-->

31 Ekim 2017

Garson Bey işi bıraktı. Bakalım yeni işi ne olacak

Geçen hata başladığım Kutsal Garsonluk mesleğini dün bıraktım. Çünkü gece saat 23:00'e kadar koştur koştur, gecenin sonunda ise gün boyunca çalıştığın saat başına 5 TL almak benlik bir hareket değildi. Bunu bilmeden 1 hafta çalıştım. Aslında ücretin böyle olduğunu bilsem daha ilk günden çalışmazdım ama ne yazıkki çalışmaya başladığım günden itibaren ısrarla sormama rağmen bana bi türlü ücreti söylemediler ve ben de içimden "galiba çok verecekler" diye düşünerek hafta boyunca köpppppek gibi çalıştım.

Çalışırken diğer elemanlara da ücret konusunu sordum ama hiçbiri net cevap vermedi. Hepsi sallabaş gibi yaptılar ve ben de bugün çıktıktan sonra elemanlardan ikisini kenarda yakalayıp ne kadar aldıklarını sordum "5 TL" dediler. Bunu çok az bulduğumu ve aslında bu ücrete çalışmalarının yanlış olduğunu söyledim. Karşılık olarak bana "yapacak bir şey yok" anlamında omuz kaldırıp indirdiler.

Tabii bu elemanlardan 4'ü Hintli, 3'si Pakistanlı, 3'ü Azerbaycanlı, bir kaçı Türkiyeli, diğer geri kalanları Kıbrıs'lı.
işletme sahipleri, Hintli ve Pakistanlı olanları ayakta sikerek çalıştırıyorlarki adamlar bu işi bulduklarına bile şükrediyorlar. Oysa bu kadar yoğun bir iş ortamında saat başı çalışma ücretinin 10-15 TL'den aşağı olması kölelik sistemine dahil edilmiş olmak oluyorki, bu konuda kimse bir şey demiyor. Diyebilecek  kimse de yok gibi. Bunu işletmeciye de söyledim ve hatta diğer elemanlarada söylemekten geri kalmadım.
Bu söylemlerine karşılık, Çorumlu bir eleman "yapacak bir şey yok" dediğinde "valla yapacak tek şeyin, bu ücrete çalışmazsın olur biter" dedim ama karşılık olarak "ne yapıyım açlıktan mı öleyim" dedi ve bende "2017 yılındayız ve senin yaşın henüz 20. eğer 20 yaşında biri, burada köle olarak çalışmadığı için açlıktan öleceğini düşünüyorsa, zaten ölmüştür" dedim ve çocuk bi şok geçirdi.

Sonra baktım yüzü çok asıldı "dostum öyle düşünme, ama eğer ücretlerden şikayet etmene rağmen bunu onlara söylemeyip, böyle gelmiş böyle gider diyerek çalışmaya devam edersen, ücretler de hep böyle kalacak. ben kendi üstüme düşeni yapıp, ücretlerin yükseltmesi gerektiğini ve eğer yükselmeyecekse bu kadar ağır çalışma şartları içerisinde saati 5 TL'ye çalışmamın imkansız olduğunu söyledim. çünkü görüyorsun hiç oturamıyoruz ve sürekli ayakta koştura koştura çalışıyoruz. boş durduğumuz bir an da, dolapları kontrol ediyoruz, eksikse dolap eksikliklerini tamamlıyoruz. eğer dolapta eksik yoksa çöpleri kontrol edip boşaltıyoruz, çöpler bitince, mutafağa gidip yardım ediyoruz, mutfak tamamlanınca, kül tablalarını yıkıyoruz, bütün masaları siliyoruz, depoya yük taşıyoruz. tüm bunların yanında gidip gelirken masaları ve müşterileri kontrol ediyor, servisi de aradan çıkarıyoruz" diye ekledim.
uzun cümlem bittiğinde "abi haklısın. o zaman iş bulursan bana da söyle. ben de çıkarım" dedi ve ben onun beyninin içindeki salaklığa bakakaldım.

İnsanlar haklarını savunmaktan neden bu kadar geri kalıyor, neden kendi ayakları üzerinde durmak için illa birinin desteğine ihtiyaç duyduklarını anlamıyorum. illaki birinin desteğiyle ayakta duracaksanız da bu Allah'tan başkası değil. En azından ben öyle yapıyorum ve elimden gelen her şeyi yaptıktan sonra "allahım elimden geleni yaptım olmadı. yardım et bana" diyorum ve gerçekten de işlerim yoluna girmeye başlıyor. en kötü anımda bile, bi şekilde hayatım ben hiç farkında değilken bi bakıyorum normalleşmiş, güzelleşmiş ve benim iç huzurum tamamlanmış bile.

Böyle yaşamak varken, neden birilerine sürekli boyun eğerek yaşayayım ve bu kölelik sistemini devam ettirecek şekilde davranayımki? en azından, burada (kafe ortamında "ki bence fabrikadan farkı yok") kendi elimden geleni yaparak, patronların hepsine de bu işin çok ağır olduğunu, saat başı ücretin beni kurtaracağı miktarın en az 10 TL olması, aksi takdirde bu yoğunluğa göre aldığım ücretin beni kurtarmadığını söyledim ve işten öyle çıktım.

Böylece patronlar, bir arıza olduğunu anlamışlardır. Ki sürekli diğer elemanları da uyarıyorum ve bu ücrete çalışılmaz, çalışmayın falan deyip duruyorum. Zaten 2 gündür işi bıraktım ve yine de gelip burada kahvaltı yapıyorum. Kahvaltı yaparken, masama gelip neden işi bıraktığımı soruyorlar, ben de ücretin çok çok az olduğunu hepsine tek tek defalarca söylemekten geri kalmıyorum.
İnşallah bu hareketim işe yarar ve burada ücretlerin artmasına neden olurum. Olmazsa da, önümüzdeki günlerde sigortasız eleman çalıştırdıkları için (ki çalışanlardan 3'ü 5'i hariç hiç kimsenin sigortası da yok) şikayet etmeyi düşünüyorum. Hayrlısıyla bakalım önümüzeki günler neye gebe olacak.
Allahım ne olur yardım et, güzel şeyler olsun. İnsanların kötü şartları iyileşsin. Yardım et allahım. Seni çok seviyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

düşüncelerini kendine saklama, benimle de paylaş.