-->

28 Mart 2014

Neden Akp'ye oy verilmeli, neden Chp bu seçimde es geçilmeli?

Bu  sorunun cevabını buraya yazarak; karınca misali tarafımı belli etmek ve sorulacak soruların cevabını bir daha uzun uzun tekrarlamaktansa, buraya yazıp link olarak cevap vermek istedim:
Bu soru bu ara sürekli çevremde duyduğum ve sürekli cevabı bastıra bastıra istenen sorulardan sadece biri. Soranlara dilim döndüğünce anlattım, tüm samimiyetimle cevapladım. Ama dilimin artık dönmediği yerler de olmadı değil. Özellikle de kendi partisinden başka diğer tüm partilerin yanlış yaptığını, kendi doğrularından başka doğrular olmadığına körü körüne inanan cahil, yobaz ve dediğim dedik insanlar karşısında.

İşte nedenim: Halktan desteğini alan Erdoğan ile Amerika, İsrail gibi ülkelerden destek alıp muhafazakâr kesim içinde mafyalaşan Gülen restleştiler ve ikisinin çıkar çatışmasının sonunda Gülen açıkta kaldı.
Bunun üzerine; daha önceki iyi zamanlarında Erdoğan ileenseye şaplak, göte parmak oynayan Gülen, tüm dinleme cihazlarından elde ettiği gizli bilgilere, yalan dolan yeni ses kayıtları da ekleyip bunlarla beraber soluğu Kılıçdaroğlu'nun yanında aldı. İlk sözü seni "lider yapacağız" oldu tabii. Kılıçdaroğlu ise bunu yemeye çoktan hazırdı.
Çünkü Kılıçdaroğlu partisinin seçim otobüslerinde bile kendi milletvekilleri, bürokratları tarafından iteklenip duruyordu, hiç kimse onu kaale almıyordu. Bir lider sıfatından uzaktı ve zaten onu lider olarak seçmemişlerdi, Baykal'ın kasedinden sonra mecbur kalarak lider olarak göstermişlerdi.

Öte yandan Gülen de; ortalık da Erdoğan'dan nefret etmek için bekleyen minyonların farkındaydı ve bu nefreti yeniden körükleyecek, hatta uzun yıllar sönmesini engelleyecek olan şeyler de kendisinde fazlasıyla vardı. Geriye sadece bunları parlatmak, iyi bir dublaj ile yenilerini de eklemek kalıyordu. Böylece yalanlar ile gerçekler karışacak, doğru nedir herkes şaşıracak, oylar Chp'ye akarken Gülen'de Kılıçdaroğlu'nu kucaklayacaktı.

Ve zaten son durumlar da aynen bunu gösteriyor. Yani eğer Kılıçdaroğlu gerçekten oyları toplarsa Gülen'de Kılıçdaroğlu'nu kucaklayarak ayaklarını yerden kesecek ve bir daha asla yere koymayacak.

Ben işte bunu istemiyorum. Çünkü zaten Erdoğan ve Gülen restleştiler ve artık onların barışması imkansız. Böylece devlet içinde bir daha da yapılanmaları da imkansızlaştı. Hatta şu an her taraftan atılıyorlar ve zaten olması gereken de bu.
Ama gözünü sahte bir başarı bürüyen Kılıçdaroğlu ve çevresi, Gülen tarafından oyuna getirildiğinin farkında varamıyor.
Sadece Kılıçdaroğlu değil, tüm Chp tabanı ve Akp düşmanları, Erdoğan'ı sevmedikleri için Gülen'in ne kadar büyük bir kan emici olduğunun farkında değiller ve sanıyorlarki, ne pahasına olursa olsun Erdoğan giderse, Gülen'i sonradan alt etmek daha kolay olacak. Oysa yanılıyorlar ve bunun hiç farkında değiller.
Umarım çok geç kalmayız. allah yardımcımız olsun.

23 yorum:

  1. 'Es' geçilmeli? Aferin. Es geçin, geçtirin. Sonra? Siktirmeye devam. İstediğiniz de bu zaten. Ulan ülke kangren olmuş, sen hala - düşünen, aklı başındasın ya - goy goy peşindesin. Feto CHP'ye yanaştı, Kılıçdaroğlu'nu lider yapacak diye es geçerek, hangisine hizmet edeceksin? Akp devam değil mi? Sizin ben düşünce yapınıza sokayım. Eyyamcı şerefsizler. Ülkeyi sattılar, savaşa sokuyorlar, yedikleri boklar etrafa saçıldı, sen hala utanmadan bir de alenen yazıyorsun? Paralı askerler sizi. 5 kuruş haysiyet yok sizde. Alayınızın amına koyayım.

    YanıtlaSil
  2. Sevgili @adsız siktirmek, amına koydurmak kötü değil. önce o konuda anlaşalım. Eğer kullanılmak anlamında söylüyorsan da bence başka kelime bul ve lütfen sikişmeyi aşşağılamaktan vazgeç.

    Evet ülke kangren olmuş. bu konuda sana katılıyorum ve zaten dikkat edersen ben de ülkenin Gülen'le kangren olmuş olduğundan başka bir şey demiyorum. Seninle bu konuda hem fikir olmamıza sevindim.

    Sen de biliyorsun ki; kangren olununca son çare olarak Sarıgül'e oy verilerek kangrenin ilerlemesi için uygun ortam hazırlanmaz, vücudun kangren olan parçasını kesip atmak lazım ve ne yazıkki özellikle bugünlerde bu çare'den başka diğer tüm çareler yalan dolan. Desteklemek ise; Kangrenin yayılmasını ve kendini Gülen'in korkunç kollarına bırakıp ölümü beklemektir..

    Birde Feto chp'ye yanaşmadı, direkt chp ile şu an ortak çalışıyor. görülmesi gereken gerçek ise; feto gibi sapıtmış bir dindarla bir yere gidilemeyeceği. Adamın Erdoğan gibi yakın kankalarını nasıl dinlediğini, lazım olur diye yıllardır nasıl arkalarından iş çevirdiğini görmüyor musun? aynısını chp'ye de yapacak. Zaten Baykal'ı istifaya zorlayan kasette ondan çıktı. adamlar perdenin arkasından her şeyi yönetiyorlar. milletvekili diye seçilenlerin bile Gülen'in istifa çağrılarıyla nasılda cevaben istifa ettiklerini görmüyor musun?

    İşte böyle korkunç bir durumun yerine chp'yi destekleyeceğine, hazır birbirlerine girmiş olan Akp'yi desteklersen, Gülen tam anlamıyla etkisiz eleman olacak ve kesilip atılacak. ama liderlik özelliklerinden mahrum ve tamamen etkisiz elemanın teki olan Kılıçdaroğlu, kaç yıldır başarıya aç ve partinin bu durumunu deiştirmek istiyor. Gözünü sahte bir başarı hikayesi bürümüş ve o da buna karşılık olarak; doping niyetine Gülen ile ortaklık yaparak oylarını çoğaltmaya çalışıyor. Ama sorun oylar değil, sorun Gülen'de. Adamı Erdoğan'dan yediği siktiri hazmedemedi diye, Kılıçdaroğlu'na yanaştı ve dışarı atılmayı kabul edemediği için de, Kılıçdaroğlu'unun sayesinde yine içeriye girmek istiyor. Gülen bu kadar dışarı atılmışken yine sızmasına göz mü yumalım. kusura bakma ama bu kabul edilebilir bir durum değil.

    öte yandan Gülen'e karşı olmak adına ilk defa oyumu Akp'ye vereceğim. yapabileceğim tek şey bu. elimden başka bir şey de gelmiyor.

    sana tavsiyem sen de bu seçimde Chp'yi destekleme-yerek ülkenin geri kalanının da satılmasını önleyebilirsin. çare sarıgül falan değil, çare sensin!

    YanıtlaSil
  3. Hepinizin amına koyayım. Senin gibi makarnacılar yüzünden Türkiye ilerleyemiyor.

    YanıtlaSil
  4. Öncelikle düşüncelerini cesurca söyleyebildiğin için teşekkür ederim. Ben şahsen ibne arkadaşlarıma ak parti'li olduğumu bir türlü söyleyemiyorum ki sen tahminimce epey çevresi olan birisi olarak bunu açıkça blog'unda paylaşmışsın.
    Yaklaşımını çok beğendim. Benim aklımdan geçen neden Ak Parti ve neden Chp değil, sorularımdan sadece bir tanesini açıklamışsın. Bu liste uzar gider, sen de farkındasın ama bugün en temel problemimiz Gülen Cemaat'idir. Son zamanlarda ortaya çıkan ses kayıtları hükümetin yolsuzluk yapabileceğini akıllarımıza getirmiş olsa da fanatiklerin göremediği bir şey var o da bu örgütün ne kadar yapılandığı. Adamlar özel devlet görüşmelerini dinlemişler ve bunu düşündükçe öfkeleniyorum. Kim bilir bu görüşmelerden kaçını Amerika ve diğer devletlere aktardılar, kim bilir?! Bir ülkenin dış işleri bakanı'nın odasını 2 yıl boyunca dinlemek ne demek, düşünemiyorlar. Bir melez olarak Mhp her zaman kanımı dondurmuştur ancak Devlet Bahçeli'yi bu olaylar yaşanırken hakikaten takdir ettim. Cemaate hiçbir zaman prim vermedi, bu kanunsuzluğa iktidar olmak için arka çıkmadı. Oysa yapabilirdi, muhafazakar kesimi Mhp'ye çekmek daha kolay olurdu. Bunun karşısında ise hiçbir siyasi karakteri olmayan, nabza göre şerbet veren ne düşündüğü belirsiz Kemal K. var ve senin de dediğin gibi son zamanlarda Cemaat ile şov yapıyor. Ana muhalefet partisinin genel başkanının nasıl böyle illegal bir örgüte prim verdiğini anlayamıyorum. Bu örgüte şimdi böyle alkış tutarsa, iktidar olduğunda nasıl onları kesip atacak. Senin de dediğin gibi kangren organ sökülüp atılmalı ve cemaat ile kol kola gider Kemal K. bunu yapabilecek tiynette birisi değil. Hazır mücadele başlamışken esas bugünlerde Erdoğan'a oy vermek lazım. En çok bugünlerde herkes Ak Parti'li olmalı.

    Buradan bir ibne nasıl muhafazakar partiye oy verir diyenlere de selam ediyor, ülkenin geleceğinin cinsel kimliğimden daha önemli olduğunu söylüyorum.

    YanıtlaSil
  5. Ne yani şimdi akp'de herşey güzeldi de feto mu mahvetti herşeyi. Hadi ordan! Al birini vur ötekine.

    K. Kılıçdaroğlu en başta insan ve şuan kimseyi ötekileştirmiyor. Bütün vurgusu bunun üzerine. İnsan olduktan sonra "lider özelliklerini" de taşımayıversin.

    Sırf fetodan talimat aldı ya da onla çat ı ştı diye yaşamadık biz gezi'yi. Şuanki tek hedef öncelikle ülkeyi bundan yıllar öncesindeki nispeten daha demokratik haline taşımak. Sonrasına bakacağız. Bunun da tek yolu akp'yi defetmektir.

    Chp ya da bi başkası bütün ihtiyaçları karşılamıyor olabilir. Lakin AKP'nin işi bitmiştir

    YanıtlaSil
  6. ikinci @adsız evet bana makarna veriyorlar diye oyumu akp'ye veriyorum. beyinsiz misin nesin? zaten tutturmuşsunuz bir makarna, kömür v.s papağan gibi tekrarlayıp gidiyorsunuz. en olmadı cahil olduklarını iddia ediyorsunuz. kusura bakmayın ama asıl cahilliği; makarna,kömür v.s karşılığında Akp'ye oy verildiğini düşünenler yapıyor.

    YanıtlaSil
  7. üçüncü @adsız rica ederim. niye söylemiyim. yahu. gerçi evet sen de haklısın; internette bir linç sözkonusu ve insanlar ne yazıkki fikirlerini açıkça dile getirmekten korkuyorlar. ama aşmalıyız bunu.

    Fanatiklik konusu ise en korkuncu; çünkü herkes kendi inandığının doğru ve haklı olduğunu düşünüyor ve karşıt görüşlerin ise her zaman yanlış ve hatalı olduğunu(ki hiçbir zaman birbirlerini dinlemeden) iddia ederler. asıl tehlikeli olan budur. fanatizm insanlığın başbelasıdır.

    arkadaşlarına söyleyememeni çok iyi anlıyorum. ve üstelik senin söyleyememene neden olan insanlar her yerde "mahalle baskısına uğradıklarını"da iddia ederler. oysa kendileri bunu sana yaparken, mahalle baskısının kralını yapıyor oldukları akıllarının ucundan bile geçmez.

    bu arada şu son söylediğin cümleye bayıldım :)

    YanıtlaSil
  8. dördüncü @adsız hayır abi akp'de her şey düzelmedi. ama düzelmesi için Gülen grubunun hiç kimse tarafından desteklenmemsi lazım. ben bunu dile getiriyorum.

    Kılıçdaroğlu'nun insanlığına bir şey demiyorum. değindiğim konu çok farklı. burda sapıtmış bir dindarla (gülen'le) elele tutuşmasını eleştiriyorum. bu en büyük yanlışı oldu. ve bunu yaparken de sadece oy toplamak için yapıyor. bu fazlasıyla üzücü ve acınılası bir durum.

    Ama akp'den kurtulmak için gülen'le elele verilmesi asla kabul edilebilir bir durum değil. işte bunun için yarın oyumu gidip akp'ye vermek zorunda kalıyorum.

    YanıtlaSil
  9. Ben de hiç ak partiye oy vermedim ama bu seçim vereceğim ve senin de bunu açıkça söylemen çok hoşuma gitti. Ben de gülen cemaatini çok tehlikeli görüyorum. Adamların elinde üst teknoloji var ve amaçlarına ulaşmak için her yolu mübah görüyorlar. Din kisvesi altında okulunu açtıkları yerlerde amerikanin casusluğunu yapıyorlar. Rusya'nin okul açtırmamasının nedeni de buydu. Eğer kılıçdaroğlu cemaatle yatağa yatmasaydı ona oy vermeyi düşünebilirdim. Hayırlısı, umarım pişman olmayız.

    YanıtlaSil
  10. Düşüncelerini bu kadar mükemmel anlatabilen birini daha görmedim. Gerçekten helal olsun öncelikle. Düşünme sistemini çok beğendim ve fikirlerin mantıklı geldi. Bunu bu gece uzun uzun düşüneceğim. Kime oy vereceğim konusunda çok kararsızım. Cemaatten nefret eden biriyim. Ama ailemde cemaatten insanlar var. Onların da salahiyetini düşünmek zorundayım biraz da. Zor bir seçim arifesindeyim. :(

    YanıtlaSil
  11. Düşüncelerini bu kadar mükemmel anlatabilen birini daha görmedim. Gerçekten helal olsun öncelikle. Düşünme sistemini çok beğendim ve fikirlerin mantıklı geldi. Bunu bu gece uzun uzun düşüneceğim. Kime oy vereceğim konusunda çok kararsızım. Cemaatten nefret eden biriyim. Ama ailemde cemaatten insanlar var. Onların da salahiyetini düşünmek zorundayım biraz da. Zor bir seçim arifesindeyim. :(

    YanıtlaSil
  12. hayat erkeği, hatırla ki cemaat ile akp yakın zamana kadar el eleydi. %47 ile çıktığı 2011 seçimleri boyunca birlikte çalıştılar. sonra ne olduysa oldu, belki 7 şubat belki dershaneler veya bilmediğimiz başka tonca şey yüzünden araları bozuldu. kronolojik olarak bu olaylar birbirinden uzak ama şundan eminim: halihazırda kafatasçı ve despot olan akp daha da despotlaştı! alkollü içkilerin organizasyonlarda sponsor olamaması, internet yasakları, 24 yaş saçmalığı, kürtaj yasağı hamlesi hep yakın zamanlarda oldu. bunlara, her biri ısrarla birbirinden başarısız ve basiretsiz kadından sorumlu (sonradan aileden sorumlu bakan oldular tabi) bakanlar eşlik etti. ne kadınların "kız mı kadın mı" diye sorgulanmadıkları kaldı ne de eşcinsellerin "hasta" oldukları iddia edilmediği. kadınların hamile olup olmadıkları takip edilir oldu ve onlardan habersiz eşlerine mesaj gönderildi. yasaklı kitaplara değinmeye dahi gerek yok. halka sorulmadan şehirle ilgili önemli kararların alınması, trafik çözümü vaadlerinin arkasından Gezi'ye topçu kışlası ve avm yapılması kararı da bütün bunların arkasından oldu, aradan fazla zaman geçmedi bile. halk tüm bu biriktirdiklerini "yeter" deyip sokaklara dökülme noktasına Gezi'yle geldiğinde kusabildi öfkesini. dershane konusu da birkaç ay sonrasında gündeme geldi, hatta kızlı-erkekli evler aranmaya başladı yine yakın tarihlerde.

    demem o ki, tayyibin giderek daha fazla diktatörce davranması ile cemaatle ilişkisi ters orantılı görünüyor. ha cemaat çok mu güzel, çok mu güvenilir? elbette hayır. ama cemaat bu ülkede nerden baksanız 25-30 yıldır konuşlanmış durumda. diğer yandan tayyibin totaliter rejiminin daha da beterleşmesi son 2-3 yıl. öyle beter oldu ki, kanlı ellerinden utanmak bir yana dursun, aynı milletin çocuklarının cenazelerini ayıracak kadar şerefsiz. diğer yandan ruh sağlığı giderek bozulduğu ortada. dışarıdan hiçbir uyarıyı kabul etmemekte, fanusu içinde doğru bildiğini okumakta. bu nedenle yapmayı düşündüğü şeyleri yapmak için tek ama tek dayanağı mitinglerde halkı kandırırken, sandıktan çıkacak oy oranına atfen "milletim bana yetki verdi" tavrı. bu derece tehlikeli işte. mitinglerde şunu yapıyor mesela:

    "biz yolsuzluk yapmış olamayız değil mi?" diye soruyor. sandıktan akp güçlü çıkarsa, kendini aklanmış kabul edecek. "twitter'ın mıwitter'ın kökünü kazıyacağız" diye efelendiğinde alandaki halkın çığlıklarını "halkım twitter'ı istemiyor" diye yorumluyor. kim bilir daha ne aklanmalar ve "onay"lar çıkarıyor kendine.

    evet, belki bir kısır döngü içerisindeyiz. ama tayyibin bozuk ruh sağlığına bir de özgüven eklenmiş halini düşünmek dahi istemiyorum... düşündüğüm an daha ağır bir kan kokusu alıyorum zaten. durumumuz çok boktan, ama kısır döngü içinde bir zaman aralığı vardır ya döngünün aynı noktasına gelene kadar, ona dahi ihtiyacımız var şu an. o derece acıklı bir hâldeyiz bence. tabi, herkesin kendi kararı..

    YanıtlaSil
  13. @fujoshi iltifatın için sağol. Kılıçdaroğlu Gülen'le yatağa girerek hayatının en büyük hatasını yaptı. Bu sonuçtan bile adamın siyasi bir kukla olduğunu rahatlıkla anlıyabiliyoruz. buna rağmen ona inanıp (aslında kimse inanmıyor ve sırf atatürk'ün kurmuş olduğu bir parti olduğu için) oy verenlere şaşırıyorum.


    @mavigöz eyvallah :)
    Lütfen düşün. İnan ben de çok düşündüm ve oyumu sırf Gülen'i alt etmek için bu seferlik Akp'ye vericem. Cemaat ne yazıkki aile falan filan düşünmüyor. Adamlar sadece mafya ağlarını güçlendirmenin peşindeler. Öte yandan Erdoğan ise zaten ağzının payını fazlasıyla aldı ve eminim bu sefer yola gelmiştir. Artık adım atarken 2 defa değil, 100 defa düşünecektir. aksi de düşünülemez.

    YanıtlaSil
  14. bu arada, dün rastladığım rezalet: http://www.kolektifler.net/2014/03/yeditepenin-lgbti-sansurune-vakif-kolektiften-aciklama

    akp'ye yalaka olacağız diye iyice sapıtan kurumlardan yalnızca bir tanesi.. üstelik Atatürkçü ilkeleriyle övünen bir okul.

    YanıtlaSil
  15. @Lalehan sende farkındasın ki; cemaat, çıkarı olmayan ve cebine bir kuruş girmeyen yerde asla durmayacak insanlardan oluşan bir mafya sisteminden başka hiçbir şey değil.kronolojik olarak yaşanan olaylara bakıldığında da bu durum apaçık görülmektedir.

    Akp daha mı despotlaştı derken; evet aslında despotlaştı. buna despotuk tam denilemez, ama baz şeyleri de zorla yapıyor gibi göründüğü için buna hayır da diyemeyiz. Ama despotlaşmış görünüyor olması ne yazıkki gerçekleşmesi gereken şey idi. Çünkü mecliste kendi çoğunluğuna rağmen bir karar çıkaramıyorsa, bir şey yapamıyorsa o zaman neden demokrasi var, neden seçinler var, neden çoğunluğun oyunu alıp meclisde sandalye işgal etsinki. Yaptıklarının hepsini hiçbir zaman onaylamadım. Hiçbir zaman hepsine doğrudur demedim, demeyeceğim de. Ama doğru olan ve halkın onları seçerken istediklerini de vermelerini hep istedim. Bunlardan biri de; başörtüsü idi. İnsanlar sırf başörtüsü takıyor diye, sırf herkes gibi giyinmiyor diye hizmet almaktan mahrum edilemezler, insani haklarından mahrum edilemezler. Kaldıki bu durum şu an aşılmış görünüyor. Tabii önünde hala direnenler var o ayrı. ama aşılması ve bir hak olan bu durumun verilmesi zaten gerekliydi.

    gezi, alkol, kürtaj konularında ise evet büyük yanlışlar yaptılar. ki bence yapmaya da devam edecekler. ama bunlar zaten yapılması gerekn şeylerdi. mesela alkol yasağı zaten onlarca ülkede var olan bir yasaktır. belli saatlerden sonra satılması yasaktır. kürtaj yasasını insanlar tam bilmiyor; akp bu konuda bir düzenleme getirdi. yani kürtaj olmak istersen gidip karnındaki cenin'i aldırabilyiorsun. ama aldırırken eğer o cenin, insan olmak evresine girmiş ise aldıramıyorsun. bu durum ise dünyanın her tarafında geçerli olan bir durum. yani kürtaj yasağı; insan evresine girmiş olan hamile kadınlar için geçerli.

    neyse konular bitmiyor. çünkü insanlar eksik bilgi ile 140 karakterlik tweetlerle öğreniyorlar. ve sonrasında da nler olup bittiğine kimse bakmıyor. bu yüzden senin de kafanı şişirmiyim, uzatmayacağım; özetle; Gülen'in defedilmesinden daha önemli hiçbir şey yok şu an...

    YanıtlaSil
  16. @lalehan bence bu ülkede yapılan tüm yanlışları akp'ye yalakalık olarak görmeyelim. bence akp'nin haberi bile yoktur bundan.

    YanıtlaSil
  17. @hayat erkeği, bilgilerimin tam olduğunu zaten asla söylemeyeceğim. türlü dinamiklerin döndüğü ve sadece istenen kısmının bize yansıtıldığı, kalan boşlukları da farklı görüşte gazetelerin farklı doldurduğu bir dünya bu - politika.

    zaman ayırdığın için sağol ama kürtaj konusunda bilmediğin şeyler var: 2012'de ücretsiz kürtaj 10 haftaya kadar yasal iken bunu "olmaz öyle şey, bu bir cinayettir, uluderedir!" sonra biraz yumuşayıp "cenin 4 haftada insan hüviyeti kazanır, o yüzden 4 haftaya indirilmeli" diyerek yasaklamaya, kısıtlamaya çalıştılar. büyük tepkilerle zaten olan yasa korunabildi, aynı kaldı. gündem değişmişti, normal hayata dönüldü.

    yıl 2014. Berkin Elvan'ı kaybettik. cenazeden bir gün önce kürtajla ilgili bir girişim yapıldı. yasaklanmadı, iptal edildi! hastanelerde bu işlemin sağlık sosyal sigortası sistemindeki kodu kaldırıldı! ortada mahkeme kararı yok, yasa yok. gerçi epeydir bu topraklarda hukuk yok.

    alkol düzenlemesi ise bu ülke için gereksizdi. çünkü Türkiye'de alkol sorunu yok =)alkol düzenlemesi sert olan Avrupa ülkelerine baktığında göreceğin şey o ülkenin genel itibariyle yasalarının görece sert olduğudur (İsveç gibi). geri kalan çoğu ise -asıl korkuları uyuşturucu olduğundan- bilerek ve isteyerek serbesti uygularlar; hem mekan hem zaman.

    neyse böyle işte hayat erkeği. herkes inandığı şeyi yapar. maksadım fikir alışverişiydi.
    selamlar

    YanıtlaSil
  18. @hayat erkeği, bilgilerimin tam olduğunu zaten asla söylemeyeceğim. türlü dinamiklerin döndüğü ve sadece istenen kısmının bize yansıtıldığı, kalan boşlukları da farklı görüşte gazetelerin farklı doldurduğu bir dünya bu - politika.

    zaman ayırdığın için sağol ama kürtaj konusunda bilmediğin şeyler var: 2012'de ücretsiz kürtaj 10 haftaya kadar yasal iken bunu "olmaz öyle şey, bu bir cinayettir, uluderedir!" sonra biraz yumuşayıp "cenin 4 haftada insan hüviyeti kazanır, o yüzden 4 haftaya indirilmeli" diyerek yasaklamaya, kısıtlamaya çalıştılar. büyük tepkilerle zaten olan yasa korunabildi, aynı kaldı. gündem değişmişti, normal hayata dönüldü.

    yıl 2014. Berkin Elvan'ı kaybettik. cenazeden bir gün önce kürtajla ilgili bir girişim yapıldı. yasaklanmadı, iptal edildi! hastanelerde bu işlemin sağlık sosyal sigortası sistemindeki kodu kaldırıldı! ortada mahkeme kararı yok, yasa yok. gerçi epeydir bu topraklarda hukuk yok.

    alkol düzenlemesi ise bu ülke için gereksizdi. çünkü Türkiye'de alkol sorunu yok =)alkol düzenlemesi sert olan Avrupa ülkelerine baktığında göreceğin şey o ülkenin genel itibariyle yasalarının görece sert olduğudur (İsveç gibi). geri kalan çoğu ise -asıl korkuları uyuşturucu olduğundan- bilerek ve isteyerek serbesti uygularlar; hem mekan hem zaman.

    neyse böyle işte hayat erkeği. herkes inandığı şeyi yapar. maksadım fikir alışverişiydi.
    selamlar

    YanıtlaSil
  19. @lalehan böyle fikir alışverişine can kurban :)

    YanıtlaSil
  20. Lalehan, yorumunuzu çok beğendim size aynen katılıyorum

    YanıtlaSil
  21. konuyla alakası yok ama lalehan örnek vermiş. ben kürtaj yasasını destekliyorum. kadınlar, bedenleri üzerinde her türlü söz söyleme hakkına sahiptirler ama içlerinde büyüttükleri canlı organizma için değil. o bebeği korumakta devletin sorumluluğudur ve biz ak parti seçmenleri, taban olarak partimizden bunu bekliyoruz mesela. ak parti, chp gibi bir parti değil ki ortama göre şerbet versin. mesela chp'nin tabanı türbana karşıdır ancak popüler olan türban olduğu için onaylarmış taklidi yapar. Recep Tayyip Erdoğan ise tabanını hiçbir zaman mahcup etmedi. Alkol yasağıda öyle. Siz yasak dediğiniz için yasak diyorum. Yoksa gece 10'dan sonra satışının durdurulması, parklarda halka açık yerlerde içilmesinin yasaklanması ile tamamen yasaklanması arasında fark vardır. Ben şahsen parklarda alkol alanları görünce rahatsız oluyorum. Özellikle kadın arkadaşlarımla geçerken daha çok rahatsız oluyorum. Böyle düşünen de tek ben değilim. Sandığın dediğine göre her iki kişiden biri böyle diyor. Anlayacağınız Ak Parti'nin Türkiye toplumu ile çelişen hiçbir talebi yok. Alkol zaten hoş karşılanmıyor, kürtaj zaten ayıplanıyor. Ha tavrı sert mi, sert. Bu sert tavır değişmeli mi mutlaka değişmeli. Ama demokratik olarak hiçbir sorun yok.

    Son olarak söylemek istiyorum hamile kaldığı daha ailesine bile söyleyemeyen kadınları nasıl bu yasağı Ak Parti'nin gökten indirdiğini düşünüyorlar anlamıyorum. Ak Parti'nin bu yasağı kimden cesaret alarak uyguladığını görmek istiyorsanız evinize bakın, yanı başınıza. Ve bir şeyleri değiştirmek istiyorsanız onlarla konuşun önce. Ak Parti'ye oy verenleri ikna etmeye çalışın bebek öldürmenin doğruluğuna. Ama seçilmiş bir partinin talepleri yerine getirmesinde hiçbir yanlış yok.

    YanıtlaSil
  22. 1 Nisan tarihinde yorum yapan @adsız bu konuda sana tam katılmıyorum. çünkü kişinin kendisi dışında, başkasının bedeni üzerinde söz söyleme hakkı yoktur.

    devletin sorumluluğu o cenin'in insan olmasından sonra başlar. cenin halindeyken başlamaz. çünkü daha insan olmamıştır. dolayısıyla o cenin'i aldırma hakkı sadece anneye aittir. o bedene aittir. bu konuda hiç kimse söz sahibi değil ve olamaz da.

    ayrıca aileler çocuklarını büyütüryorlar diye, ömür boyu ona hesap sorma hakkına sahip değiller. buluğ çağından sonra kimse kimseye annelik babalık davasında bulunarak onu bir yaptırımda bulunamaz. insan haklarına uygun değil.

    diğer yandan chp'nin aşağılık tavırları hakkında söylediklerimde ise sana katılıyorum. ne yazıkki "mış gibi" yapmaktan öteye gitmiyor. gitmek de istemiyor.

    alkol yasağı ise, tamam diğer ülkelerde öyle yapılıyor olabilir. ama bu her ülkenin yaptığını bizde yapalım anlamına gelmez. önce çoğunluk tarafından onaya sunulmalı ve insanların ne istediği belirlendikten sonra yapılmalı. çünkü batının her yaptığını doğrudur diye almak, bu milletin duygularını, hilserini, fikirlerini yok saymaktan başka hiçbir şey değil. geçmişte yapılan yanlışlar da hep bundan kaynaklıydı ve hâlâ aşılamıyor o yanlışlar.

    öyle işte.

    YanıtlaSil
  23. En bastaki Adsız yorumundaki gibi kusan binlercesini egitmek ve yıllar sürecek olsa da olgunlaşmalari için akp ye oy vermeye devam.
    Bazıları Firavun a bağladı direttikce diretiyor amq

    YanıtlaSil

düşüncelerini kendine saklama, benimle de paylaş.