Kendimdeki üretim hatasını buldum. Birini sevince benim için yaşamasını istiyorum. Aklı fikri ben olayım, benden başka bir şey düşünmesin, benden başkasına bakmasın, görmesin, benden başkasının sesini duymasın sağır olsun, kör olsun, sakat olsun, başkasına doğru yürüyemesin. Kalsın öylece, ta ki ben gelene kadar put kesilsin.
Ama işte böyle değil, herkesin aklı-fikri varken kimse kimsenin olmaya razı olamıyor. Razı olamayınca da ilişkiler pipilerimizin uzunluğu, kukularımızın derinliğinde sürüp gidiyor..
Aslında bu üretim hatası sadece bende yok. İnsan olan herkeste var. Birini sevince onun bizim için yaşaması şartı doğuyor sanki. Ve işte bu yüzden kaybediyoruz. Sanki o artık, hep bizim için yaşamalı, bizden başka bir şey düşünmemeli gibi eşyalaştırıyoruz. Sevdiklerimizi eşyalaştırdığımız için de zamanla kendimizi de, onu da kaybediyoruz. Ya sevmemeliyiz, ya da ne kadar seversek sevelim onun insan olduğunu unutmamalıyız. Ama işte öyle değil, sevince her şeyi unutuyoruz..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
düşüncelerini kendine saklama, benimle de paylaş.