Her yıl olduğu gibi bu yılda yeni yıla götümü devirip osurarak
girdim. Sonrasında da bilmem kaçta uyuya kalmışım. Gece bi ara bi
gürültüyle uyandımki, mahallede kavga var. Genç'lerden biri sokaktan
geçen bi arabaya kızıp durdurmuş ve neresinden çıkardığı bilinmeyen bi
bıçağı tutup arabanın tekerleğine saplamış. Sonra arabadaki 3-5 kişide
inip kavga etmeye başlamışlar. Sonra bağrış çağrışla beraber
apartmanlardan herkes dışarı fırlamış tabii. Bende herkes gibi olduğum
için, onlar gibi pencereden bakınıp durdum. Bağıranlar çoğunlukta
kadınlardı. Erkekler ise daha çok yumruklarla konuşuyorlardı. Bağıran
her kadına karşılık, diğer pencerelerden de 3 kafa uzanıyordı ve her
çığlığa karşılık erkekler daha bi aşka gelip yumruklaşıyorlardı.
Yaklaşık bir saat süren kavga sonrasında mahalle ana baba gününe döndü
ve sonra baktım olacağı yok, kavga bitecek gibi değil, gidip bi peçeteyi
parça pinçik edip kulaklarıma tıkadım, çoraplarımdan ikisini de
birbirine bağlayıp başımın etrafında geçirip peçeteleri kulaklarıma
iyice sıkıştırarak tekrar battaniyenin altına girdim. Ellerim isteksizde
olsam sikimi avuçladı, sokaktaki bağrış çağrış arasında bende evde
osbir çekerek bağıra çağıra boşaldım ve sonrasını hatırlamıyorum, çünkü
uyuya kalmışım.
Sabah bi ara üst üste gelen mesaj
sesleriyle uyanıp uyanıp uykuya daldım tekrar. Sonra bi ara inatla çalan
telefonla uykum iyice kaçtı ve o sırada yastığın üzerindeki çorapları
görünce dün geceki olayı anımsadım. Telefona en baygın sesimle "alo"
deyince karşı tarafta ihtiyarın sesini duydum. "Ne yapıyorsun?"la
başlayan konuşma, benim ses tonumun aralarda istemeden heyecanlandığım
için değişip durmasıyla devam etti.
Meğer beyfendi dün gece
arkadaşlarının ısrarıyla dışarı çıkmış ve eğlence sabaha karşı son
bulunca da soluğu kadıköy'de bi otelde almışlar. Oysa dün akşam attığı
"mutlu yıllar" mesajı sonrasında "ne yapıyorsun?" dediğimde "evdeyim.
çok yorgunum, uyucam. iyi seneler" demişti. Şimdi ise beni aramasının
tek nedeni kaldığı otele gelip onunla sevişmemmiş. Sonra bissürü ısrarın
ardından "işim falan var, dışarı çıkamam" deyip kapadım telefonu.
Oturdum yatağa ve telefona gelen mesajları okumaya başladım. Hepsi de
ihtiyardan gelmişti. Meğer benimle aşna fişna yapmak için fırsat bu
fırsat deyip mesaj atmış. Mesajların ilki "naber"di, 15 dakika sonra
gelen mesaj "seninle konuşmam lazım, buluşalım mı?"ydı, bu mesajdan 17
dakika sonra gelen mesaj ise "bana küstün mü?"ydü, bundan sonraki mesaj
ise 10 dakika sonra gelmişti ve onda da "seninle konuşmam gereken çok
önemli bir konu var, lütfen buluşalım"dı. Sonrasında ki mesajlar da yine
böyle bunlar gibiydi. Hepsinde "buluşalım, neden cevap vermiyorsun,
bana küstünmü" bla bla bla'ydı
Oysa sadece uyuyordum ve
bu yüzden mesajlarına cevap verememiştim. Ama iyiki de uyuya kalmışım. Yoksa kesin
"önemli bir şey konuşmam lazım" mesajını görür görmez cevap verirdim ve
nerde olursa olsun, hatta anasının ammında bile olsa kalkıp giderdim.
Ama telefonda utanmadan "yaa dün gece arkadaşlar ısrar edince dayanamadım bende, dışarı çıktım. gece geç olunca da otele geldik, fırsat bu fırsat sende gelsene akşama kadar yatarız" dedi ya, öyle bi sinir oldumki piçe anlatamam. Böyle kafasını tutup, ağzı açıkken götüme sokmak istedim. O an yanımda olsa boğazına yapışıp bi kaşık suda boğmak istedim..
Neyse
siktir et hafız. Adam beni girecek bi delik, yada deliğine girecek bi
sik olarak yalnız gördüğü müddetçe pek yüz vermemeliyim. Böyle uyuya
kalmış olmak da güzel oldu. Bundan sonra kendisi ararsa arasın amenna,
ama ben aramamak, sormamak konusunda bi müddet daha kararlıyım. Böyle
davranırsam, herkes gibi o'da hayatımdan sessizce siktir olup gider.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
düşüncelerini kendine saklama, benimle de paylaş.