-->

29 Ocak 2016

yeni kararlar, yeni bir yaşam

Geçen yıl boyunca yaşadığım saçma sapan ruh halleri, peşlerine takıldığım geri zekâlılar ve 30 yaş sendromunun ufacık bir kırıntısıyla darmaduman olan sikindirik psikolojim yüzünden, 2015 yılını kötü geçirdim. Hatta kötü demek değil de, bayaa bildiğin ağzım yüzüm yamuldu, durağan geçen sıradan hayatım alt üst oldu.
Aslında kötülüğü de kendi kendime ben etmiştim ya neyse. Ama işte bunu farkedince toparlamaya başladım. İlk olarak ev arkadaşı bulup kiranın üzerime kocaman bir yük olarak binmesini engelledim. Bi kaç ay sonra adam aniden çıktı gitti, ama 1 ay sonra internetteki ilan sitelerinden 23 yaşında yakışıklı heteroseksüel bir arkadaş buldum. 

Bu çocuk, eskisi gibi odasına girip kapısını kilitleyerek yaşamıyor, benimle konuşuyor, dertlerini paylaşıyor, anasının yaptığı peynirden yiyip zehirlendiğinde yardım istiyor, okuduğu okuldaki dersleri için bana "sen yapsana" diyor (tabiki yapmadım, işine bak len dedim),  yani özetle gayet samimi bir çocuk çıktı.
Üstelik kendisinden 11 yaş büyük kadın sevgilisiyle de olan sorunlarını benimle konuşuyor ve hatta evde o olmadığında, kadın da; ev arkadaşımla aralarındaki sorunları bana anlatıyor. Zaten ikisine de ibne olduğumu söyledim. Kimseden saklamaya niyetim yok. 
İbneliğimi, ev arkadaşıma öyle sıradan konular hakkında konuşurken "ya eski sevgilim sakal bırakmıyordu, oysa en azından kirli sakal bıraksaydı keşke" gibi bi cümle kurarak söyledim. Kadına ise olay şöyle oldu;

Geçen gün eve birini atmıştım ve biz anadan doğma halde sevişirken, kadın aniden dış kapıyı çalmaz mı? allahım o an ne yapacağımızı şaşırdık.
Ben hemen kapıya koştum ve "1 dakika geliyorum" dedim üzerime pijama, tişört ne varsa geçirip hiçbir şey olmamış gibi "ayyy canım hoş geldin" deyip kadını salona buyur ettim, bu arada benim koli ise diğer odada bildiğin yusuf yusufdu.

Neyseki kadını oturttum ve "dur ben sana bi kahve yapıyım" deyip mutfağa kaçtığımda, benim koli'de giyinmiş "bu ne ya, hani evde tektin. bu şıllık nerden çıktı. sevgilin mi, karın mı? ne boklar çeviriyorsun" falan diye biraz çıkışınca "kes sesini be, ev arkadaşımın kız arkadaşı bu. ne yapıyım kadını kovamam ya, işte oturuyor orda. kahve yapıcam, içer misin sen de" dedim ama bizim koli "yok ben gidicem" dedi ve dış kapıyı açtım gitti.
Ben de 2 kahve yaptım, götürdüm oturduk kadınla bi güzel kahvelerimizi içmeye başladık ve bir iki muhabbet ederken kadın "onunla sorunlarımız bitmiyor, arıyorum cevap vermiyor, yazıyorum cevap vermiyor" gibisinden konuşmaya başlar başlamaz ağlamaya başladı. allahım ya, ben ağlayan insana dayanamam ki. şimdi kadınla da fazla samimi değiliz, içerde az önce bir gergedanla seviştiğimi de bilmiyor, daha doğrusu içerdekinin kız arkadaşım olduğunu düşünüyordu. işaretleri bu şekildeydi. içerde kız arkadaşım olduğunu sandığı için de, şu an ibne olduğumu da bilmiyor, ağlamasına dayanamadığım için gitsem sarılmaya kalkışsam, şu an evde tekiz diye taciz ediyorum sanıp bağırmaya başlarsa "ne yapcam?" türünde kafamda bir sürü soru işaretiyle onun ağlamasını sanki duygusuz bir öküz müşüm gibi izledim ve kadın en son gözlerini sildiğinde "rahatladın mı" cümlesi ağzımdan çıktı. 

Ben öyle dedim ama kadın herhangi bi tepki vermedi öyle mal mal bakıştık kaldık bir kaç saniye. Sonra ben "ya aslında bir şey söyliim mi. şu ilişkilerden hiçbi bok anlamadım. (burda sesimi iyice feminenleştirdim) ben kadın erkek ikisiyle de denedim, anacım hepsi aynı bok" dedim ve kadının az önce şelale gibi çağıldayan gözlerinin içi, değişen ses tonumun ardından bi an da kocamanlaştılar. Baktım ilk cümleyi kurmuşum, sesimi de az önce hafif kırmışım ve bunun üstüne kadın da ibne olduğumu anlamış madem, hiç bozuntuya vermeden devam ettim "ya sen de biliyosun yaniii. kadın erkek hepimiz aynıyız. ne zaman ne yapacağımız belli olmuyo. o yüzden ben artık bu tür konular hakkında çok düşünmüyorum. sadece güzel şeyleri zamanında yaşamaya bakıyorum" diye ağzımı yayarak kelimeleri uzata uzata, onun beni iyice ibne olarak görmesini sağladım. 

Böyle konuşuyordum ama bi yandan da içimden "ulan ben şimdi buna ibne olduğumu ve erkek kadın herkesle yattığımı söyledim, peki bu şimdi sevgilisinden ayrılırsa ve ayrılma nedeni olarak benim onun sevgilisini ayarttığımı düşünürse ne yapcam" adında düşünceler geçmeye başladı ve tırstım.

Bunun üzerine hemen, kelimeleri yuvarlamaktan ve sesimi kırıklıktan normal konuşmaya çevirip "takma kafaya ya, olur öyle. bi gelsin bakalım konuşuruz" diye devam ettim ve böylece o da benim ibne olduğumu öğrenmiş oldu.
Sonra da zaten ev arkadaşım geldi, ben onları yalnız bıraktım ve odama geçip osbir çektim. (şaka şaka osbir çekmedim. komik olsun diye yazdım) İşte böylece ibne olduğumu ikisi de öğrendiler. Güzel güzel geçiniyoruz.

Neyse işte hayatımı düzene sokma konusunda adımlar atarken, sevgili de edineyim diye bayaa yırtındım ama olmadı. Daha doğrusu herkes birbirini sadece yatakta görmek istiyor, kimse sokakta yanında sevgili etiketli biri olsun istemiyor. Durum böyle olunca benim yırtınmam boşa oldu ve ben tabii o arada bayaa saldım kendimi, yediğim yarraklar ve siktiğim götler yanıma kâr kaldı.
Hatta bi ara öyle bi saldımki artık kendimden midem bulanıyordu. Güya aşk arıyordum ama şu an içine düştüğüm bok çukurunda aşk yoktu ve ben pes etmiş olduğum için de, şu an bok çukurunda debelenip duruyordum. Bi kaç sefer Öküz'ü özlediğimi düşündüm, yanlış şeyler yaptığımı ve yapmamam gereken şeyleri yaptığımı da düşündüm. Pişmanlık gibi şeyler hissettim ama sevgili edinseydim pişmanlık gibi şeyler hisseder miyim bilmiyorum. Bundan emin değilim.

Böyle düşünürken de, yeni birine alışma süreci, onu kendine alıştırma süreci falan fistan derken başıma bir sürü iş çıkaracağımı ve aslında bunlara hiç gerek olmadığına karar verdim. Yeni birini ararken orospulaşmak yerine, yine en iyisinin Öküz Herif'le olmak olduğuna karar verip ona dönmeye karar verdim. 
Kararımı verirken hemen vermedim, ama tam emin olduğumda hemen harekete geçtim ve bi kaç gün önce (yani 4 gün önce Öküz'le) yine mesaj attım cevap vermedi, kapısına falan gittim ama piç açmadı, mail yazdım "beni ara" diye ama siklemedi ve bir kaç ısrardan sonra döndü bana, buluştuk. Sanki bir şey olmamış gibi de hayatımıza kaldığımız yerden başladık. 
Dün de ev arkadaşımla tanıştılar. İkisi de birbirlerinden biraz utandılar falan ve o yüzden sadece "memnun oldum" demekle yetinip başka hiçbir şey konuşmadılar. 
1 saat sonra yataktayken Öküz'e "ev arkadaşım seni siktiğimi biliyor diye utandın mı?" diye sorduğumda "ama ikimizi karşılaştırdığında senin pasif olduğunu sanıyor, ben senden daha erkeksiyim" dedi ve bende "beni sikmen veya sikilen ben mişim gibi görünmem önemli değil ki. bence sen de buna takılmamalısın" dedim, dalga geçti benle. Çok üzerinde durmadım, ama hâlâ götünü siktirme konusunda sıkıntıları var. Bu gibi yemlemelerimi de hâlâ aşamadı ya neyse.
Ulan ben bile aştım bu konuyu, ki bir zamanlar götüme el değdirmezdim, şimdi ise postu bile deldirdim. Hey gidi hey, nerdeeen nereye..
İşte böyle sevgili konusunu Öküz'le tekrar barışarak hallettik. 

Kalan konulardan biri ise iş konusuydu. Geçen yıl gezindim durdum ve döndüğümde de iş bulamadım. Tabii iş bulamamak bir yana, istediğim gibi iş de pek çıkmadı. Çıkanları da ben beğenmeyince bayaa işsiz kalıp biriktirdiğim parayı da yedim bitirdim ve bi ara açlık sınırına dayanıp, selamlaştığım herkesten borç para istemeye başladım. Bu süre zarfından tabii etrafımda kimse kalmadı. İyi de oldu.
Ama sonra internetteki her gördüğüm iş ilanına başvurmaya başladım ve nihayetinde; son yıllarda mantar gibi türeyen şu sosyal medya işi yapan ajanslardan birine başvurdum ve 3 kuruşa işe alındım. Şimdi çalışıyorum ve 3 kuruşluk maaş karşılığında, olası müşterilerin kazıklanması uğruna bir şeyler yapmaya çalışıyorum. Bunun karşılığında ise kiramı ödeyip, öğlen yemeklerini beleş yiyorum.
Yani iş konusu da tamamdır.

Bir diğer konu ise; ben pek arkadaş biriktirmedim. Var olanları da elimde tutmak için çaba harcamadım ve onlar bana "bye bye" dediklerinde de "ananızın ammına kadar yolunuz var" dercesine, hiç oralı bile olmadım. 
Aslında yalan söylemiyim, bir kaç tanesine özellikle iletişimde kaldım, sürekli aradım sordum ama sonra baktım ezikliğimi çok belli ediyorum, bu arkadaş etiketli kişiler de çok umursamıyorlar beni, bende "amaaan öff boş ver şu malları" deyip iletişimi de kestim. Ben iletişimi kesince de arkadaşlığımız da sonsuza kadar otomatikman bitmiş oldu.
Zaten içlerinden biri sürekli "yatalım" diyordu, sarhoşken el kol şakaları yapıyordu, bende kaldığı zamanlar yatağıma giriyor sırnaşıyordu. Bense ona arkadaşlık ilişkisi dışında hiç yakınlık duyamadım, yatağıma girip götünü durmadan sikime sürttüğünde bile ona sikim kalkmadı. 

Gerçi skimin kalkmama nedeni, arkadaşımı çirkin bulduğumdan dolayı olabilir. Bu konuda sikimi suçlamıyım. Yani sonuçta yakışıklı görünce direkt şaha kalkan bir organ'dan bahsediyoruz. Neyse işte onunla arkadaşlık bağımızın yok olması sevindirici.
Diğerlerinden bir kaçıyla ise; bana sırnaşan arkadaşımın, gidip ortak arkadaşlarımıza "onunla görüşmeyin" demesiyle arkadaşlığımız bitti. Çünkü zaten başkasının demesiyle benle arkadaşlığını kesecek birilerinin hayatımda olmasını bende istemem. Karaktersiz köpekler, seviyesiz piçler.

Tüm bu arkadaş maceralarından ise; elimde 6 tane arkadaşım kaldı. Biriyle zaten instagram'dan tanıştık. Arada buluşuyoruz, lak lak ediyoruz. Canım benim, çok da havalı ve sürekli etraftaki kızların onu kestiğini düşünecek kadar da yakışıklı ve abazadır. Diğerleri ise; işle kafayı bozmuş, işinde gücünde insanlar. İçlerinden biri yeni işini kurdu ve bu ara tam bir para delisi. Diğeriyle 6 yıldır tanışıyoruz ve yine kendi işini yapan ve bu ara koca arayan bir hanımefendi. Bir diğeri evli bir kadın arkadaşım ve sessizdir. Ben ona soru sormadıkça konuşmaz öyle biblo gibi durur. Ama onun huyu öyle, onu illa konuşturmak lazım. Yaaa bi de çok iyi niyetlidir, candır, içi de dışı da birdir. 
Hah işte ben bu arkadaşlarla ilişkilerimi ilerletmeye karar verdim ve daha sık buluşuyorum. Eskiden kesmiştim ilişkimi falan da neyse işte yani arkadaşlık konusunu da toparlamaya başladım. 

Bir diğer konu ise, çoğu eşcinsel'in farkında olarak veya olmayarrak; cinselliğini rahat ve özgürce yaşamak için aile'leriyle olan bağlarını kesip atması konusu. Evet bende onlardan biriyim. Gerçi benim aile ilişkim biraz daha karmaşık ya neyse.
Ama buna rağmen farkettim ki; aslında eşcinseller ister istemez aile ile olan ilişkilerini kesmek zorunda kalıyorlar. Bunu hepsi için söyleyemem ama konuştuklarım arasında ailesiyle bağları iyi olan pek az eşcinsel ile karşılaştım. Nerdeyse hiçbirinin aile ile ilişkisi yok ve duygusal boşluklarını seks arayışı ile dolduruyorlar. Benim de öyle olduğum zamanlar oldu, oluyor. Ama bunun tadında olması gerektiğini de düşünüyorum.
Çünkü sik güzel bir şey ve insanoğlu'nun karşı koyamadığı güzellikler arasında birinci sıradadır. Sonraki sıralarda ne var bilmiyorum ve ilgi alanımda da değiller. Gerçi bi ihtimal MEME ikinci sırada olabilir. Kadın veya erkek memesi farketmez. Bence meme'nin her hali güzeldir. Özellikle hafif dolgun ve uçları dikse. (konu iyice pornografiye girdi, sıkı durun toparlamaya çalışcam)

İşte bende aileyle olan bağlarımı, kendimce haklı nedenlerimden dolayı kesmiştim ve görüşmüyordum, onlar görüşmek istediklerinde ise özellikle uzak duruyordum. Olaylar böyle ilerlerken, biraz yumuşamam gerektiğini düşündüm ve onlara karşı değişmeye karar verdim. 
Karar verince de olaylar kendiliğinden gelişmeye başladı. Artık ayda yılda bir de olsa ailemle görüşüyoruz ve özellikle de bana müdahale etmeleri hakkı olmadığı bilincini anlatarak yaklaşıyorum. 
Ben böyle yaklaşırken, onlarda benim bu "özgür çocuk" mavralarımı tam kabullenemiyor olmalarına rağmen, benden tekrar tam olarak kopmak istemedikleri için, beni biraz olsun alttan alarak iletişimimizi normal tutmaya çalışıyorlar. Ama yani, biliyorlarki ters bir şey olursa iletişimi kesip gerekirse yine aylarca benden haber alamazlar. 
Zaten garip anam, çileli anam bile beni böyle kabul etti. Sen nasıl istiyorsan öyle yaşa dedi. Durum böyle olunca kardeşim'le görüşmeye başladık. Artık istanbul'a geldiğinde bende kalıyor, bir yerlere beraber gidiyoruz veya oturup saçma sapan konular hakkında lak lak edebiliyoruz. Bu şekilde olan yaşamamı, ona biraz daha kabullendirebilirsem bir kaç ay sonra "ben ibneyim" açıklamasında da bulunucam. Ama henüz beni bireysel olarak görmeyi tam beceremedi. Biraz daha zaman gerekiyor. Bakalım hayrlısı.

Diğer konulardan biri de, iyice cimrileşip para biriktirmeye karar verdim. En azından aids'den ölmeyip yaşlandığımda ve artık kimse benimle yatmak istemediğinde hayata küsüp intihar etmek yerine, oturduğum muhitteki kahvelere gittiğimde, cebimde içtiğim çay'ın ücretini ödeyecek param olsun istiyorum. Sizde para biriktirin. Para tek gerçek dost. Varlığında kendinizi çok güçlü hissediyorsunuz. Yokluğunda ise, ne siz sorun ne ben söyliim. Ama çok da bağlanmayın ki; yokluğunda götünüzü satmaya kalkışmayın. Ben genelde yokluk anında gidip dilenmeyi düşünüyorum. Ama götünü siktiren arkadaşlarım da olmadı değil. 5 TL'ye sakso çekenleri de ne siz sorun, ne ben söyliim.

Bir de bu yıl üniversite sınavlarına girmeye karar verdim. Sınav başvurusu yaptım, şimdi oturup hiç çalışmadan sınav günü gelsin diye bekliyorum. Eğer olurda sınav sonrasında barajı geçersem ve tutturabilirsem 4 yıllık veya 2 yıllık herhangi bi sikindirik bi şeyi okumak istiyorum. Okuyup ne olcam bende bilmiyorum ama bakalım ya. Yeterki herhangi bir şey gelsin de okuyum. Zaten kafamda astronot falan olmak gibi bir hedefim yok, öyle sikindirik bi şey de okusam yeter bana.
Böylece en azından üniversiteliyim diye hava atarım sağda solda.
Hani okul şeysine de sırf şu siktiriboktan iş başvurularında diploma istedikleri için giriyorum, yoksa benden bi bok olmayacağını bende biliyorum. Ama yine de okuyup alcam diplomayı sokcam götlerine. 

Daha başka neler yaptım veya yapmaya karar verdim şu an aklıma gelmiyor. Yazarken unuttum. Ama özetle bende durumlar iyi ve hatta (allahım kötü nazarlarınızdan korusun)daha iyiye doğru da gidiyor yani. Sizde de iyi olsun inşallah. dikkat edin kendinize. höptüm.

9 yorum:

  1. penisin büyük olmasaydı postu daha erken deldirirdin bence. Aktifliğinin gücünü penisinin büyüklüğünden alıyosun gibime geliyor.

    YanıtlaSil
  2. Yine öküzherif hikayelerine katlanamam.Sen affetsen de ben affetmiyorum ve öküzherifle ilgili hiçbir yazıyı okumak istemiyorum.
    Sorry

    YanıtlaSil
  3. ne yapıyım ondan başka kimse beni sevmiyor.
    hem, beni sevecek birini bulmuşken onu bırakmamak en güzeli. şu görüşmediğimiz 1 yıl boyunca bundan emin oldum. saçma sapan insanlarla muhatap olmaktan da kurtuldum zaten.

    YanıtlaSil
  4. ilk @adsız haklı olabilirsin. açıkçası bunu hiç düşünmedim.
    ama şimdi düşününce; evet, beni severek sikmesini istediğim insanlar oldu, ama kimse sevdiğinden dolayı sikmeye yanaşmadı. sadece sikleri kalktığı için sikmeye yanaştılar. bu yüzden ben de vermedim. ve hatta; hayatım boyunca da, amacı; sadece beni sikmek olanlardan kaçtım. nasılsa beni sikecek birini bulmam zor değildi, çocukken de farkındaydım. o yüzden 28ine kadar tuttum kendimi. deldirmedim postu. sonra beni sevdiğine emin olduğum kişiye deldirdim postu. öyle işte.

    (bu arada penis büyüklüğüne gelince; penisim de aslında sadece türkiye ortalaması için (çoğunluğunun 13cm) büyük sayılır. yani bana sorarsan, ortalamayla karşılaştırıldığında benimki büyük bile değil. hatta gayet normal bi ölçü bile sayılır. et parçasından aktif'lik gücümü almadım, ama o an ne yapmak istediğimi hep bildim. kimseyi zorla sikmedim, herkes kendiliğinden önümde eğildi.)

    YanıtlaSil
  5. Yanıtlar
    1. Seviyorum bu halleri :p tarzın selen é çok yakın .

      Sil
  6. Okuz heriften para istediginde yani kotu gununde yaninda olmamasini kabullenemiorm benim bile icim gitti o hallerine insh mutlu olursun kimse seni sevmio diye dusunme ben seviorum z.

    YanıtlaSil
  7. Hayat Erkegi Fc de Lucescu sesleri

    YanıtlaSil

düşüncelerini kendine saklama, benimle de paylaş.