Geçen gün karpuzcu ile aramızda şu diyalog geçmişti:
Karpuzcu: Sen hiçbir zaman bi kızı sikemezsin
Karpuzcu: Sen hiçbir zaman bi kızı sikemezsin
Hayat Erkeği: niye
-dayı kızlarla muhabbetine dikkat ettim, çok empati yapıyosun yav
-ne alaka lan?
-ya alaka malaka. kızlarla çok empati yapmıycan. sadece fırsatını buldun mu sikicen. o kadar!
-üff saçmalama
-üff değil. onlar da bunu istiyorlar. ama sen çok anlayışlısın. böyle anlayışlı oldukça da sikemezsin. hatta şunu söyliim; bi kızla tanıştıktan sonra, sen onun sadece en yakın arkadaşı olursun. bense onun fakbadi'si. yani senin arkadaşın olurlar, benim ise oruspum. bana verirler, sana anlatırlar. belki de aslında çok anlayışlı biri olduğun için ibne olmuş olabilirsin.
ona göre, kızlarla ilişkim olmamasının nedenlerinden biri de fazla empati yapmammış. hatta onlara karşı çok merhametli oluşummuş. bilmiyorum, böyle şeyler konuştuk. resmen piç işte.
red pill
YanıtlaSilAslında adamın haklılık payı yüksek gibi görünüyor. Zaten bu merhamet ve vicdan ve guven yüzünden kaybetmiyor muyuz biz. İnanmak istiyoruz, vicdan yapıyoruz, kendi içimizde büyük tufanlar kopariyoruz ve bu tufanlar dinince kafamizda oluşan fikri uyguluyoruz. Yada kalbimizi dinliyoruz.
YanıtlaSil@dionysus karpuzcu'nun düşüncelerinin ilkelce olsa bile "hiç haklılık payı yok" diyemem. evet, onunki, çok ilkelce bir düşüncenin dışa vurumu. çünkü entelektüel bilgi birikimi yok ve henüz 20'sinde biri olduğu için doğal olarak sikini sokacak bir delikten fazlasını aramıyor.
YanıtlaSilama onun aksine ben daha olgunum ve sırf bu yüzden bile "seks yapmak için insan olduğumuzu veya karşımızdakinin insan olduğunu unutmaya gerek yok" diye düşünüyorum. çünkü biri gerçekten bizimle sadece arkadaş olmak için veya bir sıkıntısını paylaşmak için dertleşiyor olabilir. sadece konuşacak birine ihtiyacı vardır diye konuşuyor olabilir. (bu sınırları karşımızdaki çizer ve eğer biz de bu sınırlara uyacaksak iletişim devam eder. uymazsak veya sınırları grileştirirsek, bir çatışma ortamı doğar. bu çatışma ortamı seksle bitse bile, onun istemesiyle de seks yaptığımız anlamı doğmaz. belki de sadece onun kafasını karıştırdık ve bu yüzden seks yaptık.)
tüm bunlardan sonra şunu söyleyebilirim ki; doğrusu yiyeceğim bokların farkında olmam gerektiğine ve karşımdakinin de bu bokları bilerek yemesine odaklanarak yaşıyorum ve yaşamaya da devam edeceğim. çünkü biz aklı olduğu için düşünebilen hayvanlarız. doğruyu ve yanlışı, sırf birazcık düşünerek bile birbirinden ayırt edebilir, ayırt ettikten sonra yaşamımıza aktarabiliriz.
yani biz düşünerek seçim hakkına sahip olabilen hayvanlar, düşünemeyen hayvanlardan değiliz. sikimizi bir deliğe sokmak için veya deliğimize bir sik sokmak için karşımızdakinin en duygusal anını kollamamıza, yani en güçsüz anını kollamamıza gerek yok.
bu yüzden karpuzcu'nun, % 99 olarak haklılık yanı yok. haklı değil.
ben sadece, çoğunlukla erkeklerden hoşlanıyorum ve bu yüzden kızları değil, erkekleri sikiyorum. yani "erkekler onunla birader olurlar, benimle fakbadi." diyebiliriz.
Size de hak veriyorum baya büyük ölçüde
YanıtlaSil