-->

24 Ağustos 2011

Ben nasıl biriyim biliyor musun?

Dangalağın tekiyim, aklıma gelen ilk kelimelerden cümleler kurarım. Rahatlığımla başkasının rahatını bozmadan yaşamaya çalışsamda, bazen başkasının rahatını kaçırdığımı çok sonradan farkedip geri adım atıyorum. Bu adımlarım kontrolümden çıkıp, benden bile çok geriye de gidiyor. Tabii farkında olmuyorum, ama çok sonra farkına varınca ani bi fren yapıyorum. Tüm cadde fren izlerimle doluyor. Dönüp tüm izlere bakıyorum. ne kadar süredir frenlemeye çalışmışımki diye düşünüyorum.

Esmerim bide ben. Ama esmerliğimi sevmiyorum. İnsanlar yakıştırsada ben sevmiyorum. Siyah saçlıyım ama saçımı da sevmiyorum. Bide büyük kocaman bi burnum var. Onu da sevmiyorum. Ayna karşısına çok ender geçerim. Çünkü orda beğenmediğim bi adamı görüyorum. Sırf o beğenmediğim adamı görmemek için bazen haftalarca ayna karşısına geçmediğim olur. Bazen ise her gün ayna karşısına geçerim. O anlarda sadece saçımı düzeltiyor olsamda, buna rağmen yüzüme hiç bakmıyorum. Orda iki çift göz olmasına rağmen onların bile kendilerine bakmasına izin vermiyorum. Dedim ya kendimi sevmiyorum.


Hep başkalarının beni sevmesine odaklanarak yaşamışım, yaşıyorum ve sanırım bugüne kadarki yaşantımdan dolayı öyle görünüyorki bundan sonrada öyle yaşayacağım. Kendimden nefret etmiyorum, sadece değersiz buluyorum. Emin değilim aslında, ama bi ihtimal kendi gözümde kendimi sevmemem bundandır diyorum. Bilmem işte böyle biriyim sanırım.

Bide kısa boyluyum ve boyumu da aslında hiç sevmem. Ama bazen içimden "boyum azcık daha uzun olsaydı etrafın ammına koyardım" diye düşünüyorum. Belki de allah etrafın ammına koymamam için bilerek boyumu kısa yaratmış. Doğrusu nedir Allah olmadığım için bilmiyorum.
Ha dersen yinede "bunlar önemli değil" o zaman sana "evet, aslında önemli değil ve sikimde olan tek şey, anı yaşamaktır." derim.
"gerisi ne olacak" dersen, beni sevecek birini bulduğum zaman, gerisinin ne olacağı hakkında bi cevap bulacağıma inanıyorum. Hem bulamazsamda canım sağolsun. Zaten kim kaybetmişki ben buluyım.

6 yorum:

  1. Çok negatifsin ama inanılmaz bi özgüvenin var..
    çok savruksun ama düzenli denecek kadar da birbirine bağlı yazdıkların..
    kendini sevmiyorsun ama kendinin baya farkındasın, bu da iyi bişe...
    sen senle ilgili bişeyi sevmiyosun ama ben baya sevdim yaaa bunları yazan insanı..
    iyi iyi, böyle devam et dicem, acımasızlık olcak ama, napim, bu savrukluğu okumak da hoş oluyomuş :p

    YanıtlaSil
  2. sen böyle yazınca kollarımı alıp sıkı sıkı sarılasım geliyor

    YanıtlaSil
  3. aynaya çok baktığını, zaman zaman da kendini çok beğendiğini ama boyun konusunda ciddi sorunlar taşıdığını düşünüyorum. ya da yanılıyorum, olsun.
    hayatını paylaşman bize de kendimizce saçma da olsa yorum yapma isteği veriyor ya da kendimice belirlediğimiz müdahale alanları mı yaratıyoruz snin üstünde? ne saçma ve ne hakla ...
    yaşadığın şeyleri sanki bir tanıdığımızın başından geçenler hissiyle okumak, tanımadığımız belki de hiç bir zaman tanımayacağımız bir kişinin yaşadıklarına zaman zaman endişelenmek üzülmek kah sevinmek garip bir his...
    sanal gerçekliğin tatlı oyunları bunlar, seni takibe devam hayat erkeği..

    YanıtlaSil
  4. Neden hep seni sevecek birini arıyorsun ? Sen sevmeyi denesen yoksa acı çekmekten mi korkuyorsun ?

    YanıtlaSil
  5. bugün okumaya başladım blogunu. bence çok başarılı. hazirana kadar geldim. samimi bir dilin var.aslında herkesin yaşadığı şeyleri cesurca dile getiriyorsun. sonuç olarak herkes sevmeyi ve sevilmeyi diliyor hayat aşkın çevresinde yaşanıyor da malesef gerçekten onu bula şanslı sayısı çok az. buldum desede bi süre sonra sikinin doğrultusunda giderken tükeniyor....

    YanıtlaSil

düşüncelerini kendine saklama, benimle de paylaş.