Cuma gecesi başıma vuran yarraksızlıktan dolayı, saat 00:45 de çıkıyım yemek yiyim bahanesiyle kendimi amın götün, sapın merkezi Taksim'e attım. Yemek yemek için neden oraya gidiyorsam artık. Neyse işte varır varmaz Nevizade'ye yürüyüp ordaki lokantaya girdim. Yemeği alıp yemeye çalıştım ama, soktuğumun miğdesi küçülmüş mü nedir yiyemedim. Aldığım her 2 tabağın toplamında, anca yarısını yiyebildim. Oda kendimi zorlaya zorlaya yedim. Hani kendime acımasam, aldığım yemekleri daha hiç karışmadan servis tabağıyla beraber masaya bırakıp yemek parasını verdikten sonra ardım sıra geri dönecektim.
Ama bu sıra çok osbirden olsa gerek midir nedir, zayıfladıkça zayıflıyorum. Aslında asılmayı azaltmam gerek biliyorum ama, elimde değil. Evde nete takılmak için bilgisayarı açmışken, bi bakıyorum açmışım pornoyu, kitlenmişim ekrana, sağ elim tombala çekerken sol elim tişörtün altından, olmayan göğüs kaslarımı okşuyor. Töbe yarabbim, kendimi okşayarak ne yapmaya çalışıyorsam. Zaten bu kendini elleyerek tahrik olma durumuna bi anlam veremedim. Eee hadi yarrağı okşuyorsun patlıyorda, memeni okşa okşa ne oluyor ki?? Hiç bi sikim olmuyor, zaten ellerimi üzerimde farkettiğim an çekip yarrağa abanıyorum. Neyse bunu atlıyım.
İşte bir kaç lokma yiyip dışarı çıktım. Dışarı çıktım ama, aklımda bara gitmekten başka bir şey yok. Girdim büfelerden birine, 1 paket portakallı first aldım. Hani olurda barda biriyle tanışacaksam belki aranan kan odur da ağzımın bok gibi kokmasından dolayı, rahatsız edip vampir gibi kaçırtmıyım diye düşündüm. Sakızlardan birini ağzıma atıp, cıstak cıstak çiğneyerek bara girdiğimde pek hoşlanacağım birilerini göremedim. Kenarda durup milletin kopmasını izlerken, gelip geçenlerin ayaklarıma basmalarına izin verecek şekilde ayaklarımı eğik büğük bıraktım, böylece ayaklarıma basanların dönüp sürekli benden özür dilemelerini sağladım. Bakarsın o arada hani özür dilerken biriyle tanışırız falan. Yani ihtimal dahilinde her boku değerlendiriyorum. Arada benim kaçırdığım olursa, kendisi ayağıma basarda, dönüp özür diler, böylece farkederim hesaplarını yapıyorum. Ama yok, özür dileyenlere, öküz gibi pardon deyip geçenlere baktımda hiç bi halt yoktu. Ammına koyım sanki benim hoşlanacağım tiplerin kökü kazınmıştı o gece. Sonra iyice kenara çekilip milleti izlemeye daldım.
Aradan bayağ zaman geçti. Saatler ilerledi tüm kopuklar bara dolup etrafı ağır bir göt kokusu sarınca çıkmaya karar verdim. Zaten hoşlanabileceğim kimse çıkmıyordu da, o yüzden çıkmaya karar verdim ve girişteki barın oraya gittim. Hafif göbekli, 30lu yaşlarında biriyle karşılaşıp yavaşladım. O bana, ben ona, o bana, ben ona bakıp bakıp durduk. Sonra ben iyice kenara çekildim oda geldi ve biribirimize gülümseyip uzun uzun bakıştık. Bakışmaları uzatıp, onu yice cesaretlendirip kulağıma uzanmasını sağladığımda ''hi'' demesiyle içimden ''ananı sikiyim'' dedim ve kendimi tutamayıp güldüm. Ammına koyım, nedense son zamanlarda hoşlanabileceğim tüm tipler yabancı çıkıyor. Bu da Rus çocuğuymuş ve 34 yaşındaymış. Ama Şikago'da yaşıyormuş ve Kemer'e tatile gelmiş falan fistan. Neyse boşver nasılsa, senle aramızda bi bok olacağı yok, bari zaman harcamayalım sende hoş birisin, ben balımı alıp uçuyum dedim ve ilk höpücüğü yanağına konduruverdim.
Durdu baktı bana, oda höptü. Sonra sarıldık falan derken hadi otele gidelim dedi. Ben de tarzanca ''Aym soriiii, no hotelll, tenkkk yuuu'' dedim, o da ''okey no problem'' deyip ağız burun büktü. Sonra biraz daha höpüşüp '' aym go hom'' dedim ve ''alllaha ısmarladık koçum'' anlamında elimi uzattım. Oda elimi tutup gidelim anlamında bir şeyler söyledi. Dışarı çıktık ama içim rahat değildi, çünkü canım adamla gitmek istemiyordum. Sadece ilgi görmek, birinin benimle ilgilenmiş olması, gözlerimin içine bakıp öpmesi yetmişti ''sen gelme'' gibilerinden el kol işaretleri yaptım ama anlamadı. Bu sefer tarzancamla ''ama istersen yarın görüşürüz'' deyiverdim. Tamam anlamında başını sallayıp, telefonunu çıkardı. Numaramı verdim ve höpüşüp ayrıldık.
Eve gelir gelmez koltuğa gömüldüm, laptopu açıp nete girdim, elim sikimde pornoya dadanmışken uyuya kalmışım. Sabah 10da uyandığım zaman, salak salak etrafa bakınırken buldum kendimi. Aklıma bi anda dün geceki adam geldi ve ne yaptığımı düşünmeye çalıştım. Sarhoş falan da değildim ama nedense, dün geceyi pek hatırlayamadım. Sadece telefon numaramı verdiğimi hatırladım. Başka da hatırladığım bir şey yoktu. Gün geçip saatler ilerlediğinde adamla gece 11 de Taksim meydanında buluşacağımızı kararlaştırdığımızı hatırladım. Saate baktığımda ise 15 dakikam vardı. Hemen çıktım ve 10 dakika gecikmeli olarak meydanda oldum. Etrafa bakınıp kimseyi göremeyince biraz sevinmedim değil.
Aradan bi 5 dakka geçmiştiki oda çıka geldi. Ama nasıl gelmek varya, adamın gözleri yaşlı ve kıpkırmızı. Yaklaştıkça palyaço gibi burnunu ve elindeki selpağı farkettim. Dangalak gece duş almış, kurulanmadan yatağa uzanıp klimayı açmış ve uyuya kalıncada böyle çarpılmış. Allam bende o gelinceye kadar aklımda 40 tane fantezi kurmuştum, hatta belki iyi biri olduğuna karar verirsem otele falan da gideriz diye düşünmüştüm. Ama onu böyle görünce, bütün fantezileri attım kenara. Sonra tokalaşıp İstiklal'in kalabalığına karıştık. Sağdan soldan konuşmaya başladık. Dikkatsizliğinden dolayı onlarca defa özür diledi. Sonra haftaya tatil dönüşü buluşalım diye ısrar edince sözleştik. Umarım haftaya Cumartesi kendini yanlışlıkla bi buzdolabına kitleyip donarak ölmez.
vay amk bu beyoğlu neden bu kadar mal dolu ? hayertler içindeyim. 90'larin sonunda değiliz ki... halen mal halen mal. Katsayılar almış başını gidiyor
YanıtlaSilyazı hakkında söyleyebileceğim ne var diye düşünüyorum ama birşey diyemiyorum... :/
YanıtlaSilama blogun yeni halini beğendim :)
sensations'ı dene :))))
YanıtlaSilTelekinesis: senin yaş kaç merak ettim :))
YanıtlaSilHazel: Saol yavrım ^_^
Adsız: için rahat etsin diye pakedin üzerindekiler aynen yazıyorum ^_^
first - Sensations - Tropik Karnaval ^^
84lüyüm en piçinden
YanıtlaSilgörüşmiceksen ver telefonunu!!!! :P
YanıtlaSilrahat uyurum artık sayende :)
YanıtlaSilSabah ofise gittim. Daha kimse gelmeden ilk iş ofiste çalışan arkadaşa (gay) yüksek sesle yazının yarısını okudum. Çok hoşuma gitti yüksek sesle okumak:) Ama yarısını okudum. Adresi de vermedim. Çatır çatır çatlıyor meraktan:))))))
YanıtlaSilYiğit Tan ^_^ yaptığın şeyyyy çok ayıb :((((((((((((((((((((((((((((((((((((((((((
YanıtlaSilO zaman bu ayıbı telafi etmem lazım benim.... Nasıl?
YanıtlaSil:)) yok yahu, şakasına dedim valla ^_^ ne ayıbı, bak utandım şimdi
YanıtlaSilGüleyim mi ağlayayım mı la!
YanıtlaSilValla ben diyorum,annem beni doğuracağına düşük yapaydı diye!Sen de bizim fındığa takmışın;)
@usturupsuz ahaha manyaksın olum sen, değerini bilmiyon bence :Pp
YanıtlaSilhaci noldu bayadir giremiyordum ben senin bloga
YanıtlaSilbugun gordum pek de bi sevindirik oldum
hacı bloga tasarım yapıyım derken, baktım hayaterkegi.blogspot.com boştu, dedim bi taşınıyım bakıyım nasıl oluyo. Baktım güzel oluyo ^_^
YanıtlaSilolmus pipim olmus gusel olmus :))
YanıtlaSil