-->

06 Şubat 2020

yazmak veya yazamamak

Eskisi gibi uzun uzun durmadan bir şeyler yazmak istiyorum ama yazamıyorum. Doğrusu şimdilik net olarak "yazamıyor muyum, yoksa yazmak mı istemiyorum" onu da anlamış değilim. Ama bildiğim bir şey var ki; artık bilgisayar başına oturduğum zaman eskisi gibi döktüremiyorum.
Bunun nedeni acaba benim kendi kendime uyguladığım otosansür mü, yoksa başka bir şey mi onu da anlamış değilim. 

Evet, az yazmamın nedeni olarak kendime otosansür uyguladığımı düşünüyorum. Çünkü yıllardır yazıyorum ve yazdıkça, beni tanımak isteyen bir kaç güzel insanla tanıştım. Tanışmaların hepsi güzel bitmedi. Veya "güzel devam etmedi" mi demeliyim?
Ama kısaca şunu demeliyim ki; tanıştıklarımızdan bir kaçıyla aramız kötü oldu ve onlardan birinin her önüne gelene, kimliğimi afişe ettiğinden haberim var. 
Allahtan çokta öne çıkan biri olmadığım için, bu yazıları yazanın kim olduğunu bilmeleri bir şey değiştirmedi. Ben yine yazmaya devam ettim, ama zamanla yazmalarımın sıklığı düştü, tarzı değişti falan filan.

Ayrıca blogu yazdığım için tanıştığım yaşlı bilge bir şair, Öküz Herif'i blogdan haberdar etmemi önermişti ve bende içimden "adam yaşlı bir şair ve tabiki bildiği bir şey vardır" diye düşünerek, şairle konuşmamızdan bi kaç ay sonra Öküz Herif'i blogdan haberdar ettim. Oda durmamış okumuş, okumaya devam etmişti. Hâlâ da ediyor.
Ama şimdilerde ve hatta daha o zamanlar yani ona söyledikten bir kaç hafta sonra bile, onu  blogdan haberdar ettiğime pişman olmuştum, pişmanım. Fakat yapacak bir şey yok.

Şimdi bunlara değinmenin sonucu olarak diyorum ki; askında yazıları yazanın ben olduğumu bilen insanlar olduğu için kendimi çok rahat yazmamaya odakladım ve bu da gittikçe benim daha az yazmaya itti. Çünkü yazdıklarımdan yola çıkarak bana kendilerince çeki düzen vermeye çalışan insanlar çıktıkça, ben yazmayı azalttım ve blogu yazanın ben olduğumu söylediğime pişman oldum.

Nedenler sadece bunlar da değil. 
Nedenler arasında, aslında benim artık sırf buraya yazmak için bir şeyler yaşamış olmayı bırakmış olmam da var. 
Evet acımasızca olacak ama eskiden; yani sikim her daim kalkık ve herkese meydan okumaya and içmiş bi halde etrafa bakınıp dururken, sırf buraya bir şeyler karalayabilmek için insanları kendi hikâyelerimin materyallaeri olarak kullanıyordum.
Sonra bir şeyler değişti bende, bir şeyleri değiştirdim kendimde ve bunun yanlış olduğunu, aslında sadece kendimi hırpaladığımı fark edip biraz durulmaya karar vermiştim. Çünkü yaptığım gerçekten yanlıştı ve yanlışlığı bilen tek kişi de bendim. Bana bunun yanlış olduğunu söyleyebilecek tek kişi bendim ve söyledim.
 Tüm bunları kendimce fark edip, hayatımı da sakinleştirmek uğruna odaklanarak yaşamaya karar verdikten sonra, yani sırf buraya bir şeyler yazmak için sikindirik gönül eğlencelerini yaşamayı bırakınca daha az yazmaya başladım. Daha az yazmak daha iyi geldi.

Birilerini metaryel olarak kullanmayı bırakmak isteğiyle beraber, başka bir nedeni de fark etmiştim. O fark ettiğim şey; daha kendine dönük, kendini tanıma odaklı sakin bir hayat yaşama isteğiydi. 
Bunu kabul ettikten sonra, çabalarım karşılığını vermeye başladı ve ben sakinleştikçe buraya da daha az yazmaya başladım. Karşılık buydu. Bundan daha güzel bir şey olamazdı. O zamanlar.

Dediğim gibi; zamanla buraya da az yazmaya başladım ve bu sayede; hayatımdaki o bitmez tükenmez koşuşturma, o her şeye verme veriştirme, her şey hakkında bir şeyler yazma ve hatta her şey hakkında küçük de olsa bir şeyler yaşama hevesimi yok ettim. Artık sakin bir hayatım vardı. Sakin bir hayata sahiptim. Bunun sonucu olarak bunlar hep benim buraya yazma hevesimi de azalttı.

Tüm bunlar, yani yazma isteğininin tetiklediği şeyleri hayatımda azalttım ve sakin bir hayata sahip oldum ama doğrusu şu ki; eskisi gibi yazmayı da özlemiyor değilim.
Evet özlüyorum ve yine o yazma sıklığını yakalamak istiyorum. Fakat yine sırf bir şeyler yaşama uğraşına girmek için değil. Gerçekten yaşadıklarımı yazmak veya düşüncelerimi dile getirmek için sık yazmak, yazma uğraşına kapılıp gitmek istiyorum.

5 yorum:

  1. Merhaba. Ufak bir tesadüf eseri keşfettim burayı. Garip birisi olduğunuzu düşünüyorum. Henüz tam anlamıyla kavrayamadım, üstelik çoktan 15-20 yazı okumuşumdur bile. Olur da bir gün saçma sapan bir yerde karşılaşırsak sizin “hayaterkegi” olduğunuzun tarafıma vahiy yoluyla iletilmesini talep etmekteyim. Şimdilik takipte kalmayı düşünüyorum. Kendinize iyi bakın.

    YanıtlaSil
  2. öküze söylediğin andaki ve okuduğu andaki tepkilerini ayrı ayrı merak ediyorum

    YanıtlaSil

düşüncelerini kendine saklama, benimle de paylaş.