-->

16 Ağustos 2011

Bizimkisi sikimsonik bi aşk hikayesi, siyah beyaz porno film gibi biraz

Sevgili bilog, bugünlerde çok sikimsonik şeyler oluyor ve bu yüzden gelecek denilen belirsiz boktan yaşam durumundan korkuyorum. Bu korku canımı sıkmıyor, sadece her zamanki gibi kafa bi milyon olmuş vaziyette ve ne yapacağımı bilmiyorum o kadar.
"Konu ne?" dersen; hani askerdeki piç vardıya, hani geçtiğimiz aylarda karısından boşanıp 3 çocukla bi başına kalan, hah işte geçen gün onla konuştuk. Son 2 yıldır elde avuçta ne varsa kaybettiği yetmezmiş gibi, bide geçen hafta babasıyla kavga edip işi gücü koyverip evden ayrılmaya karar vermiş. Bana da habire "iş bul istanbul'a gelcem" diyor. Bende "siktir git lan, sana nasıl iş bulcam amcık" dedim, ama dinlemedi. İlla "iş bul" deyip durdu. Bende en son artık "tamam gel, ama sana iş bulamam. sadece sen kendine iş buluncaya kadar her türlü destek olurum" dedim. Zaten elimden bunu yapmaktan başka da bi sikim gelmiyor. "Çocukları ne yaptın?" diye sordum "babaannelerindeler, ben kendimi toparlayıncaya kadar onlar orda kalacaklar" dedi.

O böyle diyince üzüldüm biraz. Hani çocuklar bi şekilde büyür, bi şekilde adam olurlar da, ya büyüyünce tıpkı benim gibi, öz anne babalarından nefret ederlerse ne olacak? Anne babalarını nasıl anlayacaklar? Belki anlarlar, belkide olgunlaşırlar, belki belki belkii. Belkiler tek dayanağımız olmuşya. Sikiyim içini.

Ah bilog niye hayat böyle lan. İstediğimiz şeyler zamanında olmaz, istemediklerimiz ise götümüze koyarcasına yanıbaşımızda biterler. Üstelik ben bu piçin yokluğuna alışmışken ve hatta yokluğu sikimde değilken, şimdi cidden gelirse ve tekrar hayatımı sikip atarsa ne yapcam? Hani tamam üzerinden 7 yıl geçsede, hala osbir çekerken onun, taşşakları küçük o kocaman kıllı yarrağını ilk ağzıma aldığım anı, onunla koklaştığımız, benim zorumla sarıldığımız anları düşünerek boşalsamda, yine de onun hiç bir zaman hayatıma girebileceğini düşünmedim. Çünkü öyle bir ihtimal evrende bir milyon da 1 gibi bir şeydi. Hatta "1 milyonda 1 gibi bir ihtimal" bile aklıma gelmemişti. Ama şimdi adamın yaşı 34 oldu ve hayatı alt üst olmuşken çıkıp geliyorya, hayatında ilk defa, o da gerdek gecesi mecburiyetinden dolayı yarrak görmüş 13 yaşında gelinlik kız gibiyim.

Ne yapcam lan? Ya gerçekten çıkıp gelirse ve geldiğinde ona aşık olursam? ya ona tamda yalnızlıktan kudurduğum şu zamanda delicesine tutulursam ve o bana hiç karşılık vermezse ve ben onun için yine bi saxocu yalnız olursam ne yapcam. Üstelik ben, sevdiğini kaybetmemek için saxoculuğuna bile razı olanlardanım. Belki de sevdiğimi kaybetmekten korktuğum için değil, hayatıma biri girmişken tekrar siktir olup gidince tekrar yalnız kalmaktan korktuğum için saxoculuğunu yapmaya razı oluyorum. Evet evet, işte bundan dolayı korkuyorum. Bi de sanırım birazda sevmekten korkuyorum. Çünkü seven her zaman için yalnızca ben oluyorum. Hani şimdi böyle diyince aklıma geldi de; cidden hiç karşılıklı sevdiğim, aşık olduğum biri olmamışki hayatımda. Hep ben bi beklenti içinde sevmişim, kendimi yoluna serip her istediklerini yapmışım.
Her istedikleri ne derseniz;
Sevgili diye gördüğün herkes sikişmekten başka ne isterki. Zaten ne isterse istesin, seven sensen vermeye dünden hazırsındır. İstedikçe verirsin, verdikçe alışırsın ona ve artık sen onun için bi delikten ibaretleşirsin. Yani sıfırlaşırsın. Sonra bunu farkedince toparlamaya çalışırsın ama hiç bi sikim yapamazsın. Çünkü ikinizde çoktan sikişmeye alışmışsınızdır. Zaten etraf bu kadar sperm kokusuna alışmışken, artık onun sana aşık olması ihtimalleri de ortadan kalkar, o hayatından siktirip gidincede sen sikilmelerinle kala kalırsın.

Zaten şimdiye kadar olanları düşünüyorum da, onun yokluğu zerre umrumda değildi. Hatta açık konuşmak gerekirse daha 3-4 yıl öncesine kadar "hadi geliyorum" dese belki havalara uçardım, belki kendime sevinçten molotof kokteyli sokardım, ama şimdi öyle değil işte. Unuttum adamı, alıştım onsuz yaşamaya. Ama şimdi anasının ammından henüz çıkmış gibi "geliyorum" deyip duruyor. Bende "tamam geleceksen başım gözüm üstüne gel ammına koyim" dedim durdum. O da mecburiyetten "sağol varol" dedi.

Ahh bilog, hayat niye bu kadar kalitesiz lan. Yani istediğimiz şeye zamanında sahip olsak, tadı damağımızdayken bizim olsa ne olur? ha ne olur söyle bana. İlla her şey unutulup yaşanılmaya yeniden başlamışken mi gerçekleşmeli. Hani karısı falanda sikimde değil ve hatta doğrusunu söylemek gerekirse çocukları da sikimde değil, çünkü hayat bi şekilde insanı kocamanlaştırıp herkessiz yaşamaya alıştırıyor. Ama alışmışken şimdi çıkıp gelmesi, hayatımı tekrar sikip atacağı anlamına geliyor. Yoksa beni sevdiğinden falan gelmiyor, sadece gidecek başka bi yeri olmadığından geleceğini söylüyor.

Bide biliyo musun, geçen gün msn'de kamera açtık birbirimize. Lan adamı görünce şaştım kaldım. Hani en son 1-2 yıl önce falan yüzyüze görüşmüştük ama o zaman gözüme bu kadar çirkin görünmemişti. Kamerada böyle uzun uzun bakıp, kendi kendime "ulan ben bunun neresine bitmiştim ki" demeden duramadım. Hani sonra cevabı içimden kendi kendime "siki büyüktü lan belki o yüzden unutamamıştın, belki o yüzden sevmiştin" desemde, durum sadece sikiyle alakalı değil. Çünkü siki büyükse hala büyüktür ona bir şey demiyorum, ama artık eskisi gibi öyle ölüp biteceğim bi tip gibi durmuyor. Ve hatta öyle bi tipse dahi eskisi gibi ulan birlikte olalım gibi bir his yeşermedi içimde. Sadece sıradan herhangi biri gibi durdu gözümde. Oysa ben onu görünce heyecanlanırım falan sanıyordum. Ama ııh hiç bi sikim olmadı.

Bilmiyorum bilog. İşte öyle kafam karışık. Piç yıllarca hiç sikleme beni, şimdiyse başın sıkışıncada ben geliyorum deyip çık gel hayatımı sikmeye kalkış. Olmazki ama, gelse ben dayanamam yine yılışırım ona diye korkuyorum. Hemde çok korkuyorum. Öte yandan "gelme" de diyemem, sonuçta adam beni gidebileceği tek kişi olarak görüyor ve bende "yok" dersem işte asıl yıkım o zaman olurki, insan yıkılınca en adisine bile, kurtarıcısı ve hatta nerdeyse allah gözüyle bakmaya başlıyor. Adamı yıkamam. Öff bilog kafam oldu bi milyon. Adam bayramdan sonra gelecem diyor, bakalım gelince ne bok yiycem.

8 yorum:

  1. Yazının sondan 2. paragrafını bir oku, sonra kalan kısımlarını da bir oku. Sen tart, *kıps.

    YanıtlaSil
  2. az çok senin gibiyim kendimi kullandırmakta üstüme yok, sırf geçmişte yaşananlara değer verdiğimden "gel başımın üstünde yern var" diyorum. Sonra mı? sonrası malum ya sikilip kalıyorsun, işini halledince karşı taraf.

    YanıtlaSil
  3. @ibrahimMumcu okudum ama inan bu konuda kafam çok karışık. öyle böyle değil.

    @zatiHatun aslında haklısın, sırf geçmişte yaşananlara değer veriyorum ve o yüzden ııh diyemiyorum.

    YanıtlaSil
  4. iki ucu boklu değnek dedikleri tam da bu olsa gerek. Hoş yazından da anlaşılacağı üzere aklın kalbine kızarken kalbin o günü sabırsızlıkla bekliyor gibi karışık.

    Her derdimiz sikiş-sokuş olmadığından dolayı bazen insani değerlerde araya girebiliyor ve bu yüzden sen onu ağırlamaya zaten hazırsın.

    İşin bok tarafı senin de dediğin gibi karşı taraf seni ne kadar anlayacak? Seni kullanacak mı yoksa değer mi verecek? Dereyi geçene kadar O' na köprü mü olacaksın? (muhtemelen)

    Umarım köprülük görevi yaparken tepende hunharca tepinip seni sulara gömüp kaybolmaz ortadan.

    Bakalım zaman ne gösterecek. Yaşamdan bilinmez...

    YanıtlaSil
  5. maalesef bu durum, geçmişte yaşananlara değer vermekle alakalı değil, anamız babamız bizi koşulsuz sevmediğinden, varlığımıza değer vermediğinden kaynaklanıyor... bakıyorum da ne yaparsa yapsın ailesi tarafından bağra basılan, yaramazlık yapınca, kötü çocuk olunca dışlanmayan insanlarda yok böyle bir geçmişte yaşananlara değer verme durumu.. neden? çünkü, kendilerine değer veriyorlar? neden? çünkü, sen kendine değer vermezsen kimse sana saygı duymaz... işte öle..

    YanıtlaSil
  6. @Gaybende hemde büyük bi değnek

    @Pinhan o kadar haklısın ki, bunu iyice düşünmeliyim.

    YanıtlaSil
  7. Düşünmene gerek yok, gene kendini siktireceksin. Sadece götünü değil. Adamın tanrısı olmazsın, asla değilsin, hiçbir zaman da olmadın. Kendi hayatını doyasıya sikip birilerinin üstüne yıkılmaya alışık biri olabilir, sen bu sebepten en birinci adressin sevgili hayat erkeği. Üzüldüm bunları okuyunca.

    YanıtlaSil

düşüncelerini kendine saklama, benimle de paylaş.