-->

19 Aralık 2014

Size bir sır vereceğim

Mutsuzken, mutluymuşum gibi yapmaktan nefret ediyorum. Üstelik "mutsuz değil mişim" gibi yaptığım her gün biraz daha kendimden nefret ediyorum. Mutsuz olmasına rağmen, mutlu gibi görünmeyi; insan olmanın dışında ve hatta çok ötesinde mekanik bir davranış olarak görüyorum. Duygusuz ve fazla hissiz.
Önceki çağları bilmiyorum ama şu an yaşamakta olduğumuz çağ, bizi, sadece mutluluğumuzu göstermeye mecbur kılmış durumda. Herkes birbirine "yıkılmadım ayaktayım" bakışı atıp duruyor.
Ağlamak, üzülmek, sızlamak yokmuş gibi yaşayıp gidiyoruz.
Tüm bunların aksine ise, herkes patlatabildiği kadar yüksek bir kahkaha patlatıyor sokakta ve ağızları kulaklarında, mutluluktan sarhoş bir şekilde bi o tarafa bi bu tarafa yalpalayıp duruyor.
Oysa hayır hiç de öyle göründükleri gibi mutlu değiller. Herkesin birbirinden özene bezene saklamakta olduğu mutsuz yanları, bitmez tükenmez hüzünleri var.
Gözyaşlarını lavaboya akıttıktan sonra, akan makyajlarını tuvalet kağıdıyla silip, bi yandan da çektikleri sifonla hıçkırıklarını gizliyorlar.

Kimse mutlu değil. İnanın herkes en az benim kadar mutsuz. Ama aramızdaki fark ben mutsuzluğumu saklama gereği duymuyorum ve utanmadan, güçsüz göründüğümü umursamadan rahat rahat "mutsuzum" diyebiliyorum.
evet, size bir sır vereceğim; herkes mutsuz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

düşüncelerini kendine saklama, benimle de paylaş.