-->

11 Ocak 2020

Dünya iyiler için çok mu kötü bir yer?

Televizyon açık ve haberlerde sürekli toplu ölümler, öldürmeler, can yanmaları var.
Durup tüm bu bitmek bilmez acılı ölüm haberlerine bakıyorum da, ne olacak şu gidişat diye düşünmeden edemiyorum.
Sonumuz ölüm. Bunu biliyorum. Ama yine de toplu ölümlere alışamadım.
Yani bence; medenileşmiş hayvanlar olsak bile, insanca ölmeyi hak ediyoruz.

Tüm bu hayat koşuşturmacası, bir yerden bi yere yetişme telaşı, arkadaş edinme veya var olan arkadaşlıkları bitirme, ülkelerin birbirine üst çıkma çabası, insanların ellerinin birbirilerinin cebine atıp durması, hayvanların sokakta öylece yaşayıp gitmesi, havaların aniden soğuması, evsizlerin sonraki günü görme çabası vs vs vs
Sonsuz bi döngü içinde miyiz, yoksa başka bi durum mu var?
Bu konu üzerine de çok düşünüyorum ve canım düşündüğüm kadarından çok sıkılıyor.

Bizden öncede milyonlarca insan yaşamış ve büyük ihtimalle bizden sonra milyonlarca insan daha yaşayacak. Tüm bu hunharca yaşanmışlığa rağmen, hayat denilen bu maceraya ve birbirimize neden tahammül edemiyor ve fırsatını bulduğumuz ilk anda karşımızdakinin ağzına sıçıyoruz?
bunu yapmamalıyız. yani sıçmamalıyız. aklımızı başımıza almalı ve hep birlikte, güzel güzel yaşamayı becermeliyiz. çünkü dünya büyük. gökyüzü güzel. oksijen hepimize yetecek kadar sonsuz. yağmur tüm günahlarımızı temizleyecek kadar merhametli ve hepimizi ıslatacak kadar adil.
ama tüm bunlara rağmen beceremiyoruz. becerdiğimiz şey ise birbirimiziz.

iyilik, kötülük, güzellik, çirkinlik vs vs vs vs vs
hepsinin varlığı, aksinin varlığına bağlı. aslında, şu iki kısa cümleden bile dünyanın aksi bir yer olduğu sonucuna varılabilir. ya da varmak isteyince her türlü yere varılabilir.
ama neden istemiyoruz?
anlamıyorum.

bugünlerde can sıkıntım yine tavan. sıkıntıyı atlatmak için iş aramaya başladım ama görüşmeye gidip geldiklerimden bi bok çıkmadı, çıkanları da ben beğenmedim. hatta bir-iki tanesi başta çok iyi oldu ama bi kaç gün sonra patronların kafasını, bakış açılarını beğenmeyince beraber çalışamayacağımızı söyleyip işi bıraktım.
zaten bu deneyimlerimden şuna karar verdim; sıradan, kendini bi bok sanan patronlarla çalışmak istemiyorum. çünkü çok konuşuyorlar ve başım ağrıyor. oysa ben başımı ağrıtıcak bi durum istemiyorum. bunun sonucunda para kazanıyor olsam bile, baş ağrısı is te mi yo rum.
ben sakin bir hayatın peşindeyim. yani sadece yaşamak istiyorum.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

düşüncelerini kendine saklama, benimle de paylaş.