
Şehrin diğer mahallesindeyse kimse ağlayamıyordu. Çünkü bi önceki yaz çıkan kuraklıkda herkes yağmur duasına çıkıp gözyaşlarını ekinleri yeşertmeleri için tanrıya ödünç vermişlerdi. Tanrı göz yaşlarını toplayıp yağmur olarak veriyordu onlara.
Mahalledeki küçük çocuklardan biri babasının onun başını okşamamasından dolayı bi ara ağlar gibi olmuştu, ama babası dönüp gülümseyerek ona baktığında çocuk susmak zorunda kalmıştı...
Not: Hikaye yazıyım dedim ama devamını getiremedim. Takıldım kaldım. Demekki hikaye yazmakla, aylardır yıkanmayan çiş kokulu yataklardaki sikişmelerini yazmak arasında dağlar kadar fark var.
ben beğendim. merak uyandırdı.
YanıtlaSiliyi gidiyor gibiydi ama birden vaz geçmişsin..bence denemeye devam etmelisin eğer maksadın hikaye yazmaktan başkasıysa bilemem tabii
YanıtlaSilDevam Etsen Yaklaşıyormuşsun Sanki Oraya Kadar Keyifle Okudum..
YanıtlaSilkendindeki cevheri yabana atma derim..
YanıtlaSillayk :)
YanıtlaSilhahahah
YanıtlaSilMUHTEŞEM, BU KADARI BİLE YETERLİ
YanıtlaSil