-->

16 Ağustos 2019

Saçmalık

Evde oturmuş öylesine günümü geçiriyorum. Yaptığım tek şey, uyanmak, yemek yemek, kahve içmek, sıçmak, işemek ve diğer mekli maklı şeyler işte.
Kendimi bir şeyler yapmak zorunda hissetmiyorum ve bu iyi bir şey mi bilmiyorum. Bunun iyi olup olmadığını ise şimdi yazarken düşündüm. Doğrusu umrumda da değil ve büyük ihtimalle birazdan aklıma gelecek olan başka bir düşünceyi yazarken çoktan unutmuş olacağım.
Az önce kahvem bittiği için kendime çay koydum. Yani kendime derken fincana. Aslında pratikde kendimize koymuş oluyoruz, çünkü içtiğimizde olan şey, yani çayın ağzmızdan midemize doğru yol alması esnasında gerçekleşen şey, kendimize koymak oluyor. Tabii onu bize başkası içirmiyorsa. Yani kendimiz içiyorsak, kendimize koymuş oluyoruz.
Bu saçma cümleleri yazmayı bırakmalıyım. Ama elimde değil bırakamıyorum ve gittikçe "bu saçmalıkları devam ettir" sesini daha yüksek duymaya başlıyorum. İçimde bir yerlerde.

Telefonumla ilgili bir şeyler yazmak istiyorum ama aklıma bir şey gelmiyor. Neden onun hakkında yazmak istediğimi ise bilmiyorum.
Ah yalan söyledim aslında kendisi karşımda durduğu için onun hakkında yazmak istedim.

İnsanın yazarken bile yalan söylemesi çok tuhaf değil mi?
Evet.

Bilgisayarın ekran ışığını sonuna kadar açtım ve şu an göğsüme nur inmiş gibi bir görüntü var. Doğrusu bu cümle de çok saçma oldu.

Belki de yazmayı bırakmalıyım. Sonuçta yazmış olmak için yazınca saçmalamak dışında bir şey yapamıyorum ve doğrusu şu ki; tüm yazılarımı genel olarak "saçmalık" olarak tanımlıyorum.
Ama bazen güzel saçmaladığımı da biliyorum.
Bence insan saçmalayacaksa bile güzel saçmalamalı.
Bir de biliyor musunuz? saçmalık kelimesini bir kaç defa üst üste yazınca veya içinizden kendi kendinize tekrar edince gerçek anlamına kavuşuyor.
Saçmalık. Saçmalık. Saçmalık. Saçmalık.
Saçmalık. Saçmalık. Saçmalık. Saçmalık.
Saçmalık. Saçmalık. Saçmalık. Saçmalık.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

düşüncelerini kendine saklama, benimle de paylaş.