sanki çok önemliymiş gibi "illa bu yazıyı okuycam" diyorsan, bu yazı şurdan başlayıp geldi: ŞURDAN TIKLA
Ben kumralı öpüp geri kaçarken o da elimi tuttu. Sonra o elimi
tuttuğunda bi hoş oldum, bende elini kavradım ve sonra biz böyle
yılların aşkıymışız gibi el ele tutuştuk ve bende artık aptal numarasını
kenara bırakıp kendim olayım dedim. Sonra kendim olmaya karar verince
bunla iyice öpüşmeye başladık ve o da bende bayaa bi eğlenmeye başladık.
Ama bu bi ara köşede oturan arkadaşlarından birinin yanına gidince
(sanırım o arkadaşı çağırdı) böyle sikim kadar boyu vardı, kara kuru
kargalar gibiydi. Zaten etrafa bakındım, barda ondan daha çirkini de
yoktu. Hani yeminlen söylüyorum, ben bile ondan yakışıklıydım. Adam o
derece çirkin ve böyle itici bi havası vardı.
Neyse
kumral onun yanına gidip gelince bi anda soğudu ve sonra da gidip onun
yanında oturdu kaldı. Böyle bende mal gibi ortada kalınca, olayın
başında bana kaş göz yapan arkadaşına yaklaşıp "teşekkür ederim" dedim
ve kumral gelir diye de öyle orda durup, bostan korkuluğu gibi müzik
eşliğinde biraz daha sallanmaya devam ettim ama kumral gelmedi ve sonra
bu karga onun elinden tutup başka bi köşede bu ikisi yalnız oynamaya
başladılar. Kumral ve karga öyle diğer kenarda oynamaya başladıklarında,
kumral'ın bana kaş göz işareti yapan arkadaşları kulağıma yaklaşıp ne
olduğunu sordular, bende "bilmem, konuştular ve şu an ordalar. bir şey
yok her halde" dedim. Ama bi yandan da olayı anlamaya çalışıyordum.
Çünkü resmen mal gibi kala kalmıştım öyle.
Sonra dedim
"her halde bu yanına gitmemi istiyor" falan diye düşünüp, yanına gittim
ve böyle kendi kendime havalara girmeye çalışıyorum. Ama yok ııh, ben
oynaşırken bu karga gelip aramıza giriyor ve onu başka yöne çeviriyor.
Sonra aradan böyle çekişmeli bi kaç dakika geçince, kumral bana dönüp
"ya kusura bakma ben sadece buraya eğlenmeye geldim" dedi. Bende içimden
"ananın ammına geldin. eğlenmek için daha berbat müzik olan bi yer yok
muydu, orospunun evladı" derken, ağzımlada "anlıyorum, okey. o zaman
sana iyi eğlenceler" dedim ve yanlarından ayrıldım.
Ama
o yanındaki sikim kadar boyu olan kargaya nasıl bozuldum varya. Yemin
ederim bi an onunla göz göze gelmek için o kadar fırsat kolladım, piç
bana dönüp bakmadı bile. Sinirimden kendi kendimi sikecek gibiydim
resmen. Zaten bana dönüp baksa öyle bi bakış atakcaktımki, bakışım
şimşekden pek farksız olmayacaktı. O kadar kızdımki o anda elimde
dinamit olsa götüne sokup patlatacaktım. O derece kızgındım.
Sonra
baktım kızarak olmuyor, bardan çıkıp başka bi mekâna geçtim. Burda
bizim piçoskiyle karşılaştık, o da çıkıyordu. Öpüştük falan derken ben
içeri geçip içeceğimi falan aldım, sigarayı yakıp tüttüre tüttüre
duvarlara sürünerek oyalanmaya başladım ve piçoskinin seviştiği adamla
karşılaşıverdik. Selam sabah derken hoop bi baktım bu bana yılışıyor.
Böyle biraz soğuk davranarak sanki anlamıyormuş gibi yaptım ve hafif
hafif uzak kaçtım. Sonra bu yine geldi, bu sefer iyice götümü mötümü
ellemeye başlayınca biraz daha uzak kaçtım ve o anda kumral'da bara
geliverdi, ama yanında karga yoktu. Sonra biz kumral'la bir iki defa
daha böyle bakıştık ve içimden "sikerim böyle aşkın ızdırabını, ben
oynamıyorum" deyip siktir ettim kumral'ı ve kendi keyfime bakmaya
başladım.
Hayır yani aptalın teki olduğum için aptal
numarasına yattım seni tavladım, ama yani sende gelmişsin 31 yaşına ve
hala karganın bokuyla hayatına yön veriyorsan sikerim senide,
güzelliğinide. Amcık zaten başkasının kafasıyla yaşıyorsan benden daha
aptalsındır. Ben yanlışlarımın bile sadece bana ait olmasına dikkat eden
biriyim. Doğrularımın ammına koyim. Doğru zaten doğrudur bunun
eleştirilecek yanı yoktur. Ama yanlışlar daha önemlidir. Eğer o yanlışı
ben yapamıyorsam başkasının yanlışıyla hayatıma yön veriyorsam
affedersin müdürüm götünden şırıngayla kan alırlarda söylenmeye hakkın
olmaz. Durum budur yani.
Sonra baktım Kumral arada
dönüp dönüp bakıyor falan, bende çıkıp başka bi köşeye gittim. Böyle
orda kendi kendime oyalanırken baktım piçoski çıktı geldi. "Hayırdır
lan, ne oldu? sen az önce eve gidiyorum deyip çıkmadın mı?" diye sorunca
o da "sıkıldım döndüm" dedi. Sonra piçoskinin seviştiği adam ve ben
böyle biz üçümüz oyalanmaya başladık. Bi ara slow müzik çalmaya
başlayınca çıkalım dedik ve çıktık.
Piçoski ve
seviştiği adam (ayyy seviştiği adam'a da bi isim bulayım da uzun uzun
yazıp durmıyım. adı "kısır" olsun. Ne alaka bilmiyorum ama işte adı bu
olsun ya) Piçoski ve kısır koklaşa koklaşa istiklalde dolanırken,
piçoski bi ara "ben eve gidiyorum" deyince, bende atlayıp "bende eve
gidiyorum" dedim ve piçoski o sırada "ben şurdan bi arabaya atlıycam"
deyip bizden ayrıldı. Bizde kısırla meydana geldik ve ben "hadi kendine
iyi bak" falan derken bi baktım bu beni sıkıştırdı "ya siktir et evi,
gel bende uyursun" falan filan dedi. Bi yandan aslında gerçekten eve
gitmek istemiyordum, bi yandan da işte canım sıkılıyor. Ama ona da
gitmek istemiyorum. Zaten "gel bizde uyu" cümlesinin neresine el atsan
çocuk doğuyor, çünkü her tarafından yalan olduğu, aynı yatakta uyumak
istendiği belli. Hatta beni boş ver, Kısır bile yalan söylediğinin
farkında. Böyle baya bi ısrardan sonra tamam dedim ve yürümeye başladık.
Kısır
cihangirde oturuyordu, cihangire doğru attığımız her adım sanki böyle
bedenimin üzerinden çivi topuklu ayakkabılarla yürüyormuş gibi bir
hissle atıyordum. Ayy ne kadar zormuş insan bi arkadaşının seviştiği
kişiyle sevişme ihtimaline girmesi. Gerçi piçoski "kısırla aramızda bir
şey yok, sadece işte arada görüşüyoruz, sevişiyoruz. Zaten bizim onunla
aramızda aşk falan hiç bi zaman olamaz" demişti ama ben yinede sanki
böyle cinayet işleyecekmişim gibi bir hisle doluydum. Bide ömrümde ilk
defa böyle bi olay başıma geliyor. Hani daha önce hiç bi arkadaşımın
yılıştığına bile, dönüp "yatmak ihtimali olabilir mi, olamaz mı?" diye
bile hiç bakmadım. Aklıma hiç bi zaman böyle bir şey gelmedi. Sanırım
ilk defa böyle bi boku yeme olayından dolayı böyle titreye tireye yolu
geldik.
Ama ben nasıl tırsıyorum varya. Sanki piçoski
arkamızdan gelecek ve yüzüme tükürüp "tüüüü şerefsiz piç, sizi 2 dakka
yalnız bıraktım hemen tav olmuşsunuz" diye saydırmaya başlayacak ve ben o
arada yerin tee 77 kat dibine girip girip çıkacaktım. Zaten yol boyunca
da 10 defa arkama dönüp, baktımda baktım. Kısır huzursuzluğumu
farkedince, o da piçoski ile aralarındaki şeyi; piçoski'nin anlattığı
şekilde anlattı ve rahat ol dedi. Ama bende rahatlık yok, aksine bi
huzursuzluk bi kızgınlık var ama yinede onunla yürüyorum. Sonra eve
gelince, çişimizi yaptık ve o hemen soyunup yatağa gitti. Bense
salondaki kanepeyi gözüme kestirp bağıra çağıra "bana battaniye ver, ben
burda yatcam" dedim. Ama o "saçmalama yaaee" falan diye diretince
kalktım gittim yatağa.
Üstümü çıkarıp kapıya astım ve
altımda pantolonum yatağın ucuna uzanıverdim. O beni böyle pantolonla
falan görünce "çıkar şunu rahat ol" dedi ve bende "altımda bir şey yok"
dedim. Çünkü iç çamaşırı giyinmeyi sevmiyorum. O yüzden sadece
pantolonla dolaşırım. Sonra o şaka yaptığımı sanmış olacakki ısrar etti
ve bende kalkıp çıkardım. Bunun üstüne "ohaa, cidden hiç giyinmiyor
musun?" dedi. "Evet" dedim ve yorganı üstüme çektim. Sonra oda şortunu
falan sıyırdı ve hoppadana bana yapışıverdi. O böyle götümü mötümü
mıncıklarken boynumu yalamaya başladı. Ama kısır'ın tipi aklıma geldikçe
ben biraz tepkisiz kalmaya çalışıyorum derken 5 dakka sonra sikim bi
kalktı ve ben dönüp ellerimle onun tenine dokununca, kendi kendime "oha"
demek zorunda kaldım.
O kadar güzel bi teni vardıki,
insan dokundukça dokunmak istiyordu. Olay böyle kopup ilerledikçe şeye
kadar geldik. O sürekli sikini tüküreükleyip götüme sokmaya çalışırken
ben "üfff yeter, ben daha önce hiç yapmadım. O yüzden rahat dur" dedim.
İç çamarı giyinmediğime inanmayan adam, buna inanır mı? peeeeh hala
ısrarda. "Yaw dur cidden hiç yapmadım. Hani her şeyde rahatımda, iş
giriş çıkışa gelince orda kırmızı ışığı yakıyorum" dedim ve o bunun
üstüne durup altıma geçip "o zaman sen sik beni" dedi. Ama ben hafiften
prezerlatifi takıp, içine girer gibi olunca bu bi bağırdıki korkudan
hemen geri çekildim. "Ya seninki çok büyük hayvan mısın nesin, olmaz
öyle" dedi.
O böyle diyince teninin güzelliğini falan
siktir edip, tipine odaklanarak kendime gelip, hemen tekrar sevişmeye
koyuldum ve bi yandan da piçoski aklımda kızarak bunu dişleye dişleye
boşaldım. Boşaldıktan sonra iyice utandım. Yorganı başıma çekip "ne bok
yedim ben, piçoski duyarsa ne yapcam" derken. Aklımda piçoski ve onunla
bundan sonra nasıl görüşürüm ki sorular vardı. Sonra bu sorular bi yarım
saat sonra kendini kısırla tekrar sevişmeye bıraktı. Biz yine seviştik
falan derken bu sefer o boşaldı ve ben yine yorganı başıma çekip
piçoskiye ne diyeceğimi nasıl onunla arkadaşlığımızı devam
ettireceğimizi falan düşündüm.
Abi bu durum bana çok
büyük şerefsizlik gibi geliyor. Çünkü arkadaşsınız ve sanki ne biliyim
ya öfffff. İşte kafam karmakarışıktı. Sonra öyle böyle derken uyuya
kaldık ve ben rüyamda seda sayanla bizim evimize torba torba patates ve
koyun yünü taşıdığımızı gördüm. Güya patatesleri ve yünleri eve bırakıp
onu kanal d'de çıkacağı programa yetiştirecektik ve hatta rüya bu ya,
seda sayan benim teyzemmiş. Yün torbalarını bıraktık ve seda sayan
servis arabasına bindi gitti, işte tam o anda ben uyandım.
Daha
doğrusu kısır hayvanı "kuzenlerim geliyor" diyerek beni uyandırdı. Oysa
gece uyumadan önce kaçta uyanacağını sorduğumda "gün boyu boşum,
uyansam bile evdeyim rahat ol" demişti. Amcık, şimdi ise resmen işi
bitti "siktir git" ayağı yapıyordu. "Sen kim oluyorsunki beni evinden
siktir ediyorsun" falan diyemedim tabii. Kendimi inanılmaz ezik ve beş
para etmez değersiz biri görerek giyindim ve elimi yüzümü yıkayıp
"görüşürüz" diyerek çıktım.
İşte bu tür olayların bu
yanını sevmiyorum. Böyle gece sana methiyeler dizen adam, sabah seni
sepetlemek için nerdeyse anasının ammından bahaneler uyduruyor. Hayır
yani bu tür olaylarda söylenilen bahanelerde hiç bi sikim inandırıcı
değil, onun yerine açık açık "ya tamam işte seviştik, hadi siktir ol
git" denilse inanın bu kadar can acıtmaz. Sırf bu sevişme sonrasındaki,
eften püften siktir bahaneleri yüzünden, biriyle yiyişeceksem ya otele
giderim, yada hiç bi yere gitmem. Sikmişim ecdadını. Sokak ortasında
yiyişirim, ama kendime siktir çektirmem. Gerçi uzun zamandır, buna
dikkat ediyordum ve çoktandır kimsenin evine gitmemiştim, ama işte bu
akşam piçoski aklımda olunca böyle bu siktir edilme şeysi hiç aklıma
gelmemişti.
Neyse sonra ben çıktım böyle istiklal'e
geldim dolandım falan derken, demirören'e girip arby's ten bişiler
atıştırarak karnımı doyurdum ve sonra da virgin'e girip sinema
köşesindeki koltuklardan birine oturdum. Ama aklımda piçoski vardı ve
sürekli böyle tık tık tık tık tık böyle sanki beynimin içinde çınlayıp
duruyordu. En son dayanamadım ve telefonu çıkarıp onu aradım. "Selam
piçoski nasılsın" falan filan derken ben baklayı ağzımdan çıkardım. "Ya
eğer kızmayacaksan sana bir şey söyliycem" dedim ve o hemen "yattınız
biliyorum" dedi. Bende "ya evet. ama ne olur kusura bakma falan" diye en
ezik moda geçmiştimki, o "ya üfff saçmalama, bizim kısırla aramızda bir
şey yok. sende rahat ol. ben zaten sizden ayrıldığımda öyle olcağını
tahmin etmiştim. kısır bana "sende gel üçümüz yatarız" dedi ama benim
işim vardı" dedi.
Piçoski bunları söylerken, ben bi
anda bi rahatladım, bi rahatladımki anlatamam. Sanki dersin tüm dünyayı
sırtımda taşıyordum da, şimdi biri onu alıp kenara bırakmıştı. Böyle
rahatlayınca da biz böyle normal sohbetimizi ettik ve kapattık. Sonra
ben "madem sinema köşesindeyim, zaten içerisi de sıcak dışarı çıkmıyım"
diye düşünüp koltuğa oturdum ve ekranda yeni başlayan poseidon filmini
izlemeye başladım. O arada yaşlı bi amca geldi yanıma, o da biraz filmi
izledi kalktı gitti, sonra 2 genç çocuk geldi, hoparlörleri sayıp
(toplamda 12 tane hoparlör) "ulan bunda negüzel porno film izlenir"
muhabbeti yaptılar ve sonra onlarda kalkıp gittiler.
Filmde
güzeldi valla. "Ohh keşke mısır falanda alsaydım" falan diye içimden
geçiriyordumki bi kadın gelip yanıma oturdu. Elinde bi poşet cd ve kitap
falan. Böyle nasıl olduysa biz muhabbet etmeye başladık. Konu dönüp
dolaşıp dünya klasiklerine gitti, sonra ordan çıkıp hip hop ve apaçi
müziği üzerine biraz konuştuk, en sonda da nasıl olduysa sezen aksu'yu
tartışmaya başlamıştıkki ben "ya öff sezen aksu da artık ölsün, ya da
albüm falan yapmasın" demiştimki kadının gözleri yerinden fırladı.
Burnundan solurcasına toparlandı gitti.
Sonra ben
filmin sonuna kadar oturdum, film bitince çıktım gittim kitap reyonuna.
Kitaplardan birini alıp 110 sayfa kadarını okudum. O arada virgin'in
ibnemsi gibi olan, ama kendini saklamak istediği her halinden belli
elemanlarından birine "bunlarda indirim yok mu?" dedim o da "maalesef"
dedi gülümseyerek.
Adamın gay olduğu her halinden
belliydi. Çünkü "maalesef" derken gözlerimin içine bi bakışı vardıki,
içimi okudu sandım. Pöfff ledim ve "sağol" dedim. Sonra kitaba gömülüp
biraz daha okudum ve o arada o eleman gelip "şuraya geç otur istersen
orada oku, rahat ol" dedi. Bende; en nazik, en masum halimi takınıp
hafifçe gülümserken "teşekkür ederim" deyip oturdum. Sonra baktım
tipine, aslında evet hoş esmer bi çocuk. Güzel bi tipi de var ama ıııh,
bugünlük bu kadar piçlik yeter, kitabı bırak ve çık" dedim kendi kendime
ve hemen çıktım.
Hiç oyalanmadan eve geldim. Şu an
gözlerimden uyku akıyor. Özet olarak arkadaşının seviştiği kişiyle
sevişmek kadar iğrenç bi duygu yok. Bunu bi daha yapmıycam. Ayrıca 2
haftadır yiyişmemiştim ve şimdi yiyişince de hiç bi bok anlamadım.
Sanırım sevişmek tadını kaybetti. Gerçi kumral'la sevişseydik böyle
olmazdı. ama o da istanbul'da oturmuyor teee ebesinin ammında oturuyor
ve ayda yılda bi istanbul'a geliyormuş. Gerçi siktir et onu da artık
takmam bile. Neyse ben uyumaya gidiyorum byes.
Aaab, ne kuruntulu adamsın şiştim haa:)))Ayyhhh:))Kendini nelerle üzüyorsun. vicdanın öldürecek seni bi gün "etik... etik..." diye. haa sana diyom ama ben de accuk öyleyim:)
YanıtlaSilimza: dinineküfredenmüslümgürses
ya yok etiği falan taktığımdan değil, sadece o gün öyle oldu? garip bişi yani.
YanıtlaSilhayat erkeği'nin blogu gerçekten keyifli, onu okumaktan hoşlanıyorum. tek problemim ona çok yakışan o argo dili :)
YanıtlaSilbugünkü yazısı üzerine sayfalarca şey yazabilirim aslında önemli noktalar var ama ben kısa kesip yaşanılanlar üzerinden kendi görüşlerimi yazmak istiyorum; siyasi referanslardan arınarak ve sadece hayat erkeği'nin yaşadığını insan doğası üzerinden değerlendirerek( gerçi bu değerlendirmede de siyasi referanslar var en azından bakış var neyse)... insanın "var olma" ve "sonuyla birlikte" anlamlandırma konusunda ciddi problemleri varken kişinin ilişkilerinde mülkiyet aidiyet sahiplik gibi referansları kullanması mantıklı gelmiyor bana. ilişkileri mülkiyet üzerine kurmamalı. kimse kimsenin mülkü veya aidiyetinde değil. insanın karmaşasında içsel çelişkileri çoğu zaman bu durumu reddetse de bencillik yani özünde olması gerekenin bu olduğunu düşünüyorum. hepimiz için "zor" ama olması gereken de bu bana göre. bu açıdan baktığımda hayat erkeği'nin yaşadığında sorun görmüyorum.
aidiyet mülkiyet sorunu haricinde ise insanın kendini tanımlarken ve "kendi doğrularını" yaratırken oluşturduğu kimi nitelemeler vardır dürüstlük gibi mesela.. bu açıdan bakıldığında, olaya hayat erkeği'nin "kendi doğruları ve yanlışları üzerinden" değerlendirmek gerekir. herkesin kendini doğrulama tanımlamaları farklıdır. eğer hayat erkeği'nin "kendini tanımlaması" içinde dürüstlük tanımı varsa, sorun onun bu tanıma ne kadar uyduğu. aslında cevap onda saklı.. bana göre açıklamasını yapmıştır öncesinde bu açıklamayı yapabilir miydi elbette, ama insan gibi sorunlu bir varlığa da, "çok fazla yüklenmek" ne kadar mantıklı o da ayrı bir sorun. neyse..
not: kondom kullanmana sevindim bu arada ..
Erkek her yerde erkek. Ne öyle, arkadaşının yanına gidip bir daha sana bakmamak. Ne öyle, yatıp kalkıp sabah kışkışlamak. Çok küfür etmem ama bu olay çok sikko.
YanıtlaSilDurumlar karşısında ettiğin her küfür, yerinde. Cuk diye oturuyor.
Hep merak etmiştim kim kimi yapıyor diye :D Demek böyle kim isterse :D
Kumral ile de neler neler düşünmüştüm yine yanılttı beni amk. Ben zaten anlamıyorum erkekleri. Hep yanılıyorum.
piçoski de kendini gösterecek mi acaba yorumlarla? :))
YanıtlaSilözge bence hayat erkeğine bir kere ver:)) sonra kurtul..ne ya bırak adam istediğini yaşasın..sikmişim felesefeni..
YanıtlaSilben neden yazılarını okurken gelip yanaklarını ısırmak istiyorum ha!
YanıtlaSilyaaaa hayat erkegi, bak simdi. ben seni takibe almak istiyorum, ama olmuyor. yeni geldim buraya.:D öyle de takip ediyordum, ama simdi gerceken tiklama ile takip etmek istiyoum. nasil oluyor? senin sayfadnda bulamadim.:( sevgileeeer.:*
YanıtlaSilyaaaa hayat erkegi, bak simdi. ben seni takibe almak istiyorum, ama olmuyor. yeni geldim buraya.:D öyle de takip ediyordum, ama simdi gerceken tiklama ile takip etmek istiyoum. nasil oluyor? senin sayfadnda bulamadim.:( sevgileeeer.:*
YanıtlaSil@aslıcık sağ tarafta "sevgili seyirciler" kısmı var orda "bu siteye katılın" butonuna tıklaman yeterli.
YanıtlaSilbu ne ya sen harbiden hayat erkeği olmuşsun. bi de hala arkadaşının arkadaşıyla yatmayı dert ettiğine inanmak mümkün değil bu kadar değer yargısı -100 olan biri nasıl arkaşının arkadaşıyla yattı diye üzülür üstelik bahsettiğin kişilerde sanırın teresanın uzaktan halası pöfff kustum
YanıtlaSilya sen harbiden hayat erkeği olmuşsun.senin gibi değer yargıları -100 ü vurmuş birinin tutupta aman aman arkadşımın arkadaşıyla yattım demesine güldüm sanki bahsettiğin kişilerde teresanın uzaktan halası pöfff kusulmıcak gibi değildi kustum.benden tavsiye istemezsin ama ben genede söylemek isterim bu kadar derbeder değersiz yaşamak seni mutlu etmez hep kendinden tiksinirsin belki şimdi gençsin fakat ilerde bu özgürlük aklına geleni eseni yapmak diye belkide kendi kendine övündüğün durumlar seni çok üzer kendini kalıcı bi pislik gibi hissetmene yol açar.Not:güzin ablanın dayısı değilim ufak bi tavsiye...
YanıtlaSil