bu aralar yapacak hiçbir şey olmadığı için kendimi mecburen kitap okumaya verdim. sabah akşam kitap okuyorum. uyumadan önce ve uyanıp yataktan çıkmadan önce de kitap okuyorum. bu kadar çok okumanın yararları hemen ortaya çıkmaz. genelde kendisine ihtiyaç duyulan an'a kadar, hafızanın bi köşesinde atıl bi şekilde öylece durur. bu süre bazen 1-2 ay olur, bazen 1-2 yıl. Yani belli olmaz. ve sanırım daha çok, ne kadar sosyal biri olduğunuza göre değişebiliyor. En azından kendi üzerimdeki gözlemler böyle. Örneklemem gerekirse;
Mesela geçen ay kütüphanede Kıbrıs tarihiyle ilgili bi kitap okumuştum. Kitabı da yine sırf can sıkıntısından dolayı okumaya başlamıştım ve doğrusu o arada bir arkadaşı bekliyordum. Beklerken kafeye gidip laflamak yerine, oturup en yakınımdaki rafta bulunan kitaplardan biriyle vakit geçirmeyi tercih etmiştim ve o rafta ise meğer Kıbrıs üzerine yazılmış kitaplardan başka hiçbir şey yokmuş. Bende yerimden kalkmaya üşenip diğer raflardan başka bi kitap almak yerine, önümdeki raftan alıp okumaya başlamış, Kıbrıs ve Kıbrıs'ın geçmişiyle ilgili az çok bilgi edinmiştim.
Dün yurtta canım sıkılıp da kendimi dışarı attığımda, otostop çekmeye karar verdim ve 10-15 dakika sonra yaşlı bi amcanın kullandığı araç durdu. Şans eseri gideceğim yere gidiyormuş ve işte binmiştim.
bi kaç dakika hiç konuşmadık. Kendimi borçlu hissettiğim için, arada sizde şurda mı yaşıyorsunuz gibisinden muhabbetler açıyordum. bir iki deneme sonrasında, belki adamın canının sıkkın olduğunu, belki konuşmak istemediğini falan düşünerek sustum 10 dakikda kadar bir sessizlik eşliğinde yolu almaya devam ettik.
bu süre ona da tuhaf gelmiş olsa gerekki, bu sefer o bir kaç sohbet konusu açtı; nerdensin, ne okuyorsun gibi konulardı bunlar.
Benim cevaplarım sonrasında o da sanki ben soruyormuşum gibi, kendisinin bana yönelttiği soruların cevaplarını vererek muhabbeti devam ettirdi.
Sonra ne olduysa oldu ve konuyu siyasi meseleler getirdi. İşte geçenlerde taşlanan "afrika gazetesi" konusundan girip bi yerlerden çıktı.
veya okunmuş olan konuyla ilgili bir
sabah uyandığımda Albert Camus'ün Yabancı'sını okudum. Kitap öyle bi sardıkıki ve zaten az bir sayfa sayısı olunca da bitirmeden kalkmak istemedim. Bitirince kalkıp duş aldım ve saat 11:00'e doğru geliyordu. Sonrasında havluyla biraz oyalandıktan sonra yatağa girip uzandım ve iPad'de kelimelik oyununu oynadıktan sonra sıkılınca
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
düşüncelerini kendine saklama, benimle de paylaş.