-->

26 Haziran 2012

Öylesine bi' kaç cümle

Hepimiz; kara kışın ortasında, mahallenin en fakirinin evinde doğal bir derin dondurucuya dönmüş mutfağın en soğuk köşesinde, günlerdir bir kaç arkadaşıyla bekletilen ince belli çay bardakları gibiyiz. Ancak bir sonraki misafirin gelişiyle hazırlanabilecek, içimizi ısıtacak bir çayı dört gözle beklemekteyiz. Bu bekleyiş; ince bellerimize uzanacak soğuk elleri ısıtmak ile ödüllendirilecek. Zaten bizde o elleri ısıtmak için yanıp tutuşuyoruz.
Beklerken birbirimize asla sokulamayacağımızın farkındayız. Çünkü kendimizden olanı sevememek gibi bir huyumuz var. Hatta sokulmayı bırak, birbirimize dokunamıyoruz ve asla dokunamayacağız da. Çünkü ince belimizin aksine geniş ağızlıyız ve ağzımız bizi birbirimizden olabildiğince uzak tutuyor..

4 yorum:

  1. Çay bardakları neden kırılıyor şimdi daha iyi anlayabiliyorum... ;)

    YanıtlaSil
  2. Çok iyi bir benzetme.. Kıskanarak okudum, harikasın.

    YanıtlaSil
  3. Kürdo bana bira ısmarlasana! Ama bak totoşuna ellemem, totoşuma elletmem en başta anlaşalım sonra vay ben duymadım, bilmiyorumolmasın, sıkılıyorum lan...
    ;(

    YanıtlaSil
  4. beğendim.buarada sende bendenmişsin sevındım.

    YanıtlaSil

düşüncelerini kendine saklama, benimle de paylaş.