-->

02 Aralık 2015

Çorba

Biraz daha zeki görüneyim diye paylaştığım linkler, çok iyi bir müzik zevkim var diye herkesin önünde dinlediğim şarkılar, kalabalığın içinde "beni yalnız bırakın, sizden farklıyım" demek için taktığım kulaklıktan dışarıya taşıp çevremdekileri rahatsız eden sesler, elimde taşıdığım o yeni çıkan kitap, alıntı yapmaktan geri kalmadığım şaşaalı filmler, takıldığım havalı arkadaş grupları, giydiğim tek maaşlık kotlar, ayakkabılar, tişörtler, telefonlar, ayaküstü atıştırdığım o janjanlı ambalajlara sahip püskevitler..
Her şey bir illüzyon. her şeyimizi karşımızdakini etkilemek üzerine kurduk. Hepimiz birer reklamcı olduk, tek ürün kendimiziz. durmadan kendimizi satarak tükettiriyoruz..

Sıkıldım tüm bunlardan, böyle yaşamaktan, samimi olduğum onca insana rağmen gece ayrıldığımızda, sokakta sik gibi ortada kaldığım için taksiye binip eve geldiğimde çift kişilik yatakta tek başıma uyumaktan..
işte bak 30 yaşıma geldim ve şu an elime geçen tek şey kendi sikim.
Oysa ben böyle bir otuz yaş düşünmemiştim veya en azından elime geçen kendiminki olmayacaktı. ama oldu.

Yalanını önemsemediğim canım arkadaşlarım, gözümün içine bakıp seni seviyorum diyip sikimi avuçlayan sevgililerim.. hepsi, ama hepsi çok gerimde kaldı..
Uğruna her şeyi göze aldığım tinerci arkadaşım bile beni terketti, anlıyo musun?
Oysa ben ona ömrümün sonuna kadar destek olmaya söz vermiştim, o ise ilk krizinde çekti gitti.

12 yaşımdan sonra kimse bana aileden biri olduğum için sarılmadı, kardeşi olduğum için öpmedi, kimse bana ailedenmişim gibi bakmadı. üzüldüm.
ben de yaşanılması gereken tüm o saf, günahsız duyguların yerine sikim kalkınca başka şeyler buldum, ailedenmişim gibi oynaştım herkesle. 

Ama şimdi; türkçe bilmeyen annemi, sevmediğim abilerimi, iyi beslenememekten dolayı gelişmemiş bedenleriyle bostan korkuluğunu anımsatan cılız ablalarımı ve bi' de; yıllarca onlarla aynı evde yaşarken anne babaları onları benim yanımda sevmeye başladıklarında çişim gelmiş gibi yapıp tuvalete kaçtığım yeğenlerimi özledim..
Oysa biraz da benim başım okşanmalıydı, 4 yeğenden sonra sıra bana da gelmeliydi, ben 5inci çocukları olmalıydım.. ama olmadı, sıra bana hiç gelmedi.

Çok sonradan anladım; yaşanılması gereken şeyleri doğru insanlarla, doğru zamanda yaşamam gerektiğini. 
Yanlışlarım o kadar çoktu ki, doğrularım arada kaybolup gittiler. Zamanla; neyi doğru, neyi yanlış yaptığımı da karıştırdım. Sonra tabii hepsi çorba olup, 30 yaşımda mideme oturdu..

2 yorum:

  1. Yaa off ne kadar büyüdük ama hala çocuk...çocukken 30 yaş oysa çok büyük bir bedendi.şimdi olunca 30, inanılmaz ağır bir bedel değil mi?

    YanıtlaSil
  2. aynen ya. hatta ben 17'yken asla 30 olamıycam sanıyordum. Böyle sanki yüzbinlerce yıl ötedeymiş gibi bir yaş olarak geliyordu bana..
    Ama şimdi 30 oldum, sanki bi anda oldum gibi.

    YanıtlaSil

düşüncelerini kendine saklama, benimle de paylaş.