-->

22 Nisan 2012

önümüzdeki cömhörbaşganlığı seçimlerine bende aday olabilirim

Cumartesi günlerinden nefret ediyorum. Hatta pazar günlerinden de. Aslında konunun cumartesi veya pazar'la alakası yok. Ben sadece tatillerden nefret ediyorum. Çünkü tatiller insanın yalnızlığını yüzüne yüzüne vurmaktan başka bi boka yarmıyor.
Sırf tatilleri sevmek için "hayatımda sürekli gidip geldiğim, görüştüğüm insanlar olsun ve ben o kadar yoğun olayımki adeta kendimi kaybedeyim" dediğim zamanlar da olmuyor değil. Ama sonra bi bakıyorum, sürekli ikiyüzlü soğuk gülümsemeler, hayat hakkında sürekli güzel şeyler söylemek zorunda kalma durumları falan filan derken yine yalnız kalmayı tercih ediyorum.

Zaten ülke olarak da tatile o kadar düşkünüzki, eften püften her şey için tatil günü ilan edip durmuşuz. Şansımı sikiyim. Türkiye de doğacağıma bari tatilsiz bi ülkede doğsaydım da, varsın adım köle izawra olsaydı.
Öte yandan cidden ülke olarak çok fazla tatil yapıyoruz. Ne bu ya??!! yok hafta sonu tatili, yok yılbaşı tatili, yok ebesinin götünün günü, yok bilmem ne tatili. Öhhh artık yani, ne bu oturmaya meyalimiz anlamıyorum ki?!! Oysa elele verip sürekli çalışsak, hem yalnızlıklarımız son bulur, hem de ülkece kalkınıp başka yere göçeriz. Bak mesela yunanistana, bak mesela ispanyayayaya. Hepsi öğlen uykuları, fiestelar, siestalar yapa yapa iflasın eşeğine geldiler. Geçenlerde haberlerde dinledim. Yunanistan satılığa çıkmış ve adamlar "adaları türklere satalım" diye espri yapıp duruyorlarmış. Ne yani yata yata biz de mi iflasın eşeğine gelelim istiyorsunuz. Zaten elimizde bir kaç tane ada yalnız var, onları da yunanistanikosisis'e mi satalım.
"Bakın canlarım, böyle yattığımız yerden göt büyüterek çok büyük yalnış yapıyoruz ve götümüz büyüdükçe de yalnızlığa saplanıyoruz" diye düşünerekten sizler için bi plan yaptım:

Olurda bir gün bu ülkeye padişah, kral, ya da cömhörbaşganı falan olursam, topumuzu bu yalnızlıktan kurtarmak için ayda sadece 2 gün tatil verdiricem millete. Diğer kalan günlerde ise milletimi köpek gibi çalıştırıcam. Bu 2 güne de bayramı seyranı her şeyi ayarlıycam. "Sikerim lan gezmelerinizi tozmalarınızı çalışın amına koduklarım" der, ben öldükten sonra bile değiştirilemeyecek kanunlar çıkarıdırırırım. Kanunuma uymayanları da mezarımdan çıkıp gitarımla hastanelik edinceye kadar tertemiz döverim.

Neyse işte ülkenin başına geçtiğin an yapacaklarım;
1-Gay evlilikeri serbest olacak. Kimse kimsenin pipisine kışt diyemeyecek.
2-Çok eşlilik serbest olacak. İsteyen kadın, istediği kadar kocayı aynı anda alabilecek, isteyen erkek istediği kadar kadınla yatağa girebilecek. Bu insan bedeninin metalaşmasıyla değil, insanların kendi özgür iradelerine kalmış olacak.
3-Üniversitelerde kadınlara başörtüsü, erkeklere de etek giyip çıkarmak konusu tamamen serbest olacak. bu tür şeylerle uğraşmak tam bi gerizekalılık zaten. Banane kimin ne giyindiğinden.
4-Meclisi çıplaklar kampına dönüştürücem ve canlı yayın yine trt'nin kanalları üzerinden yapılacak.
5-Bayrağımızın tişört, kilot, ayakkabı, çorap, kondom vebenzeri şeylerde tasarımcılara ilham vermesi için kullanımı serbest olacak.

Şimdilik bunlar aklıma geldi. Haaa bide unutmadan barlara 30 yaş altı çoluk çocukların ve çok parlak efendi tipli adamların alınmasını yasaklıycam.

3 yorum:

  1. Oyum sana 2.numaralı kanunu beğendim özellikle de " insanların kendi özgür iradelerine kalmış olacak." kısmına. Zaten böyle olunca herkes tek eşli kalıcak ya..

    YanıtlaSil
  2. ah bir de bende 80 sonrası doğanların ağzına terlik vurmak istiyorum. kimi beğensem 80'den sonra doğmuş..

    YanıtlaSil
  3. bir çoluk ve çocuk olarak bar hakkımızı elimizden almana göz yumamam. ama çok ısrar edersen yumadabilirim. siyasetten hiçbir zaman anlamadım zaten. :D

    YanıtlaSil

düşüncelerini kendine saklama, benimle de paylaş.