-->

07 Aralık 2018

önemsiz görünen önemli şeyler

Her şeyin boş olduğunu biliyor, ama anlamlandırma çabası içinde yaşayıp gidiyoruz.

Geri dönüp baktığımızda göreceğimiz tek şey; yiyip içip sıçtığımız olacak. ( tek değil. aslında üç şey yapmışız.)

Sadece film izlediğim, kitap okuduğum döneme girdim yine. Makaleler ve diğer şeyleri de artırdım. Okul da normal gidiyor. Değişen bir şey yok. Ben dışında.

Eski heyecanımdan pek bir şey kalmadı gibi.

Yeni insanlarla tanışarak, kendime işkence ediyormuşum gibi hissettiğim için tanışmalarımı yok ettim. Tanıştığım insanlarla iletişimimi de azami seviyeye indirdim. Artık insanlar selam vermeden selam vermiyorum. Göz kontağı kurmamışlarsa yan yana geçip gidiyoruz.

Eski samimiyetimi kaybettim. Kimseyle samimi bir diyaloga girmeye gerek yok. Çünkü insanlar kendilerine gösterilen samimiyeti, karşısındakini aşağı görmek için fırsat olarak görüyor ve öyle davranmaya başlıyorlar. Bu yüzden bir çok kişi haşlamak zorunda kaldım.

Gereksiz diyalogları azalttığımdan bu yana insanların salaklıkları gözüme daha çok batıyor.

Galiba yakından bakmak, anlamamızı zorlaştıran nedenlerden sadece biri. Bütünü ve gerçeği görmek için, bazen herkesten ve herşeyden birazcık uzaklaşmak yetiyor.

Yalnızlığın iyi yanları da var. İstediğin zaman mastürbasyon yapabilmek gibi. Yalan söyleme zorunluluğunu da ortadan kaldırıyor.

En sevmediğim şey de, bazen insanları kırmamak için yalan söylemek zorunda kalmak. Oysa doğru, kırıp dökmek demek olmamalıydı. Doğru sadece doğru olmalıydı. İnsanlar neden bu kadar zayıf ve yavşak?

Öküz'le bu aralar çok fazla atışıyor ve sürekli bir şeyler yüzünden kavga ediyoruz. O yüzden iletişimimizi ona göre ayarlamaya başladım. Yani onun ilgisi varsa ilgi gösteriyor, onun ilgisi yoksa kendimi dizginleyip kabuğuma çekiyorum. Beni bana bazen çok kötü hissettiriyor ve bunu ona söylediğimde umursamıyor bile. Ben de onun bana yaptıklarının aynısını ona yapmaya başladım ve bende bi değişiklik olduğunu, ama değişikliğin ne olduğunu bi türlü anlayamadığını söyledi.

Birini sevmek demek, onun sevgisini ve zamanının tümünü sömürmek demek olmamalı. Ona saygı duymak demek olmalıydı.

Bu hafta 2 kişiyle yakınlaştım ve midem bulandı. Her defasında özür dileyerek kaçıp gittim.

Şu an bu satırları yazarken, Öküz whatsapp'den "müsait olunca ara" diye yazdığı için onu arıyorum ama cevap vermiyor. 

Öküz'e sevgimi çok fazla belli ettiğimde, benden midesi bulanıyor olabilir. Ya da sevginin fazlası, midesini bulandırıyor olabilir. Çünkü uzaklaştığını, iletişimimizi düşürdüğünden anlayabiliyorum.
Oysa tam tersi olmalıydı. DNA kodlarından birinin tekrar yazılması gerekiyor.

Ayaklarımdaki mantar hastalığı için, eski bi eczacının önerisiyle bir kaç ilaç kullanmaya başladım. Umarım allah bu bahaneyle şifayı verir de rahatlarım. Amin.

Tüm pantolonlarımı terziye götürüp slim fit tarzı bir şey yaptım. Çünkü bol bol yemek yememe rağmen kilo alacağım yok ve artık bunu kabullenmeliyim. Yıllardır çuval giymekten de sıkılmıştım. Şimdi üstümü başımı iyice sıkan kumaşlar sayesinde hafif bi özgüven de gelmedi değil. 

Kumaşın insana özgüven vermesi çok saçma.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

düşüncelerini kendine saklama, benimle de paylaş.