Geçmişim, geçtiğim yollar, içinden geldiğim durum, her fırsatta beni hırpalayan çevreme rağmen işte ayaktayım ve sanırım önemli olan bundan başkası değil.
Durup tüm o yaşadığım hengamenin beni güçlü kıldığını söylemek ve bu söylemden yola çıkarak, yenilerini de eklemek isterdim ama aslında beni güçlü kılmadılar ve işte bugünkü güçsüzlüğümün nedeni, o gün yaşadığım hengamelerle beraber hırpalanmalarımın bugünkü yansımasından başkası değil.
Hayat zor, hayat herkes için zor. Ama ben zorluğunu görmemeyi tercih etmemeyi seçerek yaşayıp bugüne geldim. Çünkü önümde kocaman bir yol olduğunun bilincindeydim ve açıkçası ya yolda yürüyemiyor olduğumu kabul edip sürünerek de olsa ilerlemeye devam edecektim, ya da ezilmemek için yol kenarına çekilip ölümümü bekleyecektim.

Bende çocuksu müslümanlığımla her hâlükarda umutsuzluğu red edip sürünerek de olsa yola devam ettim.
Şimdi dönüp baktığımda, sürünmemin karşılığı olarak yol almak yerine, aslında çoğu zaman sadece yerimden kıpırdamış olsamda, bu kıpırdanmalar bile o gün için aslında kendimi olumlu anlamda kandırmama yaramış ve bende zamanla topladığım gücümle ayağa kalkıp bir kaç adım atmayı başarmışım. Sonra her gün bir adım ata ata, o kirli geçmişimden, kirlerimi alarak kurtulmuşum.
Hâlâ çok ilerleyemediğimi biliyorum. Ama bunu bilmek bile bana farklı bir güçlü olma hissi veriyor.
ve şimdi dönüp geriye bakınca, iyiki her şeye rağmen yoldan çıkmadığıma, kenara çekilmediğime, sürünmeye devam ettiğime şükrediyorum.
Şükürler olsun.
Ya dostum yazıların çok ilgimi çekti çok içten yazmışsın keşke seninle konuşma fırsatım olsaydı
YanıtlaSileyvallah.
YanıtlaSil