-->

22 Mayıs 2017

Film Önerileri

Bu aralar işsiz güçsüz olduğum bir dönemde olduğum için yapacak en iyi şey olarak kitap okumak ve film izlemek gibi bir takıntı edindim.
İzlediğim en güzel filmler ise şöyle oldu.

Miss Slone:
İlk izlemeye başladığımda içimden kocaman bi "üffff" nidası çekmek gelmedi değil. Ama en fazla 10 dakika sonra film bi sardıki, resmen "filme kitlendim" desem yeridir. O nasıl sağlam bir kurgudur, o nasıl bir oyunculuktur, o nasıl bir senaryodur. Senaryoyu yazan yiğit beni bul. Hele o diyaloglara zaten, iltifat edecek söz bulamıyorum.
Hatta şöyle söyliyeyim, ölmeden önce izlenmesi gereken filmler sıralamasında ilk 5 film arasına girmesi bile çok yakındır. Çünkü fazlasıyla hak ediyor.
Üstelik hiç aksiyon olmayan bir filmin insanı bu kadar sert bir şekilde oturduğu yere kitlemesi de büyük başarı.
Amerikan siyasetine karşı sert bir eleştiri yapması, yozlaşan amerikan hukuk sistemine lafı şak diye sokması insanın içindeki yağları bi anda eritmiyor değil.
Film o kadar güzeldiki, ertesi gün yine izledim.
Filme Puanım: 9.9

Contratiempo:
Filmin tek bir sahnesini bile kaçırırsanız filmi anlayamıyorsunuz. Hatta izlerken, filmin yavaş aktığını düşündüğünüz için diyalogların da gereksiz olduğuna kanaat getirip, daha iyi bir film aramaya bile kalkışabilirsiniz. Ama size tek söyleyebileceğim şey, sabırlı olun ve dişinizi sıkıp ilk bir kaç dakikanın geçmesini bekleyin. Sonrasında ise zekice kurgulanmış bir filmin tadını çıkarın.
Muhteşem bir kurgu, dozu çok iyi tutturulmuş gizem gerilim türünde efso bir film. Hani şöyle diyeyim; filmi evde tek başıma izlememe rağmen, bittiğinde ayağa kalkıp alkışladım. O derece harikulade bir film. Eğer varsa böyle film öneriniz alayım.
Filme Puanım: 10
(Ayrıca yönetmenin diğer filmlerini de mutlaka izlemelisiniz. Zaten sizin de benim gibi bi bok yaptığınız yok, bari güzel filmler izleyin)

Babam ve Oğlum:
İzlemeyi defalarca denemiş biri olarak söylüyorum; bu filmi anlayacak zekadan yoksunum ve bu yüzden her defasında ya başında, ya da ortalarda bir yerde kapatıyorum.
Bana, kendini izletemeyen bir film olmasından dolayı Puanım: sıfır.

Gizli Dünya (Room):
Filmi, ilk ve ikinci yarı olarak ayrı ele almak lazım. Ele alırken, izlemeyenler olduğunu bildiğim için ne yazıkki ele de alamıyorum ve bu yüzden filmin güzel olduğunu söyleyerek ilerlemeye devam ediyorum.
Kadın ve çocuğunun ilişkisine odaklanıldığında, ebeveyn'in ne demek olduğunu çok iyi anlaşılıyor. İkinci yarısında ise bunu babalık üzerinden daha iyi gözlemleyebiliyorsunuz.
Aynı zamanda bence feminist bir bakış açısıyla da ele alınması gereken film. Çünkü film sadece çocuğun gözünden ele alınarak çekilmiş ve bu yüzden kadının yaşadığı dehşet izleyiciye aktarılırken boş verilmiş gibi duruyor. Hatta  sanki kadının yaşadığı veya yaşamakta olduğu herhangi bir dehşet yokmuş gibi çekilmiş. Bu anlamda kötü bir film diyebilirim.
Bu yüzden de filme Puanım: 7

Dr Strange:
Bol ekşınlı filmleri seviyorum ve bu yüzden bu tür filmleri genelde sinemada izlerim. Ama doğrusunu söylemek gerekirse verdiğim paraya değmemişti :/
Bu yüzden puanım: 5.8








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

düşüncelerini kendine saklama, benimle de paylaş.