-->

04 Temmuz 2015

odun

İyice duygusuz oldum çıktım. Sanki kalbim yokmuş gibi hissediyorum, sanki sol göğsümün orasında bir şeyler eksikmiş gibi. Size de olur mu böyle.
Ya da bunu hiç hissettiğiniz oldu mu.

Çünkü biriyle seviştiğim de ona aşık olurdum, kalbim sanki duracakmış gibi hızla çarpardı. Sanki o an kıyamet kopsa siklemezdim gibi. ama şimdi böyle olmuyor. öyle sevişip sevişip ayrılıyorum.
En güzeliyle sevişirken bile, en fazla 3 saat sonra boşalacağımı ve artık buna karşı bir şey hissetmeyeceğimi düşünüyorum. O yüzden sevişirken gerçekten sadece sevişmek için sevişmeye devam ediyorum
Ama tüm bunlar olurken işte o eski heyecan, o bitmek bilmeyen sarılma isteği, o hiç tükenmeyecekmiş gibi ard arda gelen öpmeler; işte bunları hissetmiyorum. hatta hiçbir şey hissetmiyorum.
Biriyle yataktayken, sanki; iki çalı parçasının ateş yakmak için bir elde mecburi olarak sürtüştürülmesi gibi hissiz, ruhsuz hissediyorum. 

İlk defa geçen gün hissettim bunu. Yani tüm bu sevişmelerim, tüm bu aşık olmalarım ne olacak" derken bir baktım ki aslında hiçbir şey hissetmiyorum. Sonra diğer sevişmelerimde de aynısını hissettim ve bunu farketmişken de biraz rahatlamakla beraber bir yandan da "niye sevişiyorumki?"lere döndü olay. 

Evet madem bir şey hissetmiyorum, neden sevişiyorum ki dedim ve durdum.
Bir kaç sevişmenin ortasında sanki biri beni çağırmış gibi aniden giyinip hiçbir şey söylemeden çıkıp gittim.
Arkamdan söylenmekte olan ne oldu, bi şey mi yaptım sorularını duymamazlıktan geldim. bir sağır rolünü oynadım. sanki gerçekten bir şey olmuş gibi dönüp yüzlerine anlamsızca baktım.
özürler dileniyordu, saçma cümleler eşliğinde. oysa sadece bir şey hissetmediğim için gitmek istemiştim ve şimdi bunu söylemeye kalkışsam anlaşılamamak beni daha çok salaklaştıracaktı. kafamın içindekileri, cümlelere dökmek gereksiz bir anlaşılma uğraşı olacağını düşünerek, anlatmaktan vaz geçtim.

bu arada evet gerçekten artık insanlara bir şey anlatmaktan da yoruldum. Saçma sapan konular hakkında saatlerce tartışmak gereksizliğin dibi gibi geliyor bana. Bu yüzden çoğu zaman, karşımdakilere evet haklısın deyip geçiyorum.
ahh sevişmeye dönecektik değil mi.
işte dediğim gibi, bu ara sevişirken hiçbir şey hissetmiyorum. en güzel adamlarlayken bile artık sanki bir yastığa sarılır gibi hissediyorum.

geçen bunları düşünürken acaba götümü siktirsem bir şey hisseder miyim diye bir fikir aklıma geldi ve kendimi internetteki sohbet odalarına attım. özellikle de polis aradığımı belirttiğim nickimde oda oda gezerken polis olduğunu söyleyen biriyle konuşmaya başladık ve yarım saat sonra da buluştuk. gece saat 12:00'ye kadar beyoğlu'nun altını üstüne getirdik. bir sürü olaylar anlattı. hepsinde de ağzım açıktı. pezevenklerin takıldığı mekanları, lezbiyenlerin heteroseksüel erkeklerle para karşılığı yattığı küçük kuytu köşeleri gösterdi. galata kulesi'ni çok sevdiğimi söyledim "gel gidip bir çay içelim" dedi. kalktık gittik oraya. çay içtik, laf ettik birbirimize. durup yüzüne baktım, güzel ve iyi bir polis'di. evliymiş üstelik, karısı şimdi memleketine gitmiş, 2 de çocuğu varmış. 
bir şeyler daha konuştuk, bir ara "erkekleri hep sevdim, bu bambaşka bir şey" dedi. 
bir kaç fotoğraf çektik, sonra yanağımdan sakince öptü beni.
takıldığı sosyalistlerin ağırlıkta olduğu küçük çay bahçelerine gittik. bir kaç çay daha içtik. diğer masalardakileri kestim biraz. ben böyle sağa sola bakınırken o da bana bakıyormuş meğer ve bu yüzden olsa gerek "ibne olduğun hiç belli olmuyor" dedi.  "ne demek belli olmuyor kız" diyerek güldüm. güldü.
sonra saçma sapan muhabbetler ettik, amiriyle yaşadığı sıkıntılardan bahsetti. teşkilatın içindeki salaklıklardan ve daha bilumum şeylerden şikayet edip durdu, sıkıldım ve "eve gidelim mi" dedim, "olur sen nasıl istersen" dedi. 
çıktık bana geldik. kanepeye oturup yine laflamaya başladık ve laflarken sikinin kalktığını farkettim.

sustuk ve birbirimize baktık. gidip içerden şortlarımdan birini tişörtlerimden renkli olanını getirdim. giyindi. sonra tabii giyindikten beş dakika sonra ise soydum onu. biraz öpüş koklaş yaptık ve beni ters çevirip sikini tükürükledi, ben de "aslında daha önce yapmadım. şimdi ise meraktan yapmak istiyorum" dedim. güldü ve "görüyorsun, benimki zaten küçük. hissetmezsin bile" dedi, güldük. sonra yan tarafta duran kondomu uzattım, pipisine krem sürdük ve birazını soktu. pipisinin birazına rağmen canım yandı ve öyle durdu. 

tam bir penetrasyon yaşanmamış olmasına rağmen bir kaç gitgel sonrasında boşaldı. dönüp ona baktım ve içimden "yine de bir şey hissetmedim" dedim kendi kendime. 
çünkü bir şey hissetmiyor oluşumun sebebinin ilişki de aktif olmamdan kaynaklı olduğunu, belki aslında içimde bir pasif'in yattığını düşünmemdendi. ama pasif olunca da bir bok olmadı. yine de bir şey hissedemedim. kalbim yine atmadı, sol göğüs kafesim de bir şeyler yine eksikliğini korumaya devam etti.
üstelik pasiflik denilen şey sadece can yanmasından başka bir şey değil. zevk ise sıfırmış. onu kendim deneyimleyerek öğrenmiş oldum.

neyse işte sonra işte giyindik ettik ve o gitti. arada görüşelim falan dedik ama açıkçası pek görüşecek de değilim. neyse işte bende durumlar böyle. yani iyice odun oldum, oysa ben eskisi gibi cayır cayır yanmak istiyorum.

2 yorum:

  1. yedin bitirdin kendini be yavrum. sekse ara ver biraz. ben okumaktan helak oldum, sen hala orada acaba mı-bu sefer mi koşturup duruyorsun. :) bence her şeyin beyinde olup bittiğini anlayacak yaşa geldin, yoksa arkandaki deliğin sese gelip "hah, bak işte bu" diyeceğini mi sanıyorsun? kalp soğudu mu ısıtmak zor olur, sen ona yoğunlaş. öptümx.

    YanıtlaSil
  2. biraz ara ver dengelenecektir. sanirim acgozlusun biraz ve bu islerde hazzin doruguna ulasma garantisi yok.
    beklentiyi kuculterekten daha degisik deneyimlerle heyecani yeniden yaratabilirsin.

    YanıtlaSil

düşüncelerini kendine saklama, benimle de paylaş.