Bugün DGS sınavı vardı ve işte girip çıktım bile.
Gerçi dgs mi bana girdi, ben mi ona girdim hâlâ anlamış değilim ama ortada "bi giren çıkan" olduğu kesin.
"Nasıl geçti" derseniz, açıkçası böylesini beklemiyordum.
Çünkü gerçekten kolay ve sadece birazcık bilgi birikimi ve dikkatli olarak ilerlendiğinde yapılacak türde sınavlardandı.
Ya da ben öyle hissettim.
Peki bilin bakalım kolay böyle hissetmeme rağmen ne yaptım?
Tabiki de kılı kırk yaran halimi de yanımda götürdüğüm için, sınav başladığında soruları da beraber çözmeye kalkıştık.
Durum böyle olunca da; bi kaç soruyla ilgilenirken zaman su gibi akıııııııpppp geçti.
Ama o iki saat gerçekten su gibi geçti. Hemde hiç durmadan ve fark ettirmeden.
Öyle bi geçmiştiki; görevli "son 40 dakika" dediğinde ben türkçe sorularının bi kaç tanesini boş bırakmış, 50'inci soruyla cebelleşiyordum ve bi anda hiç matematik sorularına bakmadığımı hatırlayıp, hemen ona geçtim.
Matematik'de bi kaç soru yapmıştım ki, görevli "zaman bitti" dedi ve öylece kaldım. Zaman yine geçmişti ve ben yine bi kaç soruya takılıp, tüm zamanımı harcamıştım bile.
Zaten hep böyle yapıyoruz; zamanımız çok sanıp, elimizdeki uğraşa dalıp gidiyoruz. Zamanın geçtiğini fark ettiğimizdeyse; ne o, ne biz, geri dönebiliyoruz.
Her şey olması gerektiği gibi, olması gereken şeylerin olmayacağı şekilde olup bitmiş oluyor.
Şimdi şu entel cümleleri bırakıp asıl meseleye dönecek olursam:
Toplamda 45 üstü Türkçe, 17 Matematik yanıtlamış olarak kağıdımı bıraktığımda, içimden "oha 150 dakika nasılda hızlı geçti" deyip durdum.
Çünkü cidden zamanın böylesine hızlı geçeceğini düşünmemiş, içindeyken de hızlıca geçtiğini anlamamıştım. Resmen "2 saat, 2 dakika gibi" bana mısın demeden ilerlemiş, yerini sınavdan çıkış saatine bırakmıştı.
Biraz gereksiz stress, biraz boş heyecanla geçip giden zamanın ardından iyice sinirlenmişken de, görevli kağıdı alıp gitti, bende ösym silgimi ve kalemimi alıp çıktım.
Ama bu sınavdan şunu anladım ki; sınav gerçekten zor değil ve oturup düzgün, sistemli ve sabırlı bi şekilde çalışılınca kazanılmayacak bi sınav değil. Bundan emin oldum.
Çünkü benim gibi matematikle alakası olmayan biri bile, 2-3 ayda sağdan solan topladığı notlarla, arkadaşlarından dilendiği soru çözümleriyle, internetten izlediği konu anlatımlarıyla matematik temeli edinmeyi becermiş halde sınavda bir kaç tane yapabildiyse, düzenli bir eğitimi olan herkes bu sınavın üstesinden gelebilir.
Evet durum böyle. Ama tabii ben 20 yıl sonra matematik öğrenmeye başlayınca biraz zorlandım ve süreyi de dikkatli kullanmayınca sınavda sıçtım o ayrı bi konu.
Buna rağmen sınav sonuçları ve sonrasında yapılan yeleştirme tercihleri açıklandığında, büyük ihtimalle bi yerlere yerleşememiş (yerleşirsem kurban kesip, 1 ay oruç tutacağım :))olacağım. Ama tabii zoru seven ben, asla pes etmeyecek ve bu yüzden hırslı bi şekilde, önümüzdeki yılın sınavına erkenden hazırlanmaya başlayıp, hiç aksatmadan düzenli bi şekilde ilerleyerek, en sonunda da İstanbul-Ankara'daki hukuk fakültelerinden birine yerleşeceğimden eminim.
Yani şimdi diyeceğim o ki; bu sınavımın iyi geçmiş olmasını(en azından yapmış olduklarımdan büyük bir sonuç almış olmam) ve sonrasında da bi yerlere yerleştirilmemi dileyin.
Kendinize de iyi bakın. Her nerede yaşıyor veya yaşayamıyorsanız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
düşüncelerini kendine saklama, benimle de paylaş.