Bazen, hayatına sağlıklı biri olarak devam edebilmek için cinsi farketmeksizin ilişkindeki bitmişi, tükenmişliği, yolun sonuna gelmişliği görmek için durup nefes almak ve hemen sonrasındaysa tüm olgunluğunla bitişi ilan etmek gerekir.
Çünkü sırf ortada yıllardır süren (arkadaşlık, aile, aşk) ilişkisi var diye çoktan bitmiş olan ilişkiyi inatla sürdürmeye çalışmak, ilişkinin taraflarına birbirinden nefret etmek dışında bir şey kazandırmıyor.
İşte bu yüzden, bitmiş olanı sürdürmenin gereksizliğini kabullenmek ve ilişkinin fişini çekip, yoluna ilk doğduğun andaki kadar yalnız devam etmek lazım. Sağlıklı olan budur ve bunun dışındaki her şey sağlıksızdır.
Bu aralar Öküz Herif'le yaşadığımız gerilimin nedenleri üzerine düşündüğümde, aklıma yukarıda yazdıklarımdan başka bir şey gelmedi ve açıkçası başka bir şey de olduğunu da düşünmüyorum. Çünkü Öküz, Kıbrıs'tan döndüğümden bu yana onunla yaşamamla beraber, gerek bana karşı olan davranışlarıyla, gerek hitap etme şekilleriyle bana, kendi kafasında beni konumlandırdığı yer üzerine yeterince düşündürttü ve düşüncelerimin sonucunda gördümki; ben onun için sadece bir objeyim ve obje olarak değerim ise kocaman bi SIFIR'dan ibaret.
Oysa daha önceki ayrıl-barış'larımızdan dolayı, ikimizinde karşılıklı olarak kendimize dersler çıkardığını ve bu yüzden artık birbirimize (ki aslında çoğunlukla onun bana)eskisi gibi davranmayacağını düşünüyordum.
Düşünmüştüm ve gördümki çok büyük yanılmışım ve bu yüzden canım çok büyük sıkıldı.
Canımın büyük sıkılmasının nedeni; bir kez daha yanıldığımı görmek değil, bir kez daha aynı boku yiyip farklı bir tat beklememden kaynaklı. Tabii farklı bir tat beklememe neden olan oydu. Çünkü bu sefer bokunun farklı bir tadının olacağını kendisi söylemişti. Bende inanmıştım.
"İnanmıştım" dedim ama aslında inanmaktan başka çarem yoktu. Çünkü içimde ona karşı bitmek bilmez bi "doğru kişi" inancı var ve yaşattığı tüm hayal kırıklıklarına rağmen bu inancı söküp atamıyorum.
Oysa bu sikindirik beşpara etmez saf inancı söküp atsam, biliyorum ki her şey yoluna girecek ve ben önümü daha iyi görebileceğim. Ama galiba sökmek istemiyorum ve kahretsinki o da bunu bildiği için beni her defasında o inancımdan kıskıvrak yakalayıp nefesimi kesiyor.
Oysa bu sefer gerçekten çok yoruldum, olduğum yere çöktürecek kadar çok yordu beni. Sırf bu son defa yüzden artık ayağa kalkmamak ve çöktüğüm yerde öylece kalmak istiyorum.
Evet, bu sefer inatla ve tüm güçsüzlüğümle, olduğum yerde çökmüş olarak kalıp hayatıma bir müddet böyle devam edeceğim.
avukatlık neden yapmıyorsunuz?
YanıtlaSilhukuk okumak şartı var.
Silkıbrısta okumamış mıydınız burda öyle okumuştum
YanıtlaSilokumuştum ama hukuk değildi. adalet okumuştum.
Silhukuk tamamla abi
YanıtlaSilyapıcam inşallah.
Sil