-->

29 Kasım 2011

Yalnızlık bir ömür boyu, belki bin ömür boyu.. Ben alıştım. Sizde alışın ammına koduklarım.

Ömrüm; çocukluğumda izlediğim süpermen gibi çizgi film kahramanlarından birinin hayatıma girip beni kurtaracağını düşündüğüm, ama sikim kadar bile tanımadığım adamları sevmekle geçerken, hayat boş durmuyor. Kime sorsam mutsuz, kime sorsam bi sorun var.
Oysa büyümek sorunlarla tanışmak, başının sürekli derde gimesi, yalnızlığın aslında insanı sikip bi kenara atması, hayallerin aslında sadece çocuklukta kalması gerektiğini bilmek demektir.

Kimse çocukken büyümenin böyle bir şey olduğunu söylemiyor. Sonra bi sabah kendimizi yapayalnız bulduğumuzda büyümüş olduğumuzu farkediyoruz...

Farkedince boş dururmuyuz, içimize bir çocuk yerleştirip onun ıngaaa ıngaaa larıyla ömrümüzü geçirip, her şımarıp sağa solu döktüğümüzde suçu içimizdeki çocuğa atıyoruz. Büyümenin sorumluluk sahibi olmak değil, suçu başkasına atmak demek olduğunu çaktırmadan öğrenmiş oluyoruz.

Kendimizi "kimse suçlu değil, kimse kötü değil. Bütün sorunların sebebi içimizdeki o haylaz çocuk" diye kandıra kandıra, götümüzdeki kıllar ağarıp, kulaklarımızdaki kıllar iyice siyahlaşıncaya kadar oyalıyoruz.
Ama öyle olmadığını da çok iyi biliyoruz..
Ahhh ne yapsak da kendimizi suçlu ilan etsek. Oysa bi tek sevdiklerimizi kaybetmemek için suçluluğumuzu kabul ederiz. Ama o da bi sike yaramaz. Giden kararını vermişse, sen onun taşşaklarını yalasan bile onun umrunda olmuyor. Hiç yüzüne bile bakmadan arkasını döndüğü gibi çekip gidiyor. Sen ise onun taşşaklarını yalarken damağında kalan ekşi tatla kalakalıyorsun. Bide düşlerinin arasına sıkışan bir kaç kıl..

18 yorum:

  1. iğrançsın ama çok haklısın:)
    operadakitaşak :P

    YanıtlaSil
  2. Suçu başkasına atmayıp habire kendini suçlu ilan ederek büyüyenlerde var ..sonuç hep aynı ,aynı tad :)

    YanıtlaSil
  3. bir yas daha yaslandik hayat erkegi, ama hala yerimizde sayikliyoruz,ne bizi biz oldugumuz icin seveni bulabildik, nede kimseyi kirmadan yolumuza devam edebilmeyi becerebildik!ya herkes hersey degisirken biz niye hala ayniyiz?cok cok opuyorum en gocamanindan havalar sogudu kalin giyin hastalanma!

    YanıtlaSil
  4. Sana sarılıp, sevip, okşayıp gece kucağımda yatırıp,ne kadar değerli ve tatlı olduğunu söyleyip, yemek yapıp, evime getirip,ciciler alıp çok mutlu etmek isterdim.Aslında dünyanın o kadar da kötü bir yer olmadığını göstermek isterdim fakat yazılarınla kendinden tiksindirdin beni.

    YanıtlaSil
  5. şu dördüncü yorum sahibi @adsız önemli değil, alışkınım ben. sen böyle içten ol'da canımı ye.

    YanıtlaSil
  6. başlığa bak ya. allah akıl fikir versin sana. okuyuculara bu ne öfke şimdi böyle yazdım aykırısın ya iyice küfüre boğarsın herkesi. abarttın okuyuculara küfüre kadar getirdin olayı. bari onlara saygılı ol. seni çok uzun süredir takip edenler var. düşünceli olmaya çalış blogdan sıkılmışsan bir süre yazma olsun bitsin. hep küfür ederdin ve seni böyle kabul ettik ama bu ne şimdi?

    YanıtlaSil
  7. "edepsiz edebi yazar hayaterkeği"!
    sen başlıkta bize mi, seni yalnız bırakıp giden partnerlerine mi laf sokuyorsun hakkaten. adsızokuyucuna vereceğin cvp bizi de bağlayacak bak. merakla cevabını bekliyoruz.

    YanıtlaSil
  8. kimseye kızgınlığım yok.
    yazarken elimde olmadan böyle tuhaf biri olup çıkıyorum. ama eğerki yazdıklarımı sindiremiyen varsa, bundan sonra gelip okumasın. çünkü şu sikindirik yazılarımı okumadı diye çok şey kaybetmez. bende kaybetmem.

    YanıtlaSil
  9. hayat erkeği maksadını aştı gibi bir durum var... ben bu bloğu sanırım temmuzdan beri takip ediyorum. hayat erkeği'nin kaleminin kuvvetli ve akıcı olduğunu, kendisinin çok yetenekli bir yazar olduğunu çok kez söylemişliğim var.. çok güzel cümleler kurduğu gibi düşüncelerini de çok güzel ifade edebiliyor bunu da çoğu kez yazdım...

    yine küfür konusunda sıkıntılarımı da belirttim. kendince bana kimi cevaplar da verdi. valla bu söylenenlere inat mi bilemiyorum hayat erkeği çıtayı her geçen gün artırıyor. bizlere kadar geldi olay. şimdi de sindiremiyorsanız okumayın demiş kestirip atmış.
    bilemiyorum bizden de kendisini kestirip atmamızı mı istiyor?? kimsenin bir şey kaybetmeyeceği bir gerçek ya da gerçekten öyle mi? bunu da iyi düşünmeli aslında !! yalnızlık mutsuzluk neyin getirdikleri ki hayat erkeği...

    bu blog chaplinle çok güzel, chaplin'in safça ama ironik mesajları ile kendince kurduğun bağlantı çok uyumluydu.. bu yazdıklarımızı olumlu eleştiriler olarak alsan keşke savunmaya geçmesen..
    keza burayı okuyanlar seni tanımayıp seven kişiler...

    YanıtlaSil
  10. @özge her yazdığımın aslında bu kadar ciddiye alındığından sanırım tam emin değildim ve hatta hala emin değilim. Yani insanlar beni neden ciddiye alsınki?

    Çünkü sonuçta burayı rahatlamak için, konuşamadıklarımı yazmak için, sevincimi, üzüntümü, kızgınlığımı paylaşmak için açtım.

    Yani zaten birilerini düşünerek yazsam, belki en başından bu kadar çok büyük bir açıklıkla, hiç kimseye olamadığım kadar içtenlikle yazamazdım.

    Beni doğuran kadın bile, bu yaşıma kadar neler yaşadığımı bilmezken, ben burda tanımadığım insanlarla yediğim her haltı, yaşadığım nerdeyse her sıkıntıyı paylaşıp rahatlama yönünü seçtim.

    Bu yüzden eğer ciddiye alınacaksa, "kimseye kızgınlığım yok" derkende ciddiye alınmalıyım. Sonuçta rahatlamak için yazıyorum. Bu satırları yazarken hangi ruh haliyle yazdığımı bile bilmiyorum. Yazmışım gitmiş. Ben bu tür yazdığım yazıları işte bu kadar ciddiye alıyorum. Lütfen sizde bu kadar ciddiye alın.

    ben "bi daha olmaz" diyim ve hadi sizde gelin hepinizi öpiyim de barışalım =)

    YanıtlaSil
  11. insanlar senin doğallığını seviyorlar orası kesin ama ciddiyet konusu farklı be hayat erkeği. ciddiye almak farklı bir şey ama direk başlıktaki bu uslup seni seven insanları rahatsız edebilir ki baksana etmiş de..

    "yazdıklarımı ben bile ciddiye almıyorum" akabine "ama kimsenin bilmediği şeyleri de okuyucularımla paylaşıyorum rahatlıyorum" diyorsun. işte bu da, sen hissetmesen de bir ciddiyet durumunu beraberinde getiriyor. seni seven okuyucuların da aynı ciddiyeti senin olanca samimiyetinle birlikte sana yönlendirip zaman zaman sen sınırları zorlayınca seni uyarma ihtiyacı hissediyorlar. baksana kimse kestirip atmıyor :) nedeni nedir ki sence hayat erkeği ??

    YanıtlaSil
  12. bilmem. saçlarımdaki aklar çoğaldıktan sonra düşünmeyi bıraktım. bi nedeni var mı dersin?

    YanıtlaSil
  13. "akışına bırakmaktan" kötü ama bu, savunmayı veya gard almayı bir kenara atmak, savunmasızlığın ön kabulüyle hayatta yol almaya çabalamak... bunu mu yapıyorsun??
    sanmıyorum..

    gerçekten yaptığın buysa ama bir nedeni var bak ama nedenden önce "sonuçlarına" odaklan bence...
    aynı aklar hepimizde var, ya "umut" öyle bir kavram da var...

    YanıtlaSil
  14. millet kibarlıkla sana laf anlatmaya çabalasın sen zeytinyağlık yap. bak hala başlık duruyor ammına koyduklarım diyerek senin okuyucularına bile saygın bu kadar sonrada yalnızım bik bik bik

    YanıtlaSil
  15. pöff sıkıldım bu muhabbbetten. geride kalmış bir yazı bu. artık üzerinde durmayın yaaaaa alla allaaa

    YanıtlaSil
  16. Sen siktiret Hayat Erkeği, onları. Yazarlar zaten okuyucularını düşünerek yazıyorlarsa gerçekten yazar değillerdir diye de havalı bi tümce kurayım 8)

    YanıtlaSil
  17. Arkadaşlar gay değilseniz bu kanalda işiniz ne yok tiksindim yok midem bulandı. Demişsin. Neden ben olgunun ve canım en az 20 cm damadı hip istiyorum

    YanıtlaSil
  18. ahahahahah bu hemen üstteki Adsız'ı merak ettim. Yazıyı okumadan yorum yaptığı çok belli :Pp

    YanıtlaSil

düşüncelerini kendine saklama, benimle de paylaş.