Neden böyle başlık girdim?
Neden bu başlık altında yazı yazdım?
Gay seks hikayeler ve Gey seks hikayeleri gibi başlıklarla yazmamın amacı ne?
Bilen biliyor, bilmeyende şimdi öğrensin; yazmaya olan tutkumdan dolay buraya kendi başımdan veya birilerinin başından geçenleri, sanki kendim yaşamışım gibi yazıyor ve bunu yaparkende aslında, insan olmamızın sonuçları olarak bunları yaşıyor oluşumuzun normalliğini göstermeye, ne yaparsak yapalım, ne olursak olalım sonuç olarak insan olduğumuz ve bunun hiçbir tercihimiz ve yaşantımızla değişmediğini göstermeye çabalıyordum.
Tabi bu bloga ilk yazmaya başladığımda yukardaki paragrafta yazdığım kadar bilinçli ve farkında değildim ama sonuç olarak yaptığımız her şeyi duygularımızın, istek ve arzularımızın toplamından ortaya çıktığının kanaatindeydim ve yaşanan tüm olayları yazarken bu farkındalıkla yazmaya çalışıyordum.
Yani sonuç olarak insandık ve yaşamaya karar verdiklerimizin hepsi insan olmamızdan kaynaklıydı.
İnsandık ve doğrularımız, bizim o günkü ruh halimize göre bile değişebiliyor, değiştirebiliyorduk.
Yaptığımız ve yaşadığımız her şey insan olmamızdan kaynaklıydı.
Bloga yazmaya devam ettikçe, yukarda söylediklerimin toplamında kendimce bi sonuca varmaya, okuyanları da vardırmaya çabalıyordum.
Evet bunun için çabalıyordum ve yazılarımın yönü, çoğu zaman kendimi kaptırmış olduğum için değişmiş olsada çabalamaya devam ediyordum.
Çabalarımın sonucu olarak güzel şeylerde olmadı değil. Oldu. Hemde bazen kötü şeylerden daha güzel şeylerde oldu.
Güzel insanlarla tanıştım, tanıştığım insanlarla daha da güzelleştim, güzelleşmeye devam ediyoruz.
Tanışmamızın üzerinden yıllar geçmesine rağmen bi bir kaçıyla dostluk bağımız sıkılaştı ve öyle görünüyorki dostluğumuz her şeye rağmen de devam edecek. Bu da ayrı bir güzellik. Belki de en güzeli.
Biliyorum konuyu uzattım ve hâlâ neden son zamanlarda "gay hikaye, gey seks hikayesi" gibi konular özelinde bir kaç yazı yazdığıma değinmiş değilim. Ama öncesinde bu uzatmaları yapmazsam, ne demek istediğimi anlatamayacağımı düşündüğüm için uzattım da uzattım.
Hazır uzatmışken de şöyle bağlıyım;
Son zamanlarda bloga gelip giden trafik kaynaklarına, arama sonuçlarına ve diğer şeylerine bakmaya başladım ve gördümki; ben, her ne kadar burada gay seks hikayeleri, gay sex hikayesi vs vs yazmıyorum desemde, kaynaklar beni yalanlıyordu. Çünkü gelenlerin bir çoğu aslında gay sex hikayesi kelimelerini aratarak geliyorlardı ve gelip çıkmaları da bi anda gerçekleşmiş oluyordu.
Gay seks aramalarıyla gelenleri gördüğümde canım çok sıkıldı. Hatta bu can sıkıntısı yüzünden oturup blogu kapatmayı bile düşündüm. Çünkü ben gay sex hikâyeleri yazmıyordum!
Ben sadece aşık olduğum zaman hissettiklerimi, aşık olup peşinden koştuklarımı, aşık olduktan sonra beni üzenlerin beni nasıl üzdüklerini, onlara beni üzmelerine nasıl izin verdiğimi, her defasında onları sevdiğim için nasılda tükürdüğümü yaladığımı yazarak anlatıyor, anlatıyor, bıkmadan anlatıyordum.
Ama gelenler, bunlar için gelmiyordu. Sadece aşık olduğumda yediğim veya yedirdiğim yarrakları nasıl yedirdiğimi okumak için gelmek istiyorlardı.
Hatta içlerinde erkek çocuklarına tecavüz vs gibi aramalarla gelenlerde vardı.
Canımı bunlarda çok sıkıyordu. Ama canımı sıkmaktan başka yapacak bir şey yoktu.
Bi kaç hafta bu yeni eklenen can sıkıntılarıyla gezdikten sonra, yavaş yavaş hafifledim ve bu yüzden blogu kapamak yerine belki bir süre dış aramalara ve herhangi bir ziyaretçinin rahatlıkla açıp okumasından ise sadece davetlilere açık tutmanın iyi olacağını düşünüp bu şekilde işlemler yaptım ve işlemler tutmayınca da herkese kapayıp, sadece kendime özel bir blog olarak kalmasına karar verip bu şekilde yazmaya devam ettim.
Yazarken hiç kimsenin okumadığını, okumayacağını bilmek, insanın hevesini kırıyor. Bu yüzden hevesim kaçtı. Yazma sıklığım ve özenim gittikçe düştü.
Hem zaten yıl 2020 olacakken kim blog okuyordu ki?
Bu soruyu sorduğum zaman anladımki; seks hikayesi okumak isteyenler hâlâ üçüncü sınıf bloglardan ümitlerini kesmemişti. Hem madem böyle bir kitle vardı ve harıl harıl okuyacak gay seks hikayesi arıyorlardı, onları neden kovacaktım ki?
Ayrıca kötünün içindeki iyiye odaklanma düşüncesi de kafamda şekillenince, blogu tamamen kapatmak yerine şimdiki sadece bana açık olmasındansa, herkese açmalı ve bunu daha iyi bir şeye dönüştürebilirdim.
O yüzden bu düşüncemin üzerine biraz daha düşünüp, kafama yatınca blogu tekrar herkese açtım.
Varsın gelenler; erkek erkeğe porno, erkek nasıl sikilir, hamamda kankamla sikiştim, bakkala veren bıyıklı, kendimi ilk kez nasıl siktirdim gibi kelimelerle gelsindi. Ne yapabilirdim ki?
Hem onlar bendeki can sıkıntısından habersiz aradıklarının peşinde koşturmaya devam edecek, benim blogumda olmasa bile başka bir yerde kankalarını hamamda sikenleri bulup okuyacaklardı.
Yanisi şu ki; bana ne abi, kankalarının nasıl sikildiğinden, erkek pornosunun kaç dakikalık olduğundan, bıyıklı adamı siken bakkaldan.
Bana ne taksiciyle tenhaya gidip götveren müşteriden, disko kapısındaki badigardın mekân kapanışında diğer badigardı tuvalette atışından, ünlü geylerden!
Evet bana ne!
Madem bana ne idi, işte bu yüzden ben yine bildiğim insanları dinleyip dinleyip gibi yazmaya, içimdeki yazma hevesini bu blog sayesinde biraz olsa dindirmeye devam etmeliydim.
Hem zaten misafir umduğunu değil, bulduğunu yerdi ve ben sırf bu yüzden Google'a erkek erkeğe seks yazıp gelenlere bulduklarını yedirmeye devam etmeliydim ki :)
Yani burada onların istediği gibi seks hikayeleri değil, kendi istediğim gibi hikayeleri yazmaya devam edecek, onları benim hikâyelerimle karşılayacak ve eğer okumaya devam ederlerse de, belki bi müddet sonra sayemde; erkek erkeğe aşk yaşamanın, salt seks'ten ibaret olmadığını, eşcinsellerin 24 saat boyunca sadece seks düşünmediklerini, bir erkeğin diğer erkeği sevmesinin; birbirlerinin boklu götüne ve erekte siklerine tapmak olmadığını anlayabileceklerini ve aslında "erkek götü nasıl sikilir" araması yapıp gelmelerine rağmen, yaşamak istediklerinin salt aşk ve sevgi olduğunu anlayabileceklerini gösterebilirdim.
Evet bunların hepsini düşündüm ve düşünmemin sonrasında da blogu herkese ve google aramalarına tekrar açtım. Bi daha da kapatmayacağım. Hep açık kalacak.
Belki bloga seks hikayesi okumak için gelen bir kaç kişinin eşcinsellere bakış açısını pozitif anlamda değiştirebilirim. Belki tek başıma dünyanın tümünü olmasa bile, atom ucu kadar küçük bir kısmını değiştirebilirim.
Daha güzel bir dünya için benim şimdilik elimden bu geliyor ve yapıyorum. Ya siz?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
düşüncelerini kendine saklama, benimle de paylaş.