-->

13 Eylül 2018

yazmayıp da ne yapacağım?

Eskiden canım sıkıldığında, kendimi kötü hissettiğimde veya işte bunlar gibi veya şu an unuttuğum ruh hallerinden birinin etkisine kapıldığımda burayı açar bir şeyler karalar, sonra yayınlardım.
Can sıkıntım, kötü hissetmelerim vesaire geçmezdi ama yine de belirginliği şüpheli olan görünmez bir hafifliğe teslim olur, sonrasında yine de kaldığım yerden sıkılmaya devam ederdim.

Yazarken çok düşünmezdim. Hatta hiç düşünmezdim. Öyle gelişi güzel yazar geçerdim. Ama şimdi öyle olmuyor. Ne canım yazmak istiyor, ne de yazmaya karar verdiğimde, açıp yazabiliyorum.
Sanki tüm bu yazmalarımın bana veya aslında yazının kendisine hiçbir yararı yokmuş ve olmayacakmış gibi bir düşünceye teslim olmuş halde burayı açıyor, daha sonra da uzun uzun baktıktan sonra kapatıyorum.

Evet aslında yararı yok. Yani yazarak ne olacak veya ne işe yarayacakki?
Doğrusu yazmanın kendisi, insanın içinde kocaman bir şüphe balonu oluşturmaktan başka bir şeye yaramıyor ve yazmaya devam etmek; şüphe balonunu şişirmeye devam etmekten başka bir şey de değil.

Tüm bu yararsız belki de şizofrenik farkındalığa rağmen ise içimde bi yerlerde yazmaya devam etmemi isteyen bir ses daha var. Bazen, kamçısıyla yazmama devam ettiriyor ve işte tüm bu gereksizlikler onun zordamıyla ortaya çıkıyor.

Zaten "yazıp ne yapacağım ki" sorusunun karşısında tek başına duran şey de şu "yazmayıp ne yapacağım ki" sorusundan başkası değil ve kamçılayan da yine ondan başkası değil.

Sahi bunca yarattığım boşluk ve yaratmaya devam ettiğim karşında yazmayıp ne yapacağım ki?
Yazmaktan başka çarem yok. Kendime karşı çıkmak için, kendime kendimi ve dünyayı ve dünyanın diğer yüzlerini göstermek için yazmaya devam etmek zorundayım.
yazmayıp da ne yapıcam ki?


2 yorum:

  1. Ben de amaçsız bir şekilde altı seneyi aşkın bir biçimde seni okuyorum. Neden okuduğumu ben de bilmiyorum.

    YanıtlaSil
  2. sen de baya sabırlıymışsın. sahi niye okuyorsun ki?

    YanıtlaSil

düşüncelerini kendine saklama, benimle de paylaş.