-->

14 Ağustos 2021

SAVAŞMA, SIVIŞ!

Siktir çekilince hemen yüzünü asıp ortadan kaybolan, eline geçirdiği ilk biletle uzaklara kaçan, giden, gitmeye alışan ben'in, şimdi bu ahlaksızlarla savaşmak neyine? 
Ben kimim, neyim ki içi kötülükle dolu birilerine savaş açıyorum.
Etim ne, budum neki onlarla savaşayım?
Boş ver işte her şeyi ve herkesi.
Bırak onları kendi hallerine, eskisi gibi boklarında boncuk araya dururlarken çek git uzaklara. Onlar, elleri boka bulanmış hale geldikten sonra boncuklarını bulduklarında sen çoktaaan çekip gitmiş ol ve ağızlarını da siktirleriyle başbaşa bırak. 

Evet en iyisi, yine eskisi gibi yapmak, daha önce yapmış olduğunu yine yapmak, aynısını tekrarlamak. Yani savaşmak yerine; siktir çekilmişken, bunu fırsat bilip yine burdan SIVIŞMAK...

Çünkü savaşmak çok yorucu ve bitmek bilmeyen, hatta asla ama asla bitmeyecek bir kin istiyor. Sürekli bir uğraş, sürekli bir tetikte olma hali, sürekli kindar bir plan program istiyor.
Savaşın yakıtı ise kinden başka bir şey değil ve savaş, sadece bir parça et ve bir yudum kandan ibaret kindar cahiller içindir.
Ben ise onlardan değilim. Ben cahilliğimin birazından da olsa arındım, kinimi de çoktaaan tükürüp toprağa attım.
Çünkü ben kinle yaşayamıyordum. Ben kindar olamıyor, olsam bile 2 dakikadan fazla kindar kalamıyordum. Şu bir kaç gündür, gördüm ki hâlâ da öyleyim. Çok şükür.
Allah mı beni böyle kinsiz yarattı, ben mi kendimi böyle yarattım bilmiyorum ama kindar olacak kadar güçlü değilim. Var olan gücümü de bu beş para etmeyen insanlarla çıkacak savaşa ayırmak yerine, yine önüme bakarak yürürken karıncaları ezmemeye dikkat ederek yaşamaya, bundan mutluluk duymaya devam edeceğim.

Hem burda kalıp, savaş adı altında aslında onlara benzemeye ne gerek var ki?
Hakkımı arıyorum diyerek neden kendime işkence edeyim ki?
Bunca yükle yaşarken, neden kendime bin ton daha yük daha bindireyim ki?
Bana yazık değil mi? Valla çok yazık bana. Kendime acımalıyım, çünkü kendime benden başka acıyan yok. Ben biraz da kendime acıdığımdan dolayı savaşmayacağım, sıvışacağım.

Ayrıca son zamanlarda kısaca "kaçmak" olarak tanımladığım şey, gerçek anlamda "kaçmak" kadar basit bir olaydan ibaret değildi. Sadece; benden başkasının anlamadığı, anlayamayacağı çocuksu bir bilgelikle kendi kendime geliştirdiğim, derin bir savunma mekanizmasıydı ve zaten en iyisi de oydu.
Yani sıvışmak, kendi çocuksu bilgeliğimle bulduğum bir tür zırhtı ve beni kötülerimin kötülüklerinden çok iyi korudu. Hatta şimdi dönüp bakınca görüyorum ki; çoğu zaman bu kadar iyi koruduğunun bile farkında olmamışım ve bu yüzden dönüp anca şimdi diyorum ki; iyiki sıvışmışım...

Zaten siktir çekilmesine rağmen aynı yerde kalıp saatlerce, günlerce, haftalarca ve hatta aylarca onlarca insanın içinde küfürler, bağrış çağrışlar işiterek aşağılanmaya göz yummak yerine, siktir'in sahibini içimdeki allah'a havale edip ilk fırsatta da sıvışmak en iyisiydi. Afferin bana.

Hem karşımda insanlıktan nasibini almamış biri varken, insan olmayanla muhatap oluyorken, ondan uzak ilk anda ortadan kaybolmak basit bir kaçmak değildi. Sadece kaçmak olarak tanımlanamazdı, şimdi de tanımlanamaz. O yüzden, daha bacak kadarken, sıvışmayı akıl ettiğim için afferin bana.

-Çocukken, arkadaş edinmeme izin vermeyen birine, tüm çocukluğumu bana yalnız yaşatan birine ne diyebilirdim ki? dilim dönmüyordu, dilim nasıl döneceğini bilmiyordu. İyiki sıvışmışım.

-18 yaşımdayken bile, bana günde 2 posta dayak atan birine, o çelimsiz ufak tefek halimle ne diyebilirdim ki? İyiki dayak yemek yerine sıvıştım.
-Üstelik yıllar sonra bile, aynı adam gözlerimin içine bakarak; beni öldürüp bir yere gömmekle tehdit etti. O küçük, çocuk bedenimle sıvışmayıp nasıl kafa tutabilirdim ki?

-Karımı sikmek istediğini mertçe, delikanlıca, ERKEKÇE yüzüme yüzüme açıkça söyleyebilen abimin karşısında durmaya devam ederek ne diyebilirdim ki? Yoksa aslında karımı sikmek istediğini ima ettiği ilk anda, haklı bir bahane bulmuş olarak karnını mı deşmeliydim? 
Bence hayır, iyiki deşmek yerine sıvışmışım. 

Bu liste daha çok uzar gider ama ben kararımı verdim; savaşmayacağım, yine sıvışacağım.
Çünkü ben savaşacak kadar değil, sıvışacak kadar güçlüyüm.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

düşüncelerini kendine saklama, benimle de paylaş.