaren depresyonda olmamalı ve sadece ama sadece en büyük acılarda ağlama-malı. bunun yerine; istediği zaman hüngür hüngür ağlayabilmeli ve etrafı nezle bir köpekmişcesine salya sümüğüyle sırılsıklam ıslatabilmeli.

Fakat işte yazıklar olsun bana ve gözlerime. Gözyaşı dökmeyi bırak, göz kuruluğundan kör olacağım. Ama yine de uzaklara dalıp gitmelerimin nedeni de inşallah depresyonda olmamdır ve farkında değilimdir, çünkü başka bir şey olmak istemiyorum. şu korona günlerinde yeni bir şeyin hiç sırası değil.
-----------
ailemi çok özlediğimi fark ettim ve içimde sürekli "kalk git onlara sarıl öp kokla" adlı bir kalabalık var. o kalabalığa tek başıma hükmedip susturabildiğim zamanlar geçeli çok oldu. onların hepsini ezip geçtiğim günler geride kaldı. artık güçsüzüm ve bu yüzden kalabalığa gücüm yetmiyor, susturamıyorum.

zaman zaman ailemden nefret etttiğimi düşünsemde, aslında etmedim. nefret yerine daha çok kızgındım. çünkü ilk elden çıkarılan, hep köşede bi yerde saklatılan, gün yüzü görmesine izin verilmeyendim. yaşanılması gereken bir çocukluk yerine, işçilikle geçen bi döneme rağmen nankör ilan edildim ve bende nankörsem iyice nankör olayım diye o yola baş koydum. kimse "ne yapıyorsun, kendine gel" demedi, sadece "sen zaten bu'sun" denilerek hemen nankör olarak görülüyor olduğumdan dolayı iyice kabullenildim.
hem zaten nankörlükte üstüme göre biçilmişti, kimse sen nankörsün demedi.
üzüldüm ama benim dışımda kime ne. kimsenin umrunda olmadı. çocukluğuma verdiler, biraz daha büyüdüğümde ergenliğime verdiler, biraz daha büyüdüğümde ise kudurmuşluğuma.
tüm sanılmalara karşı bense üzülmüşlüğümle kala kaldım ve kalkıp üstümü silkeleyip yola devam ettim.
attığım tripler kimseye denk gelmedi, kimse üstüne alınmadı, alınganlığım da triplerimle birlikte bana yapıştı kaldı. zaten "bu da hep değişik, hep alıngan" denilen de oldum.

1-2 ay içinde gidip görmek istiyorum bizimkileri. ama biraz daha para biriktirmeli ve en azından onlarlayken biraz rahat davranabilmeliyim.

sahi mevzu paraya gemişken, insan nasıl para biriktirebiliyor. siz hiç para biriktirebildiniz mi? 
ben bu işi beceremeyengillerdenim. biriktiremiyorum ve nasıl biriktirilir onu da bilmiyorum. biraz birikince ise içimde davudi bir ses "para biriktirdin de ne oldu, paran varda ne oldu, ne değişti" diye durmadan söyleniyor ve ben param olduğu için kendimi kötü hissetmeye başlıyorum.
siz de böyle hissediyor musunuz? Yani paranız var diye bu ne olduğu belli olmayan sesleri duyuyor musunuz ve bu yüzden aklınızda "bu parayı bir an önce harcamalı veya bi şekilde kurtulmalıyım" diye düşünüyor musunuz? Ben düşünüyorum. Çünkü hayatı boyunca parasız olduğum için, iki üç kuruş param olunca ne yapacağımı şaşırıyorum. Kafayı yiyecek gibi oluyorum. Sanki param olmaması lazım gibi bri his yaşıyorum. Sanki çalmışım veya birinin hakkıymış da bendeymiş gibi hissediyorum. Ben bunları niye hissediyorum. Herkes böyle mi hissediyor yoksa sadece ben mi hissediyorum? Olayın aslı ne? Ne olur bunu hisseden bi tek ben olmayayım hep birlikte böyle hissedelim. En azından bu konuda yalnız olmayayım. 

üff amma saçmaladım. yayınla gitsin.

1 yorum:

  1. Paraya çok önem vermiyorsun değil de yaşamak ve eğlenmeye o kadar heveslisin ki bu gün hemen o para ile eğlenmek, gülmek, zevk almak ve yaşamak istiyorsun. Eminim parayı nasıl yiyeceğini en iyi bilenlerdensin. Kimi insana para ver ne yapacağını bilmez, köşede biriktirir durur. Senin niye biriktiremediğin bundan mütevellit yemeyi seviyorsun. Para biriktirmen için bir banka hesabı açıp o çok sevdiğin tüketme huyundan kurtulan üç beş kuruşu ara ara oraya atıp ulaşılamaz ve kullanamaz yapman gerek ki kendini o orada biriksin. Yoksa bir gün ihtiyacın olduğunda kilerin bomboş kalırsın ortada.

    YanıtlaSil

düşüncelerini kendine saklama, benimle de paylaş.