-->

31 Ağustos 2021

Hayat Erkeği'ni Geride Bırakmak

Evden kovulunca, tekrar İstanbul'a dönmek yerine babamdan kalma gecekonduya geldim ve komşunun verdiği kirli yatakla idare etmeye başladım. Ama ne yazıkki iş, kirli yatakla idare etmekle bitmiyormuş. Çünkü evde eşya ve düzgünce oturup kalkacak bir şeyler olmayınca, insan "eve yerleştim hissini değil, ev bana yerleşti hissi"ni yaşıyormuş. Yani; kirli yatakla yetinmeye kalkınca, kovulmuşluk hissini bi türlü alt edemedim ve "nasıl alt edebilirim" diye düşünüp dururken de eşya almaya karar verdim. Bu yüzden Letgo'dan kendime bir çalışma masası, bi yemek masası takımı aldım ve biraz da olsa "eve yerleştim" hissiyle doldum.

Şimdi ise, gerçek anlamda buraya tam yerleşmeyi düşünüyorum ve bu yüzden; fırın, buzdolabı, koltuk-kanepe, kap kacak, halı gibi şeyleri de almak için harıl harıl letgo'ya bakınıyorum. Letgo için, ciddi anlamda ihtiyaçlarımı karşılayan tek uygulama diyebilirim. Hatta bu aralar Letgo'yu, insanlığın uzaya ilk adımı atmasından daha önemli buluyorum. 

İstanbul'a dönme düşüncesini ise kafamdan tamamen silmeye niyetli gibiyim. Çünkü Öküz Herif geçen gün her zamanki gibi yarattığı aptal bi tartışma esnasında, benden kira istedi ve olan oldu. Oysa ona, daha henüz Kıbrıs'tayken "tamam anlıyorum yine beraber yaşayalım diyorsun ama biliyorsunki döndüğümde, ev tutacak param yok. yıllardır benim tuttuğum, masraflarını karşıladığım evlerde yaşıyorduk ama artık param olmadığı için sıra sana gelsin ve bu sefer evi sen tut, masrafları karşıla beraber yaşayalım" demiştim, o da bunun üzerine, daha önce ona uygun fiyata aldırıp kiraya verdirdiğim eski evden bahsedip "aylar önce boşaldı, tutan da yok. eğer kalacaksak orda kalırız" demişti ve ben de zaten saraylarda yaşamadığım için, teklifini kabul edip Türkiye'ye dönünce de bi arkadaşıma bıraktığım eşyalarımı alıp eve yerleşmiştik.
O günden bu yana kira vermedim ve işte onun evinde, benim eşyalarımla yaşayıp gelmiştik bugüne. Ama şimdi çıkardığı ağız dalaşında, kira vermediğimi söyleyerek üste çıkmaya çalışıyordu. 

Aslında bu yaptığı yanlış değildi. Yani kira isteyebilirdi. Ama öncesinde zaten şartlarımın elverişli olmadığını ve eğer yine beraber yaşayacaksak bu seferki ev sorunumuzu kendisinin çözmesi gerektiğini belirtmiştim ve o da kabul ettiği için beraber yaşamaya başlamıştık. Fakat şimdi ise, bu anlaşmamızı unutmuş veya hiç öyle bir konuşma gerçekleşmemiş gibi davranarak, tartışma esnasında üste çıkmak için bunu koz olarak kullanıyordu ve bence bu hareket çok çirkinceydi ve zaten durup düşününce bunu ilk defa yapmadığını, daha önceki farklı tartışmalarda da benden kira istediğini hatırladım ve bu yüzden durup düşündüm;
Bu adamla buraya kadar benim idare etmem yüzünden yürümüştük ve artık ben idare etmezsem bu iş yürümezdi. Üstelik tartışma büyümesin, birbirimizi kırmayalım diye süregelen alttan almalarım nereye kadar devam edecektiki?
Hele birde ben terapi alırken hiç yanımda bulunmamış, duygusal olarak tam bi çöküntü içinde olduğum günlerde yalnız yürüdüğüm hastane yolunda döktüğüm gözyaşlarıma hiç şahit olmamış, aylar süren tedavim esnasında beni kırmaktan, üzmekten hiç çekinmemiş ve üstelik, tüm bu zorlu süreçlerimde  yanında olup onu sikmediğim için, biriken sikişme isteğini de başkalarıyla yatarak giderdiğini söylemekten hiç çekinmeyen, hastanedeki terapim esnasında beni sadece bir defa görmeye gelip, terapim sonrasında ise eve götürüp onu sikmemi isteyen biriyle, bundan sonraki hayat yolumu nasıl yürüyebilirdim ki?
Hayır ben bu hayat yolunu onunla yürüyemem. Hayat Erkeği'm o değil.
Gerekirse bundan sonra bu gecekonduda yalnız yaşayıp ömrümü tek başıma tamamlayacağım ama artık şundan eminimki beraber yürüyeceğim kişi o değil, o değildi. Bu yüzden de onu bırakmamın zamanı geldi de geçiyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

düşüncelerini kendine saklama, benimle de paylaş.