-->

18 Ocak 2013

Geçen bi rüya gördüm. Rüya tabirlerinde anlamı için diyorduki; hayatının aşkıyla karşılaşacaksın.

Bu aralar Öküz Herif'le uğraşıyorum. Sırf onu terkettim diye olsa gerek adamın bana aşık olası tuttu. Hayır madem seviyordun neden daha önce benim siparişimle yalnız dile geliyordun, yok sevmiyordun neden bana beni seviyormuşsun gibi davrandın, neden bana kendini sevdirdin, seni sevmeme izin verdin, sana sensiz yaşamayacakmışım gibi, sensiz kalırsam nefessiz kalacakmışım gibi davranmama izin verdin, madem sevmiyordun, niye sana karşı sevgi beslememe izin verip enerjimi sömürdün, niye sana beni seviyormuşsun gibi davranmama izin verdin amcık.
Hem inan bana, ben artık cidden bizden bi bok olunmayacağını adım gibi biliyorum..
Bide bu süreç biraz sancılı geçiyor. O sanıyorki ben ona işkence etmek için ayrılmak istediğimi söylüyorum ve bu yüzden uzak durmaya çalışıyorum. Ama işin doğrusu böyle değil ve işte anlamıyor ve ayrılmamıza rağmen her defasında tekrar tekrar görüşmeye başlıyoruz.
Zaten anlamadığı için de bu aralar sürekli bana beddualar edip, arabesk şarkılar gönderiyor. En son "Grup84'den Dokunma" şarkısını gönderdi. Bu şarkıyla ofiste karşılaşmış ve dinlediği an da tuvalete gidip ağlamış. Meğer beni anlamış, şimdiye kadar olan süreçte onu sevdiğime gerçekten inanmış ve bana haksızlık ettiğini kabullenmiş ve sonuç olarak "lütfen bir daha deneyelim" diyor. O bunları söylediğinde yine yataktaydık, dönüp yüzüne baktım ve "be amına koduğum, seni sevdiğimi anlaman için bu şarkıyı dinlemen mi gerekiyordu? be orospuçocuğu peşinde köpek gibi koştuğumu görmen için tuvalete kapanıp benim senin peşinden koşturmalarımı düşünmen mi gerekiyordu" dedim içimden ve suratıma onun görebileceği kocaman bi gülümseme yerleştirdim. O'da bunun üstüne "ne oldu" dedi, bende "aslında eskiden seviyordum, ama artık sevmiyorum. hele bu defalarca ayrılma ve sonra tekrar birleşmelerden iyice yıldım. bak mesela kaç gündür görüşmüyoruz özlememiştim bile. sırf sen istedin diye buluştuk, çünkü eğer gerçekten seviyorsan, buluşmayı kabul etmezsem çok üzülecektin ve ben kimsenin benim yüzümden üzülmesini istemiyorum. senin de benim gibi canının yanmasını istemiyorum. çünkü sevdiğin birinin seni takmaması, bu söylediklerimden daha acıdır. Eğer şu an yataktaysak ve seninle bu konuşmayı yapıyorsam, bilki tüm çabam beni sevdiğini söylediğinden ve canının daha az yanması içindir. Sana gerçekten değer verdiğim, seni daha önce çok sevdiğim içindir. yoksa başka bi amacım yok" dedim ve o, soğuk bi ifadeyle suratıma bakmaya devam etti. "Hadiii, yapma böyle, bana öyle bakma, sana her zaman dürüst oldum. Sevdiğim zaman, sen duymak istememene ve seninle dalga geçtiğimi, seninle oyun oynadığımı sanmana rağmen seni sevdiğimi söylediysem, sevmediğim zaman da seni sevmediğimi söyleyebilmeliyim. buna hakkım var. Seven ve sevmiş olan herkesin de hakkı var" dedim ve o bi anda çok uzaklara dalıp öylece kaldı ve bi ara hiçbir şey demeden giyinip gitti.

Bi kaç gün aramadı sormadı ve sonrasında yine dayanamadım ve aradım. Aramam da işte ne bileyim abi, sonuçta adamla onca zaman yiyiştin ettin, sevdin, yattın kalktın, ağlaştın güldün ve şimdi bi anda hayatından çıkarmak, sanki o yokmuş gibi davranmak bana çok fazla duygusuzca, hatta hayvani geldi. Ne yani şimdi bi anda onu kendi sorunuyla mı bırakıyım. Yo dostum yo, ben böyle değilim. Eğer bundan sonra görüşmeyeceksek tamam kabulumdur, ama onu bu haldeyken, bana "seni seviyorum" demişken yolun ortasında bırakıp "ne halin varsa gör" diyemem. Ben cani değilim, ben yırtıcı bi hayvan değilim. Ben sadece artık onu sevmeyen sıradan biriyim..

Neyse işte, telefondaki "nasılsın"laşmalarımızın ardından "akşam buluşalım da bana bi yemek ısmarla. senlen ayrıldığımızdan bu yana karnıma doğru dürüst sıcak yemek girmiyor" dedim. Sağolsun kırmadı beni ve akşam iş çıkışı buluştuk. Yemek sonrası sokakta turlarken, konu yine "sanırım seni seviyorum" geyiklerine gelince, ben de dayanamadım ve patladım "artık bunu söylemekten vazgeç. çünkü midem bulanıyor, çünkü eğer ben severken sen sevmiyorsan, sen sevdiğinde de ben sevmiyorsam demek ki biz birbirimize göre değiliz. yani hem fazla zorlamanın bi anlamı yok. Demekki uymuyoruz birbirimize, bırak arkadaş kalalım. Eğer istersen arada sevişiriz, yatarız ama daha fazlasını bekleme benden. Ben artık sana karşı hiçbir şey hissetmiyorum. sadece yatağa girdiğimizde sikim kalkıyor o kadar. tıpkı senin daha önce beni sevmemene rağmen yatağa girdiğimizde sikinin kalkması gibi" dedim ve o sokağın ortasında çakıldı kaldı. Bende o çakılınca yoluma devam edip gittim. sikerim böyle işi, dalga mı geçiyorsun amcık. Ben sana seni seviyorum derken nerdeydin göt oğlanı..
Hem insan ya birbirine geç kalmamalı, ya da zamanı tuttumadıysa geçip gitmesini, ordan uzaklaşmasını bilmeli. Yoksa işte böyle her şey çin işkencesine dönüyor, herkes birbirine orospuçocuğu gibi görünüyor. Oysa ben orospuçocuğu değilim, sadece sevdiğim zaman sevilmek isteyen bi piçim..

Bu olaydan sonra bi kaç gün yine konuşmadık görüşmedik. İşte böyle böyle olay normale dönmeye başladı. Artık başkalarıyla takılıyor. Bana da sürekli beddua ediyor. Oysa beddualarından o kadar korkuyorumki, bi gün bi tanesi tutacak, bende siki tutacam diye ödüm kopuyor. Umarım beddualarını bırak, bana karşı ettiği duaları bile kabul olmaz. Neyse işte biz onla normal hayatımıza dönmeye çalışıyoruz bu aralar ve işte böyle böyle o da artık alıştı. Zaten alışmak en kolayı ve en sağlıklısı. Hem biz onla arkadaş olursak daha iyi olacak. Öte türlüsünü yapmaya çalışmak ikimiz içinde işkenceden başka bi sik değil.

Bir de ben böyle arayışlardayken geçen bi rüya gördüm. Doğrusunu söylemek gerekirse şu an rüyayı hatırlamıyorum ama anlamı "hayatımın aşkıyla tanışacağım"dı. Kaç gündür sokakta yürürken, kafe'de parkta otururken, kitapevlerini gezinirken etrafıma öyle dikkatli bakıyorumki anlatamam. Hatta geçen yine sokakta öyle leyla leyla bakınarak yürürken 2 polis koluma girip kimlik falan sordular. Meğer etrafa çok dikkat ediyormuşum diye şüphelenmişler. Adamlara diyemedim ki; rüya gördüm, hayatımın aşkıyla karşılaşacakmışım, o yüzden böyle mal mal etrafa bakınıyorum. Hem belki de ikinizden biri hayatımın aşkıdır. Lütfen hanginiz ibneyse söylesin, çünkü ben artık umudumu kaybetmek üzereyim"
Neyse işte, ben bunları içimden söylerken onlarda her tarafımı elleyip kimlik kontrolü yaptıktan sonra çekip gittiler. anladımki hayatımın aşkı onlardan biri değildi. Umarım bi an önce karşıma çıkar ve beyaz atının dıgıdıg dıgıdıg'ları arasında ufukta kayboluruz.

9 yorum:

  1. Polise avilmadihin iyi olmus yine de canimin ici. Hayatinin askini bulma enerjisi yaymaya devam et. O kokuya gelecek ask. Bak gor;)

    YanıtlaSil
  2. hayaterkeği, bence öküz olan biri varsa o da sensin. seni çok uzun zamandır severek izliyordum. ama bence sen aşkı maşkı bulamayacak kadar kendine kapalı birisin. hatta... neyse kötü bir şey söylemek istemiyorum. bu kafayla aradığın aşkı zor bulursun. artık seni okumayacağım, bencilliğini aşkta mağdur olmuş kisvesi altında allayıp pulladığın bu blogu artık takip etmeyeceğim. hoşca kal.

    YanıtlaSil
  3. Sanki o adamla oynuyormuşsun gibi geldi bana..
    Sanki sana daha önce yaşattığı acıları O da yaşasın istiyormuşsun gibi..
    Adamı durup durup arayarak, buluşalım deyip umutlandırarak, her buluşmada da ben seni sevmiyorum diyerek ona daha fazla acı çektirdiğini farketmiyor olamazsın..

    Eğer gerçekten üzülmesini istemiyor olsaydın, bir daha asla aramazdın ve bir süre sonra unutmasını sağlardın..
    Yanılıyor muyum?

    YanıtlaSil
  4. Adamın durumuna çok üzüldüm, yaşadığım bir ilişkimde böyle olmuştu; ben koşarken o kaçıyordu, o koşarken de ben artık içimde bitirmiştim, sürekli kavga, gürültü, ayrıl, barış ilişki yıpranıyor ve bitiyor.Sonuç; herkes kendi yalnızlığının kuması...

    YanıtlaSil
  5. @aslısın umarım dediğin gibi olur. Bende inanıyorum

    YanıtlaSil
  6. @beygirniyazi evet ben öküzüm. çünkü burda anlatmaya, yazmaya üşendiğim ve yazsam ne olacak dediğim o kadar çok şey varki ve sen benim sırf buraya bir şeyler karalamış olmak için karaladığım küçücük parçalardan ona karşı haksızlık ettiğimi düşünüyorsun. hayır öyle değil. eğer öyle olsaydı inan onunla daha en başından bu yana hiç görüşmezdim bile. şimdi başım ağrıyor ve uzun uzun anlatmaya vaktim yok. bi gün zamanım olursa yazarım. ama inan bu ilişkimden de şunu anladımki; insanlar hayatlarında, siki kalkınca sokacak bir delikten başka bir şey istemiyorlar. o da öyle biri. siki elinde ve sürekli delik peşinde koşturuyor. oysa onu kaybetmemek için ona boksuz deliğimi bile sundum. o ise beni sikmek yerine gidip kendini birilerine siktirmeyi tercih etti. bu en son ayrılmadan bi kaç gün önce de böyle oldu, beraber olduğumuz müddetçede böyle oldu. o hiç değişmedi, hiç değişmeyecek. sex bağımlısı olduğunu kabullenmiyor ve ben artık oturup birileri için üzülmek istemiyorum. evet o beni birazcık da olsa seviyor, ama yarrak yemeyi daha çok seviyor. anlatabildim mi?

    Bu arada blogdan bahsettim ona. sikine bile takmadı. bilgin olsun.

    YanıtlaSil
  7. @birgay evet oynuyorum, onun benimle oynadığından farksız değil. ama inan onun benimle oynadığı kadar oynamıyorum. benimki spontan gelişiyor, onun oyunları ise daha planlı ve programlı oluyorlar.

    YanıtlaSil
  8. @içimdekigay kavga etmek bile artık o kadar duygusuzcaki, nefret bile edemiyorum ondan. sadece hayatımda "bir zamanlar çok sevdiğim" biri olarak dursun istiyorum. ama o bunu da istemiyor. artık sikimde değil.

    YanıtlaSil
  9. canım hayaterkeğim, sana kıyamam... affet beni.

    YanıtlaSil

düşüncelerini kendine saklama, benimle de paylaş.