-->

13 Ağustos 2010

Duyduk, duymadık demeyin, Pazartesi dananın kuyruğu kopuyor.

Nah geçen şu yazımda yazmıştım işte bizim ajans eleman arıyordu. Ben de bunun üzerine, daha önce tanıdığım, bu işlerden anlayan çocuğun birini tavsiye etmiştim. Tabii benim müdürde çocuğu iş görüşmesine çağırmıştı. Hah işte o iş, kesinliğe kavuştu. Dün bizim müdüre laf arasında ''ne oldu, hala eleman arıyomuyuz'' diye sordum. O da ''yok eğer kabul ederse, o gelip başlıycak'' dedi. Öyle böyle dünü atlatıp bugüne varınca, müdür sabah laf arasında beni sevindiren ve üstelik ruhuma kırk takla attıran haberi verdi, benimki işi kabul etmiş, pazartesi geliyor :))

Gelince nasıl bi bok yiycem bilmiyorum. Valla şimdiden elim ayağım birbirine karıştı. Böyle onun o gülüşleri aklıma geldikçe içimden ''ayy canım yerim seni, ham yaparım piç'' diyorum.Diyorum demesine de, bide endişelerim var.
Ya ben buna sırılsıklam aşık olursam, ya ben bunun için köpekleşirsem. Zaten normalde körün biriyim, birde aşık olunca gözüm hiç bir şey görmez ki. Hadi aşık oldum diyelim, ya o bana dönüp bakmazsa ''ben senin gibi ibne değilim, akaşama kadar götümü elletme sevdasıyla dolaşmıyorum etrfata, sende düş yakamdan götveren'' derse??

Öfff ibne olmak çok zor lan :( Hele birde böyle daha tanımadığın, bilmediğin biriyse hepten yandın bittin. İnşallah ibneliğe sıcak bakıyordur. Hatta ibneliğe sıcak bakmasın, bakacaksa da bir tek bana sıcak baksın. Kıskanıyorum olum, benden başka ibnelere bakarsa sikerim valla.
Neyse işte, her şeye rağmen çocuk Pazartesi günü işe başlıyor. Bakalım ilk iş günü nasıl geçecek :)

Şimdiden heyecanlandım lan. Hani tabiri caizse götüm kaşınmaya başladı. Öyle böyle değil, ciddiyim lan. Hani bazen ''miğdemde kelebekler uçuşuyor'' gibilerinden bir şeyler zırıldayan oluyorya, hah işte o durumlar benim götte vuku buluyor. Zaten çocuğun gülümsemesi filan aklıma geldikçe beni, bi heyecan basıyo, bi derinden nefes almalar falan sorma gitsin :)

Bide diyorum hani Pazartesi, O'nun ilk iş günü ya, acaba gizliden çiçek miçek yollıyım mı? Valla sabahtan beri çiçek mevsunu ciddi ciddi düşünüyorum.
Ama olmaz lan. Yok lan valla olmaz, bizimkiler çok piç hemen çiçek gönderenin ben olduğumu anlarlar :)) Yada dur bakıyım, önce bi gelsin, burda çalıştığı yayılsın, hısım akrabası falan iyicene bi öğrensin. Sonra ben gizliden adsız olaraktan bi tane çiçek gönderirim.
O'na da ''hayırdır kimden'' falan diye habire sorarım, gerçi benim sormama bile gerek kalmaz, ajanstakiler isimsiz çiçeğin kimden geldiği konusunu sürekli gündeme getirip ''vayyy isimsiz çiçek ha'' diye sorup sorup, pişmiş eşşek kellesi gibi sırıtıp dururlar. :))

6 yorum:

  1. Yolla bi çiçek a.q. kim ne derse, ne düşünürse düşünsün :)) LaVerdad (imza atayımda kim olduğumu anla :) )

    YanıtlaSil
  2. ibneyim mutluyum ne var ! :) LaVerdad

    YanıtlaSil
  3. ahahahaa hep böyle mutlu ol emi :)
    allah daima yüzünü güldürsün canımsın :)

    YanıtlaSil
  4. sızın ajans napar?
    cocuk gelicelmımış??
    sahıp neder???

    YanıtlaSil
  5. Bizim ajans her boku yapar.
    çocuk, gelcek gelcek :)

    YanıtlaSil

düşüncelerini kendine saklama, benimle de paylaş.