-->

30 Kasım 2010

En'lerin mimiği

Geçenlerde Vanilyam ve Draleye  mim yazmışlar ve pası bana atmışlardı. Mimiklerin bende kuruyup, nesillerinin devam edememesi gibi bir soruna rağmen hala mimiklendiğime sevindim doğrusu. Daha önce dediğim gibi bende ölmelerinin nedeni, tamamen böyle eften pöften mimikleri sevmemem, yoksa başka bir açıklaması yok. Zaten bunu daha önce şurda yazmıştım. Neyse madem mimik geleneklerine göre gelen mimi aldım, bi eksiklede olsa gereğini yapıyım. Mimik de "en" lerle ilgili olduğu için en en en en en diye devam ediyor. Buyrun:
                                                              En sevdiğin kelime..?
Sevdiğim herhangi bir kelime yok. Benim için hiç bir kelime diğerlerinden farklı değil. Ama geçmişe dönersek AFFERİN kelimesini çok duymak isteyen biri olduğum için, bu kelimeyi diğer kelimelerden ayırt edip başüstünde taşırım.

                                                                                                         Nefret ettiğin kelime..? 
Sevdiğim bir kelime yoksa, nefret ettiğimde yok. Ama kelimeleri anlık olarak, bulunulan durumun içindeki ses tonlarına göre ayırt edip, tepki verebilirim. Her zaman normal karşılayabileceğim bir kelime bazen o kadar farklı bir ses tonuyla söylenirki, ondan nefret edebilirim. Mesela "anaskim" kelimesi her zaman için normal bi kelime gibi gelir bana, ama bide üstüne basa basa "ananısikiyim" kelimesi vardır, hiç de normal gelmez. Böyle diyen birini kıbleye doğru domaltıp, günde 5posta götünden kuru kuru çükmek istiyorum.

Seni ne heyecanlandırır..?
Biriyle yalnız kalmak, başlı başına bir heyecandır. Hele birde hoşlandığım biriyse, sık sık yutkunurum, nefes bile alamam, bol su içerim. Yakınlaşmaya başlarsak ve olacaklar hakkında bi fikrim yoksa, o an ölüp, bok yoluna giderim.

Heyecanını ne öldürür..?
Heyecanım genelde bi iş üstündeyken ölür. Mesela bi iş için biri kalkıp "o öyle değil, böyledir" dediği an, heyecanım biter. Artık "sikerim gelmişini geçmişi" havasında yaşamaya başlarım. Bu halim 1-2 gün devam edebilir. Taki kişiye göre iş değil, olması gerektiği gibi iş yapılmaya başlanıldığına kadar. Yada ben sike sike işe dönmek zorunda kalıncaya kadar.

En sevdiğin ses..?
Bizim mahallede bekçi Murtaza var. İnşaatın önünde durup gelen geçenin gözünün içine bakıyor. Mesela gece geç vakitte eve döndüğümde, inşaatın en üst katından başını uzatıp yola doğru bağırı "looooo ne yapersen ordeeee"
Murtaza'nın sesini seviyorum. Yaşı geçmemiş olsaydı belki geleceğin imparatoru olabilirdi.
 
Nefret ettiğin ses..?
Kavga anlarında götten çıkan sesler, dalga geçen ses tonları, küçük dilin bile görüldüğü o bazı iğrenç kahkahalar. Bide çok komik bir şey gördüğüm zaman kahkaha atarken farkında olmadan götümden çıkan yüksek sesden nefret ederim. Götümden öyle ses çıkmasın diye, götümdeki kılları bile kesmiyorum. Ama ııııhhh çok güldüğüm zaman sesli osurmaktan kendimi alamıyorum.

Hangi mesleği yapmak istemezsin..?
 Devlet memurluğu.
Allam o ğımbıl, ölü toprağı serpilmiş kadir kıymet bilmez dangalakların yerinde olmaktansa, gidiyim Karaköy'e sikiş için gelmiş 60 yaşındaki  amcalara bacak arası yaptırıyım daha iyi. Hem adamlar öldü ölecekken, yüzleri güler, bende artı (+) sevap kazanırım.

 Hangi doğal yeteneğe sahip olmak isterdin..?
Piyasadaki en pahalı, en kaliteli ve en iyi kokan parfüm gibi bi osuruğum olsun isterdim. Koklayan derin derin nefes alarak içine bol bol çeksin. ohhhh misss
Kendin olmasaydın, kim olmak isterdin..?
Hiç kimse olmak istemezdim. Ne eder eder yine kendim olurdum. Başkasının hayatını yaşamak isteseydim zaten şimdi bu halde olmazdım. Sıkıntılarımla, bazılarına göre anlık iğrenç mutluluklarımla, sevgilisiz ve sürekli sevgili arayışlarımla kendimi seviyorum. Kendimden nefret etmeyi bile seviyorum. Kendimi değersiz bulduğum, o hiç bi boka yaramadığımı söylediğim anlarımı bile seviyorum. Kendisiyle barışık, mutlu biri değilim, ama kendimi bu küs halimle bile seviyorum. Sevdikçe eksikliklerimi farkediyorum. Eksikliklerimi başkası çözüp ne yapıcak, ben kendimi çözmeye çalışıyorum. Tüm salaklıklarıma rağmen kendimi seviyorum.

 Nerede yaşamak isterdin..?
Bi yere bağlı yaşamayı seven biri değilim. Şu an karnım İstanbul'da doyuyor ve ben burda yaşıyorum. Zaten dünyanın bir kağıt parçası üzerinde belirlenmiş sınırlara bölünmesine karşıyım. Ammına koduğum aç gözlü devlet büyükleri. Ceplerine daha hızlı ve daha fazla para girsin diye ellerinde kalem, imza atacak yer arıyorlar. Ahh o kalemi alıp götlerine sokmak vardıya neyse.

En önemli kusurun..?
Kendime çabuk kızmam, kendimi değersiz bulmam. Herkesi kendimden önemli bulup, ezikliğimi hemen belli etmem ve tüm bunların farkında olmama rağmen hiç bi değişiklik yapmamam.

Sana en fazla keyif veren kötü huyun..?
Birine çok çabuk tutulmam, güvenmem, ne edip edip bi şekilde peşinden dünyanın öbür ucuna gidebilecek zayıflıkta biri olmam. Ammına koyım daha benim peşimden gelen olmadı, ama ben ha bire peşlerinden oraya buraya gidiyorum. Hakket haaa ne malın tekiyim yawww.

 Kahramanın kim..?
Bi kahramanım olsaydı, sürekli bi arayış içinde olmazdım. Sikiyim kahramanları. Ama keşke bi kahramanım olsaydı. En azından kendimden kaçtığımda, yalancıktan ona sığınırdım.

En çok kullandığın kötü kelime..?
"ananammı" kelimesi benim için en kötüsüdür. Ama pek kullanmam, daha çok "şerefsizindölü, oruspununevladı" falan var. Ya aslında kötü kelimelerim çok fazla ve hepsini de sinirlendiğim anlarda kullanırım. Yani öyle en çok kullandığım diye ayırdığım bi kötü kelimem yok, sonuçta hepsi kötü ve bence hepsi eşit derecede can yakar.

Şu anki ruh halin..?
Uykusuz, yorgun ve açım. Dolayısıyla boktan bi ruh hali.

Hayat felsefeni hangi slogan özetler..?
Herkesi boş ver. Sen ne istiyorsun o önemli. Yanlış yapıyorsan bile senin yanlışın olsun. (Babam demişti.)

 Mutluluk rüyan..?
32sinde falan, hafif göbekli, benden 10cm uzun, döşü hafif kıllı, kirli sakallı, kısa saçlı, esmer veya sarışın farketmez, yeterki gözlerinden ışık saçan bi adam olsun. Bu benim mutluluk rüyam.

Sence mutsuzluğun tanımı..?
İstemediğin şeyi yapmak. Iyyyy allam sen kimseyi yapmak istemediği şeyi yaptırtarak mutsuz etme. Bence çağımızın en büyük sorunu budur. Yapmak istemeyeceğin şeyi yaparak mutsuz olmak. Herkes mutlu olacağı şeylere odaklanırsa savaşlar bile son bulur. Tabii aç gözlülüğüde bırakmalıyız. (burda canım "şerefsizoruspuçocukları" diye alakasız bi küfür sallamak istedi.)

Nasıl ölmek isterdin..?
Başıma sıkılan tek kurşunla. Ani, acısız ve habersizce. Acı çekip günah çıkarmak kısımlarını atlamak istiyorum. Yaşarken zayıftım, ama ölürken zayıf görünmemeliyim. Bok yoluna giderken bile, gıkım çıkmamalı.

Öldüğün zaman cennete gidersen, Allah’ın sana ne söylemesini istersin..?
Allah'ın sakin bi ses tonuyla "gel bakalım, anlat hele ne bok yedin orda?" deyip beni dinlemesini isterim. Acaba dinler mi? Acaba yarattığı şu ben'e dönüp bakacak mı? Yoksa yeryüzüne kovduğu gibi, orda da siktir çekecek mi?

Bir sigaran var mı..?
Sigara kullanan biri değilim. Daha çok yarrağı tercih ediyorum. Ağzımdan hiç düşürmemeye çalışırım. Size de tavsiye ederim, ciğerleri çürütmüyor, çevreyi kirletmiyor ve ağzından düşürmedikçe büyümeye devam ediyor.

10 yorum:

  1. binnnnnnnnnnnnnnnnnnnnlerce blogda okudum. seninkileri ise merak etmiyorum :D

    YanıtlaSil
  2. okuduklarım arasında senin yazın ilk üçte :) çok güzel cevaplar vermişsin.Ben bu mimi "beni izleyen herkese" ibaresi altında mimlediğim için herkese haber de veremedim .)

    YanıtlaSil
  3. Son cümlede sandalyeden düşecek gibi oldum bir an.

    Bu yazıyla tanışmak da iyi oldu blog'unla. :D

    YanıtlaSil
  4. aahaha çok eğlendim yahu mimlemişiem:D

    YanıtlaSil
  5. Erkeğim, ''Bir sigaran var mı..?'' benim sondan ikinci soruya cevabımdı. Soru değildi yani :)

    YanıtlaSil
  6. Bu zamana kadar okuduğum en eğlenceli ve bir o kadar da içten gelen cevaplardı ! =)))
    Gerçekten okurken çok güldüm , özellikle sonda koptum :))
    Gecem boktan giderken beni güldürdüğün için teşekkür ederim :))

    YanıtlaSil
  7. mallıkla ilgili kısımlar ne kadar da tanıdık...

    YanıtlaSil
  8. Hayat Erkeği,

    Seni okudukça daha tatlı buluyorum...Sen nesin böyle:)?

    Bay C...

    YanıtlaSil

düşüncelerini kendine saklama, benimle de paylaş.